"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Âdil ve mütevazı hükümdar

Hakan Özlen
25 Temmuz 2024, Perşembe
Sad-i Şirazi’den bir hikâye ile başlayalım.

İçi de dışı da astarlı bir kaftan giyen adaletiyle ünlü hükümdara sormuşlar: Padişahımız, efendimiz neden bunun yerine Çin ipeğinden bir kaftan sipariş etmiyorsunuz? 

Hükümdar cevap vermiş: Giyinmek ve kötü havalardan korunmak için bu bana yetiyor. Daha fazlasını yapmak şatafat ve zarafete düşmek olur. Halktan aldığım vergi benim lüksümü ve tahtımın ihtişamını arttırmak için değildir ki… Şehvet ve arzu bakımından diğer insanlardan farklı değilim ama hazine sırf bana ait değil ki… Düşman köylünün eşeğini çalarsa, hükümdarın hâlâ vergi ve öşür alma hakkı olur mu? Düşman halkın eşeğini ve hükümdar da vergiyi alırsa memleket nasıl gelişebilir? (Sad-i Şirazi; Bostan ve Gülistan, Mütercim: Cemal Aydın, Sufi Kitap 2. Baskı, Sayfa 35-36)

Bu hikâye, devlet yönetiminde mütevazılık ve adaletin önemini anlatır. Hükümdara hazinenin kendi lüksü için değil, halkın refahı için kullanılması gerektiğini vurgular. 

Ancak, günümüze baktığımızda, ülkelerin yönetim şekillerinin değiştiğini görüyoruz. Artık demokrasilerde yaşıyoruz ve demokrasi, halkın yönetimde söz sahibi olması demektir. Teoride, bu katılım mekanizması hükümetlerin harcamalarını ve politikalarını denetlemede güçlü bir araçtır. Ne yazık ki, Türkiye gibi bazı demokrasilerde bu mekanizma tam olarak işlemediği için iktidar sahipleri “halkın iradesinin sadece sandıkta tecelli ettiği” gerekçesiyle kendilerini her türlü eleştiriden muaf görme eğiliminde oluyorlar. Bu da “bize her şey mübahtır” anlayışıyla ciddi adaletsizliklerin ve hataların yapılmasına neden oluyor.

Sad-i Şirazi’nin hikayesi üzerinden günümüz iktidarlarına bir ders çıkartalım: “Ey milletin temsilcisi ve hizmetkârı olan iktidar mensupları, neden Avrupa ülkelerinden demokrasiyi ve İsveç, Norveç gibi İskandinav ülkelerindeki sistematik sosyal devlet anlayışını örnek almıyorsunuz? Hikayedeki hükümdar gibi mütevazı ve adil bir yönetim anlayışını benimsemek yerine, neden halkın vergilerini lüks ve ihtişam için kullanıyorsunuz?”

Muhtemelen günümüz iktidarının iç sesinin bu sorulara vereceği cevap şöyle olacaktır: “İktidarda kalmak ve muhalefete çamur atmak için mevcut durum bize yetiyor. Kaldı ki nefsimize de hoş geliyor. Daha fazlasını yapmak, bizi halka karşı küçük düşürür. Halktan aldığımız vergi ise, bizim lüksümüz ve iktidarımızın ihtişamı için lazım gelen bir şeydir. Buna karşı mütevazı olamayız. Şehvet ve arzu bakımından diğer insanlardan farklı değiliz ki… Bundan dolayı hazineden payımıza düşen vardır, onu alıyoruz. Halkın amansız düşmanı enflasyon, halkın alım gücünü elinden alırsa iktidarın vergiyi indirme hakkı olur mu? Enflasyon, halkın alım gücünü iktidar da vergiyi azaltırsa, iktidar nasıl ayakta durur?”

Böyle bir cevap, günümüz iktidarlarının adaletten ne kadar uzaklaştığını ve halkın refahını ne kadar göz ardı ettiğini açıkça gösterir. Misal gösterdiğimiz hükümdar, halkının refahını kendi lüksünden üstün tutarken, günümüz iktidarları halkın vergilerini kendi ihtişamları için kullanmaktan çekinmiyorlar. Bu durumda, halkın, demokrasi mekanizmalarını etkin bir şekilde kullanarak, hükümetleri denetlemesi ve adaletin sağlanması için çaba göstermesi büyük önem taşıyor.

Sonuç olarak, Sad-i Şirazi’nin hikayesi, bugün de geçerliliğini koruyan önemli bir ders içeriyor. Adalet, mütevazılık ve halkın refahını öncelikli gören bir yönetim anlayışı, hem geçmişte hem de günümüzde en ideal yaklaşım tarzıdır. Hele demokrasi düzeninde yönetime talip olacak iktidarlarda bu yaklaşım zaruridir. 

Türkiye demokrasisinde de bu anlayışın hâkim olması dileğiyle…

Okunma Sayısı: 1081
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı