Doğu Anadolu Bölgesinin yüksek kesimli bölgeleri, hava sıcaklıklarının artmasıyla sarı tonlardaki düğün çiçekleriyle şenlendi.

Genellikle bin 500 rakımın üzerindeki alanlarda, on binlerce dönüm araziye yayılan düğün çiçekleri, görülmeye değer görüntülerle dikkat çekiyor.

Yöre halkı arasında düğün çiçeklerinin açması, yüksek kesimli bölgelerde baharın gelişi olarak nitelendiriliyor.

Iğdır Orman ve Su İşleri Müdürü Mete Türkoğlu, yaptığı açıklamada, Iğdır, Ağrı ve Kars'ın da içinde bulunduğu bölgenin flora olarak çok zengin olduğunu söyledi. Türkoğlu, "Bu çiçekler arasında en sık görülen türlerden biri düğün çiçeğidir. Bu çiçek güzel pençeli çiçeklerdendir, yaprakları maydanoz yaprağına benzemektedir. Çiçekleri katmerli ya da yalnızca kat olup kendisine has bir kokusu vardır." dedi.

Davet var...

Bölgede yetişen bu çiçeklerin birçok yaban hayvanının da besin kaynağı olduğunu anlatan Türkoğlu, şunları söyledi:

"Düğün çiçeği, düğün çiçeğigiller (Ranunculaceae) familyasından Ranunculus cinsini oluşturan yaklaşık 400 kadar türü bulunan otsu bitki türlerinin ortak adı. Genellikle mart, nisan ve mayıs aylarında çiçek açan düğün çiçekleri yaz boyunca geniş koloniler oluşturarak alanı işgal eder. Düğün çiçeklerinin kapladığı doğal alanlar görülmeye değer, adeta görsel bir şölen haline geliyor. Doğaya ilgi duyanların görmesi gerektiğine inanıyorum."

Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine bağlı 2 bin rakımlı Tanyolu köyünün muhtarı Kemal Artan ise köyün yaylalarında adeta görsel şölen yaşandığını belirterek, "Keşke her zaman böyle yaylalarda olsak. Yaylaya geldiğimiz zaman gitmek istemiyoruz. Her taraf çiçek, yeşillik. Herkes gibi gibi bu doğal ortamda yaşamayı seviyoruz. Bütün insanlarımızı buraya davet ediyorum, burayı görsünler." diye konuştu.

***

Okumak İçin Tıklayınız:

Bahar dahi bir çiçektir: Bahardaki haşir nümunelerine dikkat lâzımdır...

Risale-i Nur’u okuyan kâinat kitabını okuyabilir

Coğrafyacı gözüyle: Bol tefekkürlü geceler dilerim

Coğrafyacı gözüyle - 1

O dolunay

Tefekkürlük Ağrı Dağı

***

Tefekkür Penceresi...

Allah'ın Müzeyyin ((herşeyi eşsiz sanatıyla süsleyen, güzelleştiren Allah)) ve Cemil ((Sonsuz güzellik sahibi Allah)) isminin tarif edildiği Risale-i Nur'dan bir bölüm;

''...Eğer o yüksek hakikatleri yakından temâşâ etmek istersen, git, fırtınalı bir denizden, zelzeleli bir zeminden sor. “Ne diyorsunuz?” de. Elbette “Yâ Celîl, yâ Celîl, yâ Azîz, yâ Cebbâr“ dediklerini işiteceksin.

Sonra, deniz içinde ve zemin yüzünde merhamet ve şefkatle terbiye edilen küçük hayvanattan ve yavrulardan sor. “Ne diyorsunuz?” de. Elbette “Yâ Cemîl, yâ Cemîl, yâ Rahîm, yâ Rahîm“ diyecekler.

Semâyı dinle. Nasıl "Yâ Celîl-i Zülcemâl" diyor. Ve arza kulak ver. Nasıl "Yâ Cemîl-i Zülcelâl"diyor. Ve hayvanlara dikkat et. Nasıl "Yâ Rahmân, yâ Rezzâk" diyorlar. Bahardan sor. Bak, nasıl "Yâ Hannân, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Kerîm, yâ Lâtif, yâ Atûf, ya Musavvir, yâ Münevvir, yâ Muhsin, yâ Müzeyyin" gibi çok esmâyı işiteceksin. Ve insan olan bir insandan sor. Bak, nasıl bütün Esmâ-i Hüsnâyı okuyor ve cephesinde yazılı; sen de dikkat etsen okuyabilirsin. Güya kâinat azîm bir musika-i zikriyedir. En küçük nağme, en gür nağamâta karışmakla, haşmetli bir letâfet veriyor. Ve hâkezâ, kıyas et.'' 

Sözler, 24. Söz, Birinci Dal - Devamını Okumak için tıklayınız:

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#534

***

"Ne kadar güzeldir" deme!

''Dünyayı ve ondaki mahlûkatı mânâ-yı harfiyle ((bir şeyin kendisini değil de, san'atkarını, ustasını, sahibini bilip tanıtan mana)) sev; mânâ-yı ismiyle ((birşeyin bizzat kendisine bakan ve kendisini tanıtan manası))  sevme. "Ne kadar güzel yapılmış" de. "Ne kadar güzeldir" deme. Ve kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünkü, bâtın-ı kalb âyine-i Sameddir ve Ona mahsustur.''

Risale- Nur, Sözler, Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf

Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 32. Söz'ü okumak için tıklayınız;

http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#962

AA