Hizmette önde, ücrette geride duruyorlar. Ne mutlu bu insanlara! İnsanların huzuru, saadeti ve morali için rahatlarını bozan insanlar bunlar!
İzmir’e bir de bu gözle bakın
Renkli hayatlar; Nur Talebeleri
Hasan Ağabey’in yazlık evinde otuz kırk kedisi var. Şehirdeki evinde de daha özel, epeyce yaşlı bir kedileri var. Hasan Ağabey, kedilerin bile her birinin ayrı ayrı hususiyetlerini bir bir sayıyor. Huylarına dönük yorumlar yapıyor. ‘İnsanlar gibi onların da kendilerine göre bir dünyaları var’ diyor. ‘Meselâ bütün kediler verileni gelip yerken, birisi kalkıyor, özel ilgi bekliyor’ diyor. ‘Kedilerin kalabalığını sevmeyen kediler var.’ diyor. ‘Ona da özel muamele gerekiyor’ diyor.
İş yerinde, evinde, mahallesinde kedi ile köpek ile ciddî ciddî ilgilenen bir ruh hali bir incelik, bir duyarlılık alâmetidir. Ebu Hüreyre (ra) nasıl yaşadığı çağda kedilerle, köpeklerle ilgilenmiş, onları anlamış ve onları sevmişse, günümüze yansıyan aynı yapıdaki insanlar da işte bu şekilde bir hayat profili ortaya koymaktadırlar.
Hasan Ağabeyin bir özelliğine dikkat çekerken diğer özelliklerini göz ardı etmemek gerekir. Nur Talebeliği, başlı başına özel ele alınması gereken bir yüksek hususiyettir. Nur hizmetlerinin içerisinde pek çok hatıralar oluşturmuş. Ailece, pek çok öğrencilerin yetişmesine vesile olmuşlar ve olmaktadırlar. Bundan daha güzel, daha anlamlı bir hayat hedefi olabilir mi?
İzmir’de Risale-i Nur hizmetleri
İzmir’in ele alınması gereken çok önemli bir gündemi de Risale-i Nur hizmetleridir. İzmir’e oldukça sistemli ve düzenli Nur hizmetleri olan bir büyük şehir olarak bakmak gerekiyor. Artık İzmir kendini aşmış başka şehirlere de Nur Talebeleri yetiştiren bir alt yapı içerisinde.
Özellikle hanım hizmetlerinde ciddî bir gelişmenin olduğu ve gelecek adına da ümit verici hizmetlerin varolduğu görülüyor. İstişare sisteminin oturması saat gibi işleyen bir hizmeti netice veriyor. Tabiî bu sistemin yaşaması için de herkesin bu işleyişe sahip çıkması gerekiyor. Onlar da zaten bunu yapıyorlar. Ehl-i hamiyeti başlarına müstebit etmiyorlar, istişareyi güçlendiriyorlar.
Her yaz ve diğer zaman dilimlerindeki okuma programları burada sistemin oturduğunu gösteriyor. Bir de bir yerde hizmet noktasında bir inkişaf varsa, orada mutlaka bir düsturlarla hareket etme görülecektir. Yani oturmuş bir meşveret sistemi ile hakkaniyetli bir işleyişini görmek mümkündür.
Başarının sırrı; taksimü’l-amal (iş bölümü)
İzmir’in Nur hizmetlerinde görülen bir inkişaf sebebi de, oradaki hizmet kahramanlarının kendi kabiliyet ve imkânları ölçüsünde hizmetin bir yerlerinde yer almalarıdır. Yani taksimü’l-amal işleyişinin gerçekleştirilmesi. İş bölümü, hem eleman istihdamını netice verdiği gibi hem de her işi ehli yapacağı için sağlıklı sonuçlar almak beklenen netice olmaktadır.
İzmir’deki Nur hizmetlerinde samimiyet ve gayret içerisinde koşuşturan beyefendilerin varlığı apayrı olumlu katkıdır. Onlar hizmeti kendilerine sunulmuş bir ikram gibi değerlendiriyorlar ve şevkle, heyecanla koşturuyorlar. Hizmet etme aşklarının içlerinden gelen bir ilâhî şevk olduğu anlaşılıyor. Bu da işi bitiriyor. Severek yapılan hizmetler yorucu olmaktan da çıkıyor, zevk verir hale geliyor.
