"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kuş davetiyesi - Ân diyarı (67)

Ali HAKKOYMAZ
01 Eylül 2024, Pazar
Bilgin Abi aynaların gözünün içine bakıp bir şeyler fısıldıyor, Selim Ali: “Gel, bu mevzuları açmayalım. Kellim, Kellim; lâ yenfa…(Konuş, konuş; boşuna...) Ne sen değişiyorsun ne ben… Aramız açılıyor boş yere.

Gel, kapatalım bu s/ağır şeyleri. Nefeslerimiz sayılı... Yıllardır aynı şey; ne değişti? 

O-yalandığımız yeter. 

Daha beter olmadan kelimelerimiz; “siyasetkes” ilan edelim.

Dokunma dünyaya, ey, “bulaşık elli beşer!” Öyle kalsın. 

Ne zamandır; yağmur sesi dinlemiyorsun. Yaz bitiyor; cırcır böceklerini duyduğun yok! Hayalden hafif kelebekleri görmüyorsun. 

Havadan konuşalım. Bulutlardan, kuşlardan... Sudan konuşalım; balıklardan, dalga köpük ne varsa... 

“Havadan sudan” konuşmalara hasret kaldık. 

Ağaçlarla konuşmayı seviyorum. Çok rahatlıyorum onlarla göz göze gelirken, onlara dokunur sarılırken…

Rüzgârların yapraklarla oynaştığını görmek; az şey mi! Siz, şu benim ağaçlarıma dokunmayın! Gelişmişlik, yenilik; ne köprü, ne yol, ne de gökleri kapatan binalar... 

Gelişmişlik; ağaçlarla konuşurken sanatkârla hemhâl olmakmış.

Medeniyetin bu yeni adı taşlaşmak, betonlaşmak’tan insanlığı kurtaracak yok mu?

Bildiğimiz bir şey varsa; yazalım; dünya duysun. Yoksa bu kısır döngüden... Şimden tezi yok; çıkalım.

Biraz gökyüzüne bakalım. Meyveleri (dallarında) okşayalım. Zaman elimizden kayıyor; sonsuza tutunalım.

Ey, oradaki koyu gri adam! 

Yalancısın; öfkeye boğulmuşsun!

Yalancısın; bir tedirginlik var!

Yalancısın; gözlerini kaçırıyorsun durmadan!

Yalancısın; gülücüklerin bile bi’ tuhaf!

Yalanla insan yan yana gezmez. Yalanın olduğu yerde ne olabilir ki! Dilinde yalan varsa elindekini nasıl alayım! 

Aynaya rahat bakabiliyorsan gel, konuşalım. Aynalar yalan söylemez. Seni sana söyler. 

Dostun da aynadır sana. Ne aynaları kır ne dostlarını… 

Sana bi’ ayna masalı anlatayım:

Aynalar seni söyler.

Ayrılsan yanından;

Sırrında saklar seni.

Zaten sır saklayacağım diye;

Yanmış da yanmış kararmış.”

*

Aynalardan ayrılma, yoldan çıkma Selim Ali.

Bana bir yol söyle…

Patika, izbe..

Körebe oynar gibi;

Biