Yakın zamanda, Moskova’da Putin ile Esad görüştüler. Kremlin olası Erdoğan-Esad görüşmesi dahil Ortadoğu’daki durumun ele alındığını açıkladı.
Ankara-Şam hattında istihbarat örgütleri üzerinden yürütülen temasların diplomatik boyuta dönüşmesi, AKP’nin son MYK toplantısında da dile getirilse de görüşme noktasında her iki tarafta bir girişim netleşmiş gözükmüyor.
İstihbarat elemanları konuyu olgunlaştırması sonrasında, dışişleri bakanlarının oluşturacağı çerçeve ile her iki başkanın görüşme takvimi belirlenecek. İki devlet arasındaki görüşme, ortak bir ülke sınırları içinde ve bölgede etkin devletlerin de katılımı ile olabileceği görünüyor. Diplomasi tarafı terörle mücadele, sınır güvenliği, siyasi süreç, Suriyelilerin geri dönüşleri, PKK/PYD/YPG ye bakış, gibi sorunlu alanlarda ortak görüş ve zemin hazırlığı içindeler.
Türkiye açık bir şekilde Esad’la masaya oturmak istiyor, 11 yıldır süren savaşta her iki ülke ciddi kayıplar yaşadı, yanlış politikaların sürüklediği son durum bu. Her iki ülkenin toprak bütünlüğü önemli, parçalamak isteyen terörist gruplara karşı işbirliği gerekli. PKK/YPG/PYD unsurlarının bu bölgede yaşam şansı bulması, sınırların korunmasının sağlanması, her iki ülkenin güvenliğini oluşturacak bir tampon bölge kurulması, sorunun çözümü sonrası askerlerin çekilebileceği, PKK/YPG’nin terör örgütü olarak kabul görmesi ve bu topraklarda barınmasına karşı olunması, Türk tarafının beklentileri. Bu güne kadar maddi/manevi ciddi kayıplar verildiği ifade ediliyor. Türkiye’nin bu tavrı, uluslararası antlaşmalardan doğan yetkiye dayandığı ve Suriye topraklarında konuşlandığını söylüyor. Bölgenin teröristlerden arındırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü korunması önemli.
Esad ise, Türk askerinin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesini ön şart ve kırmızı çizgi olarak masaya getiriyor. Diplomasi bu noktada henüz net bir kıvamda değil. 1998 yılında, Türkiye, Suriye’den PKK saldırılarının artması ve Öcalan'a sığınma hakkı verilmesi nedeniyle Adana Mutabakatı imzalandı. 2010 yılında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Terör ve Terör Örgütlerine Karşı Ortak İşbirliği Anlaşması" hala yürürlükte. İki devlet kendilerini tehdit eden örgütlere karşı önlemler alacak, kendi toprağındaki tüm faaliyetlerine engel olacak, karşılıklı olarak hiçbir ikamet, lojistik, eğitim, ulaşım ve silah kapasitesine müsaade edilmeyecek, ortak operasyonlar, tutukluların iadesi ile bilgi, belge ve istihbarat paylaşımı alanlarında işbirliği yapılacak, mutabakat bu.
Suriye’den beklenen, PKK/YPG/PYD’yi terör örgütü olarak görüp, onlarla mücadele etmesi, terör örgütü yuvalarının imha edilmesi, halkın tekrar topraklarına dönüşünün barış koşulu ile sağlanması.
Ekonomik olarak güçlü bir ülke, terörden uzak bir yapıda olmayı gerektiriyor. Her iki ülke bunun farkında, yanlış politikalar sonucu gelinen nokta ortada. Savaş nedeni ile ülkesini terk eden vatandaşlarını dönüş çağrısı yapan Esad, adil, tarafsız, güvenli ve barış içinde dönüşlerin sağlanmasını da garanti etmelidir, yoksa bu çağrı askıda kalacaktır.
Tüm bu doneler göz önüne alındığında, diplomasi ve liderler zirvesinin yolu açılabilir. Bu konuda Putin ve Esad’in bölgenin geleceği ve toprak bütünlüğünün korunabilmesi noktasında görüş birliği içinde olmalı. ABD, İngiltere, İran ve Rusya’nın doğrudan yada dolaylı etkin olması bir tarafa, Suriye’nin toprak bütünlüğünün devamı ve halkının refahı için Türkiye ile barışması şart. Bundan vaz geçilmesi sonrasında, bölge terör eylemlerinin vaz geçilmez arenası olmaya devam edecektir. Putin, bölgede ABD’nin etkisini kırmak istiyor, ama Ukrayna savaşı buna engel. Bölgede cirit atan, PYD’yi organize eden, ona mühimmat yardımı yapan ABD, başkanlık seçimine yönelse de bölgeye olan ilgisi davam ediyor, bu yüzden çıkar çatışmaları hız kesmiyor, dolayısı ile her kesin kazanacağı bir formül üzerinde duruluyor.
Terör örgütü PKK/YPG/PYD ile alenen işbirliği içindeki ABD barış için en büyük engel. ABD, bu görüşmeye karşı olduğunu, DEAŞ la savaşıyor yaftası ile YPG/PYD’yi kollamaya devam ettiğini açıkladı. ABD gelişmeleri sabote etmeye terör örgütleriyle olan kirli ilişkilerine ve kullanmaya devam ediyor.