Nitekim İzmir’in ilçeleri ayrı ayrı ele alınması gereken hususiyetlere sahip. En dikkat çeken durum da, ilçelerdeki ağabeylerin Nur hizmetlerinde oldukça derin bir geçmişe sahip olmaları ve Nur hizmetleri ile ilgili oldukça önemsenmesi gereken hatıralarının varolmasıdır.
Merkezde ve ilçelerde hizmet hatıraları hemen kaydedilmesi gereken oldukça derinlikli, zengin bir hatıra potansiyeli olan ağabeyler var. Ve ilginç olan da, her bir ağabeyin hatıraları içinde günümüze ışık tutacak pek çok konular var.
İzmir’de insan kendini maddî ve manevî hizmetlerin içinde buluyor. Nurun hizmetlerinde her türlü kabiliyetin yer almasının mümkün olduğunu burada görmek mümkün. Renkli kabiliyetler çeşitli hizmet organizasyonu içerisinde kendine yer bulabiliyor. Bu da herkesi anlamlı hale getiriyor.
Sıkıntı hayat kalitesini yükseltiyor
İzmir ve ilçelerinde Üstad Bediüzzaman’ı gören gözler var. Doksanlı yaşlardaki Rasih Tekeli Ağabey, bu yaşta, her gün dükkânına gidiyor, oğlu işleri yürütürken, o odasında oturup, Risalesini, cevşenini, gazetesini okuyor ve gelen müşterilerle sohbetler ediyor. ‘Sıkıntı dâvâ adamı yetiştirir’ diyor. ‘Sıkıntısı olmamak sıkıntıdır’ diyor. ‘İnsan yüksek hedefler tutarak sıkıntısını arttırmalı ki, hayatının kalitesi yükselsin’ diyor.
Rasih Ağabey, küçük ofisine gelenlerle hemen bir Nur dersi yapıveriyor. Günlük 30 sayfayı bulan bir Risale-i Nur okuması olduğunu ifade ediyor.
Üstad Bediüzzaman’ı gören gözlerden Tire’de Rasih Tekeli. Dükkânında günde otuz sayfayı bulan Risale okuyor. Kur’ân, Cevşen. Yeni Asya gazetesi masasının var geçilmezlerinden.
NuranÎleşmiş hayatlar
Tire’de Nurlar’la meşgul ola ola Nuranîleşmiş hayatlarla karşılaşıyorsunuz. Aynı görüntülerle Pınarbaşı’nda da, Ödemiş’te de karşılaşıyorsunuz. Demek ki beslenilen kaynaklar aynı ise mekânın değişmesinin bir olumsuz etkisi olmuyor.
Meselâ Ödemiş’te de, çantasında Risalesi eksik olmayan ve sürekli onları muhtaçlara ulaştırmayı bir hayat hedefi haline getirmiş bir milletvekili ile karşılaşıyorsunuz: Mehmet Özkan. Risale-i Nur’u gaye-i hedef edinmiş bir Nur Talebesi nasıl olması gerekiyorsa, Özkan Ağabey de öyle.
Onların hayat hallerinde çok anlamlı dersler var. Onlar Risale-i Nurlar’ı hayatlarında yaşıyorlar. Ne zaman birkaç kelâm etmek isteseniz, hemen birkaç cümle sonra kendinizi Risale-i Nur hizmetlerinin arasında buluyorsunuz.
Sohbetlerin bütün adresleri Nurlar’a kavuşuyor. Buradaki genç eğitimcilerden de geleceğe dair çok şeyler bekleniyor.
Nur’dan beslenen ağabeylerde dipdiri bir ruh halini buluyorsunuz. Her cümlesini kayda geçmek istiyorsunuz. Bir yaşanmışlığın, bir amaçlılığın, bir samimiyetin varolduğunu apaçık görebiliyorsunuz.
Tire, Ödemiş, Pınarbaşı gibi merkezlerde tarif ettiğimiz veçhile pek çok Nurun kahramanlarıyla karşılaşmanız mümkün. Kimi daha erken denilebilecek yaşta etkin mesleklerini bırakmışlar ve hizmet organizasyonu içerisinde yer almışlar ve faaliyetlerin bir yerlerinden tutmuşlar. Onlara emekli demek mümkün değil. Çünkü onların emekliliklerinde yaptıkları faaliyetler normal şartlardan çok daha yoğundur.
İzmir’de insanlar boş vakitlerini değil, kıymetli vakitlerini Nurun medreselerinde geçiriyorlar. Oralarda Risale-i Nur okuyorlar, kitaplar okuyorlar, dergiler okuyorlar, gelenlerle sohbet ediyorlar, ziyaretler ediyorlar. Müfritane irtibatı bizzat yaşıyorlar. Böyle olunca da hayat kalitesi, hizmet kalitesi yükseliyor.
İman hizmetini nimet gören insanlar
Haftanın bir iki günü farklı farklı mekânlardaki Nur sohbetlerine katılmak onlar için en güzel bir aktivitedir. İzmir’de iman ve Kur’ân hizmeti deyince heyecanlanan insanlar var. Hizmeti bir nimet olarak gören insanlar var. Hizmetin Kur’ân kaynaklı bir neşe olduğunu, hayatın zamanlarını anlamlandıran birer hayat amacı olduğunu ifade ediyorlar.
Dünyevî meşgalelerden çok daha öte, hizmete müteallik işlerde kendilerini meşgul ediyorlar. Hizmeti organize edenlerden kendilerini hizmet faaliyetlerinde dâvet etmelerini istiyorlar. Hizmet etmek istiyorlar. Hizmette önde, ücrette geride duruyorlar. Ne mutlu bu insanlara! İnsanların huzuru, saadeti ve morali için rahatlarını bozan insanlar bunlar!
İzmir, Türkiye’nin önemli iman hizmet merkezlerinden biridir. Nice gençlerin hayatlarına nurani dokunmuş bir şehirdir. Gün geçtikçe imana ve Kur’ân’a hizmet çıtalarını yükseltiyorlar. Türkiye’nin diğer şehirlerine bay/bayan vakıf elemanı yetiştiriyorlar. Ülkeye faydalı, millete menfaatli, imanlı; mesleklerinde de zirvelerde gençler yetiştiriyorlar. Daha ne olsun.
İzmirle ilgili hizmet yazılarının çeşitlenerek devam edeceği anlaşılıyor.
Donanımlı ekibiyle çalışan anaokulu ve eğiticileri, gelecek açısından oldukça heyecan verici bir potansiyeli barındırıyor. Fen bilimlerinde ve din bilimlerinde beslenen çocuklar, geleceğe daha sağlıklı ilerliyorlar.
Izmir’de, güçlü bir ekipten başarılı bir anaokulu, Beyaz Lale.. Geleceğe maddî ve manevî güçlü nesil yetiştiriyorlar. Çocukların sahnede özgüvenleri çok yüksek. Tebrikler.
İzmir açısından şimdilerde hemen yapılması gereken, yaşayan hizmet hatırası bol ağabeylerle bu hatıraların kayda geçirilmesidir. İzmir bunu yapacak maddî ve manevî alt yapıya da sahip. Neden bu hizmet hatıraları kaydedilip kitaplara dönüşmesin?
Yeni yeni hizmet hatıraları için, eskilerin kayda geçmesi gerekir. Dünün rayları, modernize edilerek geleceğe hazırlanmalıdır.
İzmir kahramanlarını tebrikler ediyor, geleceğe kendilerini hazırlayan donanımlı ekibe duâlar gönderiyoruz. Allah yardımcınız olsun, yolunuz açık olsun… Sizler meşguliyetin en güzelini, anlamlısını bulmuşsunuz, elbette başka şeylerle ilgilenmeyi fuzuli görürsünüz. Feraset, basiret böyle bir şeydir.
-SON-