2014’e Giessen Risale-i Nur Okuma Programı ile girmiştik, 2019’a ise Wetzlar okuma programı ile girdik. Giessen Okuma Programına katılan çocuklar şimdi genç olmuşlar. Ama güzel bir şey ki, yine pek çoğu hizmetlerde devam ediyorlar.
ALMANYA OKUMA NOTLARI
DİZİ - 1: SEBAHATTİN YAŞAR - [email protected]
2019 yılına, Almanya’nın Wetzlar şehri Yeni Asya okuyucularının davetleri üzerine, eşim eğitimci Yasemin Yaşar’la birlikte Risale-i Nur okuma programı ile girdik. Doğrusu yeni yıla yeni bir okuma programı ile başlamak, oldukça anlamlı bir faaliyet. Şehir, yeni bir yıla daha girmenin dünyevi farklı duygusu ile yılı karşılarken; biz, yine farklı bir yıla girmenin ama kulluk şuuru içinde şükürlerle, hamdlerle Kur’an tefsiri Risale-i Nurların dersleriyle bambaşka duygularla girmenin hazzını yazıyorduk. Bu da ayrı binler şükür gerektiriyordu.
Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşayan Yeni Asya okuyucusu Nur talebesi ağabey ve kardeşlerimizle zaman zaman farklı programlarda buluşuyoruz. Bazen aile programları, bazen gençlik, bazen genel, bazen de Risale-i Nur kongreleri tarzındaki programlarda görüşmelerimiz oluyor.
Özellikle her yeni yıla girerken Almanya-Ahlen’de geleneksel olarak buluşan Avrupa Nur Talebeleri tam bir kardeşlik senfonisi sergiliyorlar. Gurbette olmanın verdiği duygu ile farklı farklı Avrupa ülkesinden bir araya gelip kucaklaşan nur talebeleri gerçekten görülmeye değer bir atmosfer oluşturuyorlar.
Önceki yıllarda da zaman zaman bizim de katıldığımız bu programlar ciddi bir bağları güçlendirme, safları sıklaştırma ve maddi ve manevi dayanışmayı temin etme anlamına dönük önemli bir ihtiyacı gideriyor.
PANAYIR HAVASINDA PROGRAM
Düşünün ki, Avrupa’nın Almanya, Avusturya, Fransa, İsviçre gibi değişik ülkelerinden saatlerce yol katederek bu programa katılan nur talebeleri eşiyle, çocuklarıyla, gençleriyle bir panayır havasında tam bir hasret gideriyor ve insanı mutlu eden bir coşku yaşıyorlar. Bu duygu göz ardı edilmeyecek bir derinliğe sahip. Bu merasim yerine başka bir şeyin konulamayacağı çok amaçlılığa sahip. Ahlen’de o tarihlerde oralarda okuma programlarında olan ağabey ve kardeşlerimiz de haliyle bu programa dahil ediliyor ve onlar da bu şenliğe katılmış oluyorlar. Bu programa emeği geçenleri tebrikler ediyoruz.
2014’ÜN ÇOCUKLARI GENÇ OLMUŞLAR
2014’e Giessen Risale-i Nur Okuma Programı ile girmiştik, 2019’a ise Wetzlar okuma programı ile girdik. Giessen Okuma Programına katılan çocuklar şimdi genç olmuşlar. Ama güzel bir şey ki, yine pek çoğu hizmetlerde devam ediyorlar. Zaman içinde yaşanan bir takım gelişmeler daha önce birlikte aynı saflarda hizmet edenlerin saflarını ayırmış. O da kaderin bir sevki olsa gerek. Kimse kimseye kızmadan, darılmadan, kavga etmeden kendince hizmetine devam etsin, farklı meşreplerde de olsalar fakat meslekte, iman ve Kur’an davasında bir olsunlar yeter. 2014 yılındaki programa katılan gençlerimiz şimdilerde ağabeyleriyle birlikte Wetzlar’da hizmetleri yürütüyorlar. Şimdilerde Wetzlar’a sohbetlere gelenlerin büyük çoğunluğu Giessen’den. Durum onu gösteriyor ki, yakın gelecekte, yine istişarelerle Giessen’de de bir Medrese-i Nuriye açılması potansiyeli görünüyor inşallah.
DAVET HEYECANI
Wetzlar Yeni Asya okuyucularının okuma programı daveti geldiğinde o eski günlerin düşünüp heyecanlandık. Çünkü o zamanki hizmetleri ve kardeşleri hiç unutmamıştık. Yine bu heyecanla eşimle birlikte Risale-i Nur’lardan konu çalışmalarımıza yoğunlaştık. Şükür ki böyle programlar var ki, biz de böylece yeni konular çalışmış oluyoruz. Yani kardeşlerimizin davetleriyle yeni çalışmalar yapılıyordu. Onun için program sonrası dönerken onlar bize teşekkür ederken, tebrik ederken; biz de onlara teşekkür ve tebrik ediyorduk.
Almanya Wetzlar’da çocuklara çok güzel Kur’ân eğitimi aldırmışlar. Biz de onları dinledik.
Hizmet, zahmetsiz olmuyor
Türkiye’den Almanya’ya İstanbul aktarma giderken, İstanbul’da Yeni Asya’dan iki paket halinde 120 kitap istemiştik. İlgili gişe elemanı paketin dışarıdan sarılmadığı için aşağıya alamayacağını söylemesiyle bizde bir telaş başladı. İster istemez kabinde taşımak durumunda idik. Eşim el çantalarımızı taşırken ben de kitapları taşıdım. Biraz zahmet olmuştu, ama ‘vardır bu zahmetin ardına bir rahmet’ diye, ara ara da gülümseyerek gidiyorduk.
Neyse ki uçağa bindik. Ama şimdi bir diğer problem de inerken sorular sorduklarındaki izahlar… Polis kontrolde bir yardımcı bulmalıydık kendimize. Bizi sorduklarında anlatmalıydı ilgililere. Frankfurt Havalimanına inince polis noktasına yaklaşırken, yanımızdan geçmekte olan karı koca beyefendiye, ‘Bize geçişte dil noktasında yardımcı olur musunuz?’ dedik. Onlara durumu izah ettik. Kitaplarımızı bagaja almadılar onun için elimizde taşımak durumunda kaldık diye.
Ersan beyle artık yol arkadaşı gibi olduk. Hemen elimdeki kolinin birisini aldı ve polise ulaştık. Polisten bir soru ile karşılaşmadan geçtik. Ama bu sefer kontrol noktasında bu kolilerde ne var diye sordular. Ersan bey izah etti. ‘Arkadaşlarımız eğitimci, Almanya’ya programa gidiyorlar. Kitaplar da kendi kitaplarıdır. Oradaki ilgililere götürüyorlar.’ gibi izahlar yaptı. Hatta inanmak için hanımefendi kitaptan bir tanesini çıkarttı ve isimle kontrol yaptı. Doğru olunca geçişimiz sağlandı.
Ersan bey ve eşi hanımefendi bizim kardeş ailemiz oldular. Bizi almaya gelen kardeşimizle de bağlantıları Ersan Bey kurdu. Tabii biz de onlara kitaplarımızdan imzaladık. Telefonlarını aldık ve biz de telefonlarımızı verdik. Nur talebesi kardeşimizle de tanıştılar. Meğer Wetzlar’da Ersan beyin hocası arkadaşı varmış. Süleyman Efendi grubundan kardeşimizle bağlantılarımızı sağlamış olduk. Nitekim onların Wetzlar temsilcisi hocası, bizim Mutlu Aile Modeli seminerimize davet edildi ve geldiler. Böylece tanışmamız ilk meyvesini vermiş oldu.
Ensar’ın evi gibi
Ve, Wetzlar’dayız. İlk olarak Wetzlar Yeni Asya Temsilcisi kardeşimizin evine gidiyoruz. Bizi saygıdeğer eşi ve üç oğlu ile karşılıyorlar. Evde sanki amca gelmiş, dayı gelmiş gibi bir samimiyet hissediyoruz. Ailenin samimiyeti çocuklarda da kendini gösteriyordu. Bu hissediş olsa olsa sahabe mesleği olan Risale-i Nur mesleğinden kaynaklanıyordu. Yani Mekke’den Medine’ye hicret eden muhacir, Medine’de mü’min kardeşleri olan ensarla bir kardeşlik kucaklaşması yaşıyorlardı. Günümüzde bu duyguyu insan nur kardeşliğinde hissediyor.
Aslan ailesi çocuklarında dikkatimizi çeken şey, çok güzel Kur’ân okumaları ve namaz tesbihatını ezberlemiş olmalarıydı. Gurbette maneviyatın kıymeti daha çok biliniyordu. Mesela çocuklar ezan hasretini evin içinde bütün namazlarda kendileri iç ezan okuyarak gideriyorlardı.
Yol yorgunluğumuzu atıp, yemeğimizi yedikten sonra programımızın yapılacağı Wetzlar Medrese-i Nuriyesi’ne gittik. İlk gün eski programdan bazı kardeşlerimiz geldiler ve onlarla hasret giderdik. Eşimin yol boyunca yaşadığı gribal rahatsızlık yerimize ulaşınca biraz olsun gitmişti. Ertesi gün akşam Avrupa ülkeleri Yeni Asya okuyucuları buluşmasına katılacaktık.
Öncesinde anlatıldığı gibi, iki katlı bir otobüsle, üstte bayan kardeşlerimiz alt katta ise erkekler yol boyu tatlı sohbetler yaptık. Sanki çift katlı otobüs bizler için haremlik selamlık olarak tanzim edilmişti. Hanımlar üstte kendi programlarını bizler de altta kendi programlarımızı gerçekleştirdik.
-DEVAMI YARIN-