Kur’ân tefsiri olan Risale-i Nurlar bir ihtiyaca binaen, gayet sür’atle ve defaten, sünûhat-ı İlhamiye olarak farklı mekânlar da telif edilmiş olmasına rağmen, ilm-i belâgat ve ulum-u Arabiye noktasında, âlimlere hayret verecek derecede âlimane ve derin ve kuvvetli bir tarzda beyan edilmiş.
Pek çok dünya diline çevrilmiş. Üniversitelerde tez konusu olmuş muazzam bir külliyattır. Risale-i Nurlar kimi zaman savaşta düşmana karşı avcı hattında top sesleri arasında, kimi zaman esarette, kimi zaman sürgünde, kimi zaman hapishanede, kimi zaman Barla Çamdağı’nda, kimi zaman ‘Cennet Bahçesi’nde, kimi zaman Karadağ’da, kimi zaman Emirdağ’da telif edilmiştir.
Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî İhlâs Risalesi’nde diyor ki: ‘’Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir.’’
Üstadımızın bu tavsiyesine müraatla, her mekânda ve her yerde mutlaka okumalı, anlamaya çalışmalı ve yaşamalıyız. İzmitli bir grup liseli öğrencilerle beraber Risale-i Nurlar’ın ekseriyetinin telif edildiği yer; Barla olması hasebiyle yaz okuma programımızı burada yapmaya karar verdik. Gayemiz, Risalelerin hangi şartlarda, hangi ortamda yazıldığını idrak etmek.
Heyetimiz her türlü fedakârlığı yaptıktan sonra hazırlık safhası başladı. Önce programa iştirak edecek gençler motive edilmeliydi. Malûm, yaz mevsiminde öğrencileri nefislerin esiri olmaktan kurtarmak kolay değil, ama şahsı manevinin duâsı ile gayet suhûletle başardık. Okuma programımızın keyfiyetli olması için; Risale-i Nur Külliyatı’na vâkıf, ehl-i hizmet, Nur Talebelerinden Salih, Mehmet Ali ve Mehmet Ağabeylerimiz iştirak ettiler.
Bu gaye ve niyet ile düştük Barla yollarına. İlk durağımız ve konakladığımız yer Yeni Asya Barla Sosyal Tesisleri oldu. Gayet mütebessim ve fedakâr tesis sorumlusu Ahmet ve Erkan Ağabeylerimiz bizi misafir ettiler. Kahvaltı ve leziz akşam yemeğiyle evimizde gibiydik. Aynı zaman diliminde Bursa’dan gelen ağabeyler ve Nevşehir’den gelen öğrencilerle kaynaştık. Hem hal olduk.
İlk Medreseyi Nuriye, Cennet Bahçesi, Üstadın ikinci evi, Barla sokakları, Çamdağı, Katran ağacı, Eğirdir Gölü, Kabristanlık ziyaretlerini tamamladık. Kabristanda Üstadımız başta olmak üzere saffı evvel Nur Talebesi ağabeylerimize duâlar ettik. Gittiğimiz Nur menzillerinde orada telif edilen Rrisaleleri okumaya ve tefekkür etmeye çalıştık. Hepsinin ayrı bir hatırası ve önemi var.
Şahsî okumalarımız ve ağabeylerle birlikte yaptığımız müzakereler ile istifademizi arttırmaya çalıştık. Ders aralarında yapılan voleybol maçları ile kardeşlerin kaynaşması temin edildi. Eğirdir Gölü kenarında piknik yaparak muhabbetimizi arttırmaya çalıştık.
Bundan sonra yapacağımız programların daha verimli olması ve eksiklerimizi görebilmek adına son gün okuma programımızı değerlendirdik. Kardeşlerden aldığımız geri bildirimlerden bazıları şu şekilde oldu:
Berkay: Ben bu programda namaz kılmanın zahmet olmadığını, aksine huzur-u İlâhiye dâvet olduğunu anladım.
Alihan: Barla gerçekten kuş uçmaz, kervan geçmez bir yermiş. Üstadın yaşadığı zorlukları biraz da olsa görme imkânı bulduk.
Suat: Nur Talebesi olma yolunda biraz daha ilerledim.
Ömer Faruk: Nevşehir’den gelen kardeşler ile kaynaşma imkânı bulduk.
Bilal: Birçok okuma programına katıldım. Ama Barla programı benim için daha faydalı oldu.
Ahmet Said: Uzun zamandır dini yaşantıdan uzaktım. Bu program ile tekrar dinimi yaşamaya başladım. İnşallah devam ederim.
Programın ‘en’leri tesbit edildi. En çok okuyan, en fedakâr nöbetçi, en uyumlu öğrenci, en çok ezberi olan gibi, programa katılan kardeşlere hediyeler verildi. Hatıra fotoğrafları çekildi. Dönüş hazırlıkları başladı. Kardeşler aileleri için Barla hatırası olarak hediyeler aldılar. Gösterdikleri misafirperverliklerinden dolayı, Yeni Asya Barla Sosyal Tesis sorumlusu Ahmet Demirdöğmez ağabey ve diğer çalışan fedakâr ağabeylerimize teşekkür ederiz.
Dönüşte İslamköy’e uğradık, Demirel Külliyesi’ni ziyaret ettik. Buradaki Süleyman Demirel’in kabrini ziyaret ederek ruhuna Fatiha okuduk. Isparta Merkez Ulu Cami ziyareti ve son olarak Isparta’daki Üstadın evi ziyaret edildi.
Barla Risale-i Nur okuma programına hüsnü hatime verdik. Elhamdülillah. Geriye çok güzel hatıralar kaldı. Programın turistik bir seyahat haline dönüşmesine izin vermeden, Üstadımızın mahiyetini anlamak, Risale-i Nurlar’ın hangi atmosferde telif edildiğini bizzat görmek istedik. Üstadımızı bağrına basan Barla’yı okumaya çalıştık. Sosyal hayatın koşturmacasından uzaklaşarak aslî vazifemize dönmek istedik. Kardeşlerimize bundan sonraki hayatlarında namazın şuurunu daha iyi anlamaları, Nur derslerin müdavimi olmaları hususunda akla kapılar açmaya çalıştık. Bende âcizane mevsimlik işçiler gibi, kısa bir sürede olsa Risale-i Nur hizmetine kendimizi vakfederek Üstadımın mesleğini icra etmeye çalıştım. Eksiğiyle, noksanıyla, bizler kendi vazifemizi yapmaya çalıştık. Muvaffakiyet Hâkim-i Mutlaktan.