"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın babası Sofi Mirza’nın nesli

06 Mayıs 2014, Salı
Hayatını çiftçilik ve hayvancılıkla geçiren, kendi halinde ehl-i takva olan Bediüzzaman’ın babası Sofi Mirza’nın yetiştirdiği evlâtlarından, kendisinin ne kadar ilme ve âlime değer verdiğini anlamak mümkün.
 Büyük bir takva sahibi olan Sofi Mirza’nın en büyük özelliği hak hukuk konusunda ve haram helâl ayrımında büyük bir titizlik ve hassasiyete sahip olmasıydı. Ayrıca mütevaziliği ve insanlara karşı olan alçakgönüllülüğü hayatının vazgeçilmez prensibi idi. Kendisi âlim olmadığı halde cinsiyet farkı gözetmeden bütün çocuklarını iyi bir medrese eğitimine teşvik etmiş ve bu sayede âlim bir aileye sahip olmuştur. Doğum tarihi konusunda her hangi bir bilgiye sahip olamadığımız Sofi Mirza’nın 1920 yılında vefat ettiği bilinmektedir. Eşi Nuriye hanım da takvada beyinden geri olmadığı gibi, yetiştirdiği çocuklarına verdiği tesirli derslerle, çocuklarının eğitimine büyük katkıları olmuştur.
Bu mübarek ailenin yaş sırasına göre çocukları, 1. Dürriyye, 2. Abdullah, 3. Said (Bediüzzaman), 4. Mehmed, 5. Abdülmecid, 6. Hanım ve 7. Mercan’dır.
Bazı araştırmalarda Dürriye’den sonra Hanım’ın adı geçiyorsa da resmî nüfus kayıtları incelendiğinde Hanım’ın Molla Mirza’nın altıncı çocuğu olduğu görülecektir.
Sofi Mirza ailesi, soyadı kanunu çıktıktan sonra nüfus tescilleri “Okur” soy ismi ile kayıtlara geçirilmiştir.
Sırası ile Sofi Mirza’nın ailesi ile ilgili elde edebildiğimiz bilgileri aktaralım:
1- Dürriye: En büyük kız evladı olan Dürriye’nin doğum ve ölüm tarihleri ile ilgili bir bilgiye henüz ulaşılabilmiş değiliz. Nüfus kayıtlarının harf inkılabından sonra ciddi anlamda işlenemediği, bu yüzden bir çok veriden mahrum kaldığımızı belirtelim. Dürriye hanımla ilgili bilebildiğimiz, Bediüzzaman’ın Rus Harbi’nde şehid düşen yeğeni Ubeyd’in annesi olduğu ve Birinci Cihan Harbi’nden evvel Nurs deresine düşerek şehiden boğulduğudur.
2- Abdullah: Âlim ve fazıl bir zat olan Molla Abdullah’ın doğum tarihi ile ilgili bir bilgi yoktur. Ancak vefat tarihi 1914’tür. Bediüzzaman’ın yeğeni ve manevi evladı ve talebesi olan merhûm Abdurrahman’ın babasıdır. Abdurrahman dışında Bedia adında kız çocuğunun olduğu da biliniyor. 1902 doğumlu olan oğlu Abdurrahman, M. Kemal’in halasının torunu olan Hatice hanımla evlenmiş ve Vahdet Suat adında 10.08.1928 tarihinde tek erkek evlâdı olmuştur. Hanımı Hatice hanım ikinci evladının doğumu esnasında bebeği ile beraber vefat etmiştir. Sipahioğlu soy ismini alan Abdurrahman Nursî’nin oğlu Vahdet Suat karikatürist ve ressamlık yapmış olup, halen Ankara’da hayatını geçirmektedir.
3- Said: Risale-i Nur Külliyatı adlı Kur’an tefsirinin müellifi olup Bediüzzaman lakabıyla bilinen Said, 1878 yılında Nurs köyünde doğdu. Hayatını iman ve Kur’an hizmetine verdiğinden dolayı evlenmedi. Bekâr olarak 23 Mart 1960 tarihinde Şanlıurfa’da vefat etti. Nüfus kayıtlarında soy ismi Okur diye geçmiş ise de bu soy ismini hiç kullanmadı. Köyün adına izafeten Nursî soy ismi ile tanındı.
4- Mehmed: Mirza Efendi’nin bahtiyar evlâtlarından birisi de, dördüncü çocuğu olan Mehmed Okur’dur. Bediüzzaman Hazretleri’nin bir küçüğüdür. İsmi Muhammed veya Mehmed olarak anılır. Resmiyette Mehmet’tir. Fakat ona hep Muhammed denilmiştir. Molla Muhammed, Nurs köyünde yıllarca imamlık yapmıştır. Âlim ve fâzıl bir zattır. Fizikî olarak kısa boylu, sakallıdır. Güzel bir yazıya sahiptir. Tahsilini doğunun medreselerinde yapmış, akabinde yıllarca halkı iman ve Kur’ân hizmetleriyle tenvir etmiştir.
Mehmet Okur, evlenmiş fakat hiç çocuğu olmamıştır. Çocuk hasretini, Zübeyir isminde birini evlâtlık alarak dindirmiştir. Zübeyir, aslında Rus ve Ermenilerin Birinci Cihan Harbi’ndeki işgalleri sırasında o yörelerde kalan bir çocuktur. Zübeyir, o yıllarda İslâm’a girerek Müslüman olur. Mehmet Okur 1879 Nurs doğumlu olup, 26.02.1950 tarihinde vefat etmiştir.
5- Abdülmecid: Sofi Mirza Efendi’nin yaş sırasına göre beşinci çocuğudur. Bediüzzaman’ın küçük kardeşidir. Hanedanın diğer mümtaz fertleri gibi, Abdülmecid Efendi de âlim, fazıl, alçakgönüllü ve son derece tevazu sahibidir. 1884 yılında Nurs köyünde dünyaya gelir. Tahsilini şarkta yapar. Vanlı Şeyh Gazali Efendi’nin torunu Rabia hanımla evlenir. Bu evliliklerinden biri kız olmak üzere beş çocuğu olur. Çocuklarının isimleri, yaş sırasına göre şöyledir: Selahaddin, Fuad, Nihat, Suat, Saadet.
Selahaddin, Abdülmecid Efendi’nin ilk çocuğudur. Küçük yaşlarda vefat etmiştir.
Fuad, Abdülmecid Efendi’nin ikinci çocuğudur. Yüksek Ziraat Fakültesi 3. Sınıf öğrencisi iken, 11 Haziran 1944 tarihinde vefat etmiştir. Abdülmecid Efendi, oğlu Fuad’ın genç yaşta vefatına çok üzülmüştür. Bu nedenle, biricik oğlunun hasretiyle, onun anısına “Fuadiye Risâlesi” ismini verdiği bir manzum eser yazmıştır.
Suad, 1929’da doğmuştur. 4 Ekim 1993 yılında İstanbul’da vefat etmiştir. Amcası Said Nursî’yi hayatta iken Emirdağ’da ziyaret etmiştir. Polis memurluğundan emekli olmuştur. Çocuklarından üçü hâlen hayattadır. Bunlardan biri Seyda Ünlükul’dur.
Abdülmecid Efendi’nin Nihat ismindeki mahdumu 1925 doğumlu olup genç yaşında 1957 yılında dar-ı bekâya irtihal etmiştir. 1932 doğumlu Mukaddes Türkan hanımla evlenmiş olup, bebek yaşlarında olan Nuriye Mukaddes ve Muzaffer Nahide adlı kızları da vefat etmişlerdir.
Abdülmecid Efendinin son çocuğunun ismi 1940 doğumlu Saadet’tir. İlkokul öğretmenliğinden emekli olup halen Konya’da ikamet etmektedir.
Sofi Mirza’nın en çok çocuğa sahip olan beşinci çocuğu olan Abdülmecid, adının Türkçe karşılığı olan “Ünlükul” soy ismini almıştır.
6- Hanım: Sofi Mirza’nın “Hanım” ismindeki kız çocuğunun büyük ve meşhur bir âlime olarak yetiştiği rivayetler arasındadır. Bu merhûme hanım, Birinci Cihan Harbi’nden evvel, Molla Said isminde âlim bir zâtla evlenmiş, bilâhare 1913 senesinde Şeyh Selim veya Bitlis Hadisesi ismiyle meşhur “Hürriyet’in İlânı”na karşı hükümete isyan edenlerin arasında bu Molla Said’in de ismi karışmasıyla, kocasıyla birlikte Şam’a hicret etmişlerdir. Şam’da çok talebesi olan Molla Said Efendi ders okuturken, takıldığı çetin mes’eleleri, perde ve hicap arkasında oturan hanımı, âlime Hanım’a sorarmış. O ise hiç duraklamadan hemen mes’eleyi çözer, cevap verirmiş, diye hâlen Şam’da hayatta olan Bitlisli Molla Abdulazîz Efendinin hatıralarında geçer.1
Hanım’ın resmî nüfus kayıtlarına göre doğum tarihi 1890 olup, 1945 tarihinde Mekke-i Mükerreme’de tavaf ederken vefat etmiştir.
7- Mercan: Sofi Mirza Efendi’nin yedinci ve son çocuğu Mercan’dır. Mercan, Nurs doğumludur. Feke İbrahim denilen bir şahısla evlenmiştir. Evlendiği bu zatın da çok dindar ve iyi bir insan olduğu anlatılır. Mercan Hanım’ın, Feke İbrahim’den bir kız ve bir erkek olmak üzere iki çocuğu olmuştur.  Mercan’ın kızının hayatta olan yedi torunu vardır.2 Mercan’ın doğum ve vefat tarihleri bilinmemektedir.
Sofi Mirza’nın nesline resmî makamlarca verilen “Okur” soy ismini kullanan hiç kimse kalmadı. Sadece Abdülmecid Nursî’nin Ünlükul soy ismi ile Molla Abdullah’ın torunu olan Vahdet Suat’ın kullandığı Sipahioğlu soy ismi kullanılmaya devam ediliyor.
Sonuç olarak; Sofi Mirza’nın nesli, Molla Abdullah ve Abdulmecid Nursî’nin nesilleri ile sürdürülmektedir. Bir tevafuk eseri olarak her iki nesil “Suat” ismi ile devam ediyor. Abdulmecid Nursî oğlu Suat ile Molla Abdullah’ın torunu Vahdeti Suat. Suat’ın kelime anlamı, mutlulukla, saadetle ilgili; mutlu anlamlarına gelmektedir ki bunun da kısaca karşılığı Said’dir.
 
 

 
KAYNAKLAR:
1- Mufassal Tarihçe-i Hayat, Abdülkadir Badıllı, sh. 73
2- Mustafa Öztürkçü, Yeni Asya, 03. 04. 2008
Okunma Sayısı: 24036
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Selim MARDİN

    13.5.2014 19:03:00

    Muhammed TARHAN beye,
    Şecere yazılırken bayanların evlendikten sonraki evlatları yazılmaz.Çünkü onlar artık başka bir neslin analığını yapmaktadırlar.Yani doğan çocuklar Sofi Mirzanın soykütüğünü devam ettirmezler,ancak kendi babalarının neslini sürdürürler.Kural budur,saygısızlık olarak anlamamak lazım.Selam ve dua ile...

  • Muhammed TARHAN

    12.5.2014 02:03:00

    Allah için bir şey yapıyorsanız tam yapın yarım yamalak yapmayın Üstad hazretlerinin neslini araştırmışsınız iyi güzelde peki Sofi Mirzanın büyük oğlu Mola Abdullah ın kızı Bedia hanımın soyundan gelen insanları neden yazmadınız bu insanları yazmayarak üstadın abisi Mola Abdullah a saygıda kusur yapmış olunmaz mı. Bir şey daha manidar bu kadar insanı araştırdınız buldunuz da bu insanlarımı bulamadınız. Veya siz yazmadınız diye üstad hazretleri abisinin nesline manen rui mahşerde tanımayacak mı. Acaba Mola Abdullah ve Mola Said in mübarek ruhları bu işe ne der.Siz yazmadınız diye bir nesil yok mu oldu. Hayır çönki onlar Allah-ın listesinde yazılı kaybolmazlar. Selametle     

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı