"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haniye suikasti sonrası

Muhammet ÖRTLEK
07 Ağustos 2024, Çarşamba
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun 24 Temmuz 2024’te ABD Kongresi’ndeki konuşması, barıştan ziyade daha çok savaşı uzatmanın arayışından ibaretti.

Demokratların neredeyse yarısının katılmadığı ve ağırlıkta Cumhuriyetçiler tarafından alkışlanan Netanyahu’nun konuşmasına tepkiler sürerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 29 Temmuz’da “Türkiye’nin… Filistinliler’e yardım etmek için İsrail’e girebileceğini” söyledi. Erdoğan’ın sözlerine, İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz “Türkiye’nin NATO’dan çıkartılması çağrısıyla” karşılık vermişti.

Ayrıca Netanyahu’nun Kongre’deki konuşmasına karşılık olarak, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın TBMM’de konuşma yapması hususunda, Erdoğan’ın “kendisini çağırdık gelmedi, bizden özür dilemesi gerekiyor” tepkisi geldi. Ardından 31 Temmuz’da “Abbas’ın 14 Ağustos’ta Türkiye’ye geleceği ve TBMM’de hitap edeceği” basına yansıdı.

Karşılıklı siyasî ve diplomatik ifadeler sarf edilirken, Beyrut ve Tahran’da 31 Temmuz’daki suikastler, Ortadoğu’daki sert söylemlerin yerini savaş tehlikesine bıraktı. Önce Beyrut’ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükr’ün, sonra İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin töreni için Tahran’a giden Hamas Siyasî Büro Başkanı İsmail Haniye’nin suikastle öldürülmeleri bölgedeki kırılganlığı daha da yükseltti. Başka bir ifadeyle Netanyahu’nun Washington ziyareti bölgesel bir çatışma/savaşın önünü açtı denilebilir. Henüz İsrail sorumluluğu üstlenmese de suikastlerle, Gazze’de ateşkes müzakeresinin zaten zayıf olan umutları daha da tehlikeye atıldı. Savaşın İran, Lübnan ve Yemen’e doğru genişleme ihtimalleri tartışılıyor. 

Her iki suikast de İsrailliler’in beklentilerinin üzerinde. Çünkü birçok İsrailli, çatışmalar nedeniyle terk ettikleri ülkenin kuzeyindeki evlerine dönmelerini sağlayacak kararlı bir adım atılmasını istiyorlardı. Ancak İsrailliler, savaşın Lübnan’a genişleyerek Hizbullah’la tam teşekküllü yıkıcı bir savaş ihtimali konusunda yaygın bir endişeye kapılmış durumdalar.

Benzer durum İsrail’in 1 Nisan 2024’te Şam’daki İran diplomatik misyonuna saldırısında da yaşanmış ve İran saldırıya 13 Nisan 2024’te İsrail’i hedef alan SİHA ve muhtelif füzeler fırlatarak cevap vermişti.

Şimdi ise, Haniye ve Şükr’ün öldürülmelerine verilecek karşılığın daha da yükseltilerek verileceği kuvvetle muhtemeldir. İsrail’e destek amacıyla Girit’te konuşlu ABD donanma unsurlarının Doğu Akdeniz’e yola çıktığı iddiaları, bölgedeki silahlı restleşme fikrini güçlendirmektedir.

Aslında İsrail tarafı, aralarında Lübnan’daki Hizbullah’ın da bulunduğu, Gazze’de Hamas, Yemen’de Husiler ile Irak, Suriye ve Bahreyn’deki diğer grupların da dahil olduğu Direniş Ekseni’ndeki aktörlerden nasıl yanıt verileceğini görmek için bekleme dönemine girmiştir.

İsrailliler’in çoğunluğunun istediği rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze’de ateşkes anlaşması beklentisi, yerini yeni bir saldırı tehlikesine bırakmıştır.

İsrail, İran’dan karşı saldırı beklentisindeyken Netanyahu’nun halkına henüz açıklama yapmaması dikkat çekiyor. Hatta Netanyahu’nun bazı savunma ve güvenlik yetkililerini görevden almaya çalıştığı haberleri de ülkede tedirginlik oluşturuyor.

Diğer taraftan İsrail-Filistin çatışma/savaşları, Arap-İsrail savaşları biçiminde tarif edilmektedir. Ancak suikastlarla birlikte İsrail-Filistin çatışmaları kimi çevrelerce “İsrail-Hamas, Hizbullah ve İran” arasında tanımlanmaktadır. Çünkü Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn’in İsrail’le “normalleşme/İbrahim Anlaşmaları”, zikredilen tanımı desteklemekte ve Filistin hususunda İran’ın öne çıkmasını sağlamaktadır. 

Her şeye rağmen Ortadoğu’da savaş ihtimalleri, diplomatik çabalarla giderilmelidir.

Okunma Sayısı: 1255
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı