Dış politika uzmanları bile komşumuz Suriye’de yaşananları anlamakta ve yorumlamakta zorlanıyorlar. Suriye’de çok bilinmeyenli bir denklemle karşı karşıyayız. Gün değil, saate bir değişiklik yaşanıyor. İller ve ilçeler el değiştiriyor, ‘iz’ler birbirine karışmış durumda.
Suriye’deki gelişmelerin bir ‘zararı’ da Gazze’deki yaşanan zulmü bir bakıma perdelemesi oldu. İsrail Gazze’de her gün zulme devam ederken dünya medyasnın nazarları Suriye’ye çevrilmiş durumda. Her gün ve her saat yeni gelişmeler yaşanınca Gazze kısmen ikinci plana düşürülmüş oldu.
Fakat Gazze’yi unutmayanlar da var. Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Gazze’de süren soykırıma karşı bir köşeye çekilip ağlamanın bir anlam ifade etmediğini söyleyerek, “Harekete geçme ve bu canavarlığı durdurmak için elimizden gelen her şeyi yapma zamanı” demiş. (AA, 6 Aralık 2024)
Viyana Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Helmut Kriger tarafından üniversitenin AKH kampüsünde düzenlenen “İsrail Savaşı: Kolonyal Bir Etnik Temizlik mi?” başlıklı konferansta konuşan Albanese, İsrail’in Gazze’de insanlık ve savaş sucu işlediğini söylemiş. Albanese, Gazze’de yaşanan bir savaş denemeyeceğini, savaşların da kuralları olduğunu, burada yaşananın ise tamamen bir imha olduğunu ifade etmiş. Albanese, “Soykırımların temel ve ortak kökeni, ideolojik nefret ve karşıdakinin insan kategorisinden çıkarılmasıdır. Bu tüm soykırımlarda ortak bir unsurdur ve bu soykırımda belirgin olan şey budur. Çünkü ‘Filistinliler alt insan, insansı hayvanlar olarak adlandırılmıştır. Gazze’de masum yoktur. Sorumlu olan tüm bir toplumdur’ anlayışıyla hareket edilmiştir” değerlendirmesinde bulunmuş.
İsrail’in saldırılarında sivil kavramının tamamen ortadan kalktığına işaret eden Albanese, “İsrail, bu savaşta sivil kategorisini tamamen ortadan kaldırdı ve ‘insanlar kalkan olarak kullanılıyor’ ifadesini sivilleri öldürmeyi meşrulaştırmak için genel bir argüman olarak kullandı. (...) Mesele şu ki Büyük İsrail Projesi, 7 Ekim’den sonra Filistinlilere karşı şiddeti barındıran, tam bir soykırım motivasyonuyla patlak veren plandır. Filistinliler her zaman savaş suçları ve insanlığa karşı suçlara maruz kalmışlardır” tespitinde bulunmuş.
Şimdi bu açıklamaları yapan ‘insan’ bir alkışı, bir takdiri, bir ‘beğeni’yi hak etmez mi? İnanın pek çok ‘tanıdık siyasetçi ve idareci’ İsrail’i bu kadar temelden eleştirebilmiş değil. Hele hele, Gazze’de süren soykırıma karşı içerlemenin ya da bir köşeye çekilip ağlamanın bir anlam taşımadığını vurgulayarak, “Harekete geçme ve bu canavarlığı durdurmak için elimizden gelen her şeyi yapma zamanı” demiş olması ‘ayakta alkış’ı hak etmez mi?
Ne diyelim? Böyle hakperest ‘insan’ların sayısı artsın ve başta Gazze olmak üzere bütün dünyadaki zulümler sona ersin. Amin.