"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Çelik gibi bir metanet”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
25 Ağustos 2024, Pazar
Üstad bir Kastamonu mektubunda diyor ki:

“Risale-i Nur’a sıkıntı veren veyahut hizmetinden çekilen pek çok adamların tokat yemeleri gibi, bu sene, bu memleketin etrafında umumî bir tarzda Risale-i Nur’un intişarına sıkıntı verip şimdiki bir nevi tevakkuf devresi vermek hatasıyla, şimdiki umumî sıkıntının bir sebebi olduğunu göstermesidir.” 

Demek ki, Risale-i Nur’a sıkıntı veren veya hizmetinden çekilenler, şahsî hayatlarında bir şekilde “tokat” yiyorlar. Verilen sıkıntının nitelik ve derecesi ile, çekilip geri durmanın hizmete verdiği zarara göre bu tokatların bir kısmı şefkat, bir kısmı da zecir tokadı oluyor.

Umumî bir tarzda Risale-i Nur’un intişarına sıkıntı verip genel anlamda tevakkufa yol açan haller ise, toplumun tümünü kuşatan bir sıkıntı ve inkıbazı beraberinde getiriyor.

Bir başka mektupta da şöyle deniliyor:

“Risale-i Nur’un intişar ettiği her tarafta bu sıralarda, şimdiye kadar bir plan dahilinde Risale-i Nur’un fütuhatına karşı tecavüz var. Bir derece şevk ve neş’eye zarar verdi, bir devre-i tevakkuf açtı. (...) Fakat Cenab-ı Hakka şükür, Isparta ve havalisi kahramanları çelik gibi bir metanet göstermeleri, sair yerlerin de kuvve-i maneviyelerini takviye ediyorlar.” 

Buradan da anlıyoruz ki, Risale-i Nur’un yayılıp manevî fütuhatını devam ettirdiği süreçlerde, buna engel olmak için her zaman planlar hazırlanıp devreye sokularak, o fütuhatı durdurma amaçlı tecavüzler olabilir. Bu saldırılardan etkilenen bazı Nur Talebelerinin hizmetteki şevk ve heyecanları zarar görebilir.

Bunu önlemenin yegâne çaresi, Isparta kahramanlarını örnek alarak, “çelik gibi bir metanet” göstermek; ne olursa olsun yerinde sabit durmak; hakta sebat ederek her hal ve şartta hizmete devam kararlılığını korumak

Bir başka mektupta “hadsiz bir metanet” ifadesi ile altı çizilerek vurgulanan bu prensibi tatbik etmeyi başaranlar, sayıca az dahi olsalar, diğerlerinin de kuvve-i maneviyesini takviye eden güçlü bir istinadgâh olabiliyorlar.

Uhud’da Ayneyn okçularının Peygamber (asm) talimatına uymayıp yerlerini terk etmeleri sonrası başlayan “bozgun”un en kritik anlarında Hz. Peygamberin (asm) etrafında kenetlenip, savaşın Müslümanlar için hezimete dönüşmesini engelleyen 13 Sahabenin duruşu, bunun tarihteki en çarpıcı örneklerinden.

En zor zamanlarda Üstadla birlikte yekvücut olup dehşetli hücumlara göğüs gererek hizmetin temelini atan saff-ı evvel Nur Talebelerinin tavrı da, o duruşun ahirzamandaki izdüşümü.

Peki, bizler “çelik gibi bir metanet”in neresindeyiz?

Okunma Sayısı: 2363
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Doğukan Pamir

    25.8.2024 21:12:38

    Arda bey kardeşim! kalkışmayı yapanlar kadar, kalkışmayı çoook önceden haber aldıkları halde bir plan, bir gündem gereği tedbir almayanlar, kimsenin burnu kanamadan önlemek mümkün iken, yine bir plan gereği önlemeyen siyasi ayağı da suçludur.Hayatını kaybeden masum 251 vatan evladının hesabını kim verecek?

  • Ayşe nur

    25.8.2024 15:17:34

    Yazınız, Risale i Nur’un asli vazifesinin manevi fütuhat olduğu hakikatinin altını çizmesi açısından ehemmiyetli, Can alıcı nokta ise bu fütühatın ivmesi olan “çelik gibi bir metanet”in neresinde olunduğuna dair soru cümlesinde. Kuvvetle muhtemeldir ki; Hakkı savunma adına ifrat ve tefritlerde savrulup içtimai tesanüd ve muhabbeti yerle yeksan eden tutumlarda değil, Buz gibi enaniyetinden habersiz, yek diğerine “ havuzda eritime”ye dair ders vermelerde de değil, Kur’an hizmeti öyle bir hakikat ve vazifedir ki, bu hizmetin sarsılmasına, tevakkuf etmesine, birlik ruh ve muhabbetin incelmesine sebebiyet veren, en ince daihli bulunanın ahiret hesabı nice olur? Zannederim ki, “çelik gibi bir metanet” Zafer Akıncı’nın bugünkü yazısında kaleme aldığı “ Müsbet hareket” makalesinin satırlarında kendini bulabilir… Mümin müminin aynası ise, duruşumuza ayna olan bu yazı sorunun cevabı olabilir.

  • Arda Yıldız

    25.8.2024 12:25:35

    Yorum yapan Alp beye şunu söylemek gerek: Devleti ele geçirmeye çalışıp, başaramayınca yurt dışına kaçmak hicret değildir. Hicret böyle bir şey değildir. Üstadımızın hizmet tarzında böyle bir hizmet metodu yoktur. Yırt dışına kaçanlar risalei nur talebelerini temsil etmekten uzaktan yakından alakası olmayan kaçaklardır. Bilginize.

  • Abdurrahman

    25.8.2024 09:39:13

    Peki, bizler “çelik gibi bir metanet”in neresindeyiz? Çok önemli bir soru. Cevabımız Nedir?

  • Doğukan Pamir

    25.8.2024 08:34:05

    Evet malesef bir atalet, bir rehavet, meyl-i rahat almış başını gidiyor, tez elden bundan silkinip intibah etmemiz lazım... Aksi halde tarafı İlâhîden tokat yeme ihtimali oldukça kavi... Eskiden camianın kuvve-i maneviyesini takviye babında hizmet mahallerine sık sık ziyaretler yapılırdı son zamanlarda malesef pek az yapılmakta... Ehli dünya bir yandan,dindar görünen bazı siyasi odaklar diğer yandan R. Nur ve nur talebeleri aleyhinde şiddetli menfî çalışmalar, propogandalar yapmaktadırlar,elbette meşreplerinin gereği..... camia içindeki zayıf iradeli, dünyevî meyli yüksek mensuplatımız da malesef aldandılar, aldanıyotlar...

  • Alp

    25.8.2024 07:47:55

    Cezaevleri ve hicretteki mazlumlara bakarsanız. Çelik gibi metaneti görürsünüz.

  • HÇeşitcioğlu

    25.8.2024 03:52:33

    Herkes kendi özel ve tüzel sadakat istikamet ve metanetini insafla ölmeden sorgulamalı ve idrak edip düzeltmeli.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı