Çocuk sayfamız hayırlı ve istifadeli olsun diyerek yazıma başlıyorum.
Gazetemizde çıkacak olan sayfamız için oldukça heyecanlıyız. Yıllardır hayalini kurduğum güzel bir alanın içinde olmak beni çok mutlu etti. Konumuz “çocuk” ile ilgili olduğuna göre ben de bu konuda Risale-i Nur’dan istifade ederek bir şeyler yazmak istedim.
Anne karnında biricik bir melek var. Annesinin bile sonradan haberi oluyor.
Rahm-ı maderdeki çocuğun erkek ve dişisini bilmekle “Rahimlerde olanı O bilir.”1 ayetini bizler sonradan anlıyoruz. Çünkü o çocuğun kabiliyetlerini, kişiliğini, mizacını röntgen ışını ile göremiyoruz. Anne karnında üç karanlık dönem içinde maddî ve manevî yönden annesine bağlı olan bebeğin dünyaya gönderilme vakti geldiğinde “Ve keza, rahm-ı maderden dünyaya gelen çocuk, mahut tünelde çektiği sıkıcı, ezici zahmet neticesinde dünya saadetine nail oluyor.”2
Ağrılı yoğun sancılar sonrasında annesi bebeği ile kavuşuyor, sinesine alıp öpüp kokluyor. Ne güzel bir koku Cennetten geliyor. “Sonra, dünyaya geldiği vakit, iktidar ve ihtiyâr yok, fakat bir derece istidadı ve bilkuvve bir hissi olduğundan yalnız ağzını yapıştırmak kadar bir harekete ihtiyaç ile en mükemmel ve en mugaddi ve hazmı en kolayca en latif bir surette ve en acip bir fıtratta memeler musluğundan ağzına veriliyor.”3
Çocuk ile anne arasındaki iletişim ve bağ kurulmuş oluyor. Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse: "En leziz ve en tatlı hâletin nedir?” Belki diyecek: “Aczimi, zaafımı anlayıp, validemin tatlı tokadından korkarak, yine validemin şefkatli sinesine sığındığım hâlettir.”4
Belki de şefkat kahramanı olan biz hanımların en büyük sorumluluklarımızdan birisi şefkatimizi çocuğumuza karşı doğru yönlendirebilmektir. Masum çocuğun elmas hazinesi hükmünde olan ahiretini düşünmeyerek masum yüzünü dünyaya çevirmek şefkati suistimal etmektir.5 Evlatlarımızın bu noktada ahiretini de düşünerek onlara yardımcı olmalıyız, sevgimizi şefkatimizi göstermeliyiz. “Sizin, hanenizdeki masum evlâtlarınızla masumâne sohbet, yüzer sinemadan daha ziyade zevklidir.”
Evet tam da ne kadar doğru ve yerinde bir hakikat.
Dipnotlar:
1- Lokman Suresi: 34.
2. Lem’alar s.707 3. Lem’alar s.196
4. Sözler s.49 5. Lem’alar s.463