"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sahabe ve peygamberler şehri Diyar-ı Bekir

İlimdar Kaya
12 Aralık 2022, Pazartesi
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve birçok ad ile anılan Diyarbakır Arabistan’dan gelen Bekr Kabilesinin bu topraklara yerleşmelerinden sonra “Bekrlerin Diyarı” manasına gelen Diyar-ı Bekir ismi verildi.

1937 yılına kadar adı Diyarbekir olan şehrin bu tarihte “bakır ülkesi”  Diyarbakır olarak değiştirildi.

Diyarbakır’da Peygamber, nebi ve birçok sahabenin ayak izleri var. Kur’an-ı Kerim’de ismi geçen Hz. Elyesa (as), Zülküf (as) ile 6 nebi ve yüzlerce sahabe bu topraklarda medfun. Yunus (as) ın Fisk Kayalarında, İlyas (as)ın ise Arapşeyh’de makamları bulunmakta. 

639 yılında Hazret-i Ömer (r.a.) devrinde İyaz Bin Ganem komutasında Peygamber (sav) arkadaşları olan sahibelerle Diyarbakır feth edilince, Anadolu’nun İslam’la tanışan ilk toprağı ve İslamiyet’in Anadolu’ya açılan kapısı oldu. Fetih sırasında şehit olan 40 sahabeden 27’si Hz. Süleyman bölgesinde, 13 tanesi ise şehrin farklı yerlerinde şehit olmuştur. Rivayetlere göre Diyarbakır’da 800’ün üzerinde sahabenin medfun bulunduğu, 541’inin merkezde olduğu belirtiliyor. Mekke ve Medine’den sonra en çok sahabe kabri Diyarbakır’da bulunuyor.

Diyarbakır fethedildiğinde ekilen iman tohumları sayesinde hep Müslümanlar tarafından yönetildi. 

Diyarbakır’ın terör ile gündemde olması peygamber ve sahabeler şehrinin imajını zedeliyor, bu mübarek belde insanına zarar veriyor. Evliya Çelebi; üç dine (Musevilik-Hıristiyanlık-İslamiyet) ibadethanelik yapan ve İslam’ın beş Haram-ı Şerifinden biri olan Anadolu’nun ilk camisi Ulu Caminin avlusundaki İbranice bir kitabeye dayanarak Ulu Caminin Hazret-i Musa (a.s.) devrinde yapıldığını söyler, Ashab-ı Keyf buradadır. Bediüzzaman öncesi müceddid Mevlana Halid-i Bağdadi’ nin “şühedadan ayak basacak yer” bulamadım dediği Diyarbakır müstesna bir yer. Şehir dışından Diyarbakır’a misafir olarak gelenlerin Suriçi bölgesindeki şehre giriş kapılarının yanındaki hamamlarda gusül ve abdest alıp temizlendikten sonra şehre girdikleri rivayet edilir. 900 yıllık tarihi olan bu topraklar peygamber, sahabe ve maneviyat kokuyor.

Asrımızın imamı Bediüzzaman Said Nursî’nin de Diyarbakır’da ayak izleri var. 1910’lu yıllarda Van’dan Şam’a giderken Diyarbakır’a uğrayan Bediüzzaman, burada konferans, sohbetlerle ulema ve halka düşüncelerini anlatır. Ziya Gökalp ile görüşür ve “kızıl elma”  idealinin hayal ürünü olduğunu söyler. (Bil. Tar. Bediüzzaman Said Nursi 1976 s.124) Diyarbakır’da Cemil Paşaların konağında 7 gün, Hz. Ömer Camii imam odasında 40 gün, Zinciriye Medresesi’nde 15 gün kalmıştır. (Yeni Asya 29 Eylül 2022 sayısı)                                                                                                 

Bediüzzaman Hazretleri “Câmiü’l-Ezher’in kız kardeşi olan Medresetü’z-Zehra namıyla darülfünunu mutazammın pek âli bir medresenin Bitlis’te ve iki refikasıyla Bitlis’in iki cenahı olan Van ve Diyarbakır’da tesisini isteriz. Emin olunuz biz Kürtler başkalara benzemiyoruz. Yakinen biliyoruz ki içtimai hayatımız Türklerin hayat ve saadetinden neşet eder.”(Münazarat-1991 s.126) cümleleri ile “Medresetü’z-Zehra” dan birinin Diyarbakır’da açılmasını ister. Bediüzzaman Hazretlerinin bu projesi onun basiretini ve ülke ile ne kadar ilgili olduğunu gösteriyor.

Bediüzzaman´ın sağlığında bu proje gerçekleşmedi, ama Nur hizmet mahalleri ile onun meslek ve meşrebine harfi harfine bağlı kalarak iman Kur’an hizmeti yapan Diyarbakır’daki Nur Talebeleri Arap, Kürt ve Türk kardeşliğini yeniden tesis ederek “Medesetü’z-Zehra”yı ihya edecekler, Diyarbakır’ı bugünkü konumundan asıl şekline yeniden döndüreceklerdir. Bu dostlarımızın “Medresetü’z-Zehra”nın görevini ifa konusunda ufak bir ihmal ve kusurları maddî ve manevî birçok zarar ve musibete sebep olabilir! 

Okunma Sayısı: 4767
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gökhan Bey

    28.12.2022 06:55:49

    Kıymetli ağabeyimiz çok şey anlatmaya çalışmış, kendisini tebrik etmekle beraber şunu da eklemek lazım, Diyarbakır "Türkiye de" en çok sahabe kabrinin bulunduğu şehrimizdir, bununla beraber Sahabe Efendilerimiz. Mekke ve Medine dışında yoğunlukla Irak ve Şam da yaşadıklarını biliyoruz, bu da "Dünya da" en çok sahabe kabrinin (Mekke ve Medine'den sonra) şam da olduğu kanaatini bizde oluşturuyor, son zamanlarda Diyarbakır başta olmak üzere güneydoğu üzerine düşünürken, Sahabe Efendilerimiz in Irak Şam ve Türkiye'nin güneydoğusunda yoğunlukla yaşadıklarını ve bu beldelerde İslamiyet'in nurunun yerleşmiş olduğunu ve bu sebeple olsa gerek bu malum ve gayrı malum şer güçlerin yoğun faaliyet alanı olduklarını söyleyebiliriz, Allah şerlerinden ümmeti Muhammed i (sav) muhafaza etsin amin.

  • İbrahim Şengün

    12.12.2022 15:41:35

    Kaleminize sağlık İlimdar hocam. Çok önemli bilgiler paylaşmışsınız. Yorumlarda sahabe sayısı ile ilgili olarak bilginin Tashihe muhtaç olduğu ifade edilmiş. Konu ile iigili şöyle bir kaynak mevcut. Tabiki daha derin bir tahkikte fayda olacaktır. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Haspolat, “Diyarbakır, Kudüs’ten daha fazla peygamber ve sahabeye sahip. Mekke ve Medine’den sonra 542 sahabe ile dünyada üçüncü sıradadır.” dedi.https://www.haberturk.com/polemik/haber/503565-iki-kentin-peygamberler-sehri-kavgasi

  • Nahit Topaloğlu

    12.12.2022 10:29:17

    S.A. Muhterem kardeşim, "Mekke ve Medine’den sonra en çok sahabe kabri Diyarbakır’da bulunuyor." ifadesi tashihe muhtaçtır. Şam'da 5Bin civarı sahabe mezarı bulunmakta olduğu kayıtlara geçmiştir. Bâki selam ve muhabbetlerimle. Fî emanillah

  • A. AYDIN

    12.12.2022 02:00:35

    Diyarbakır ne güzel bir ilimiz! Rabbim, orada yatan nebi, sahabi ve şehitler hürmetine onları fitnelerden muhafaza buyursun! Âmîn!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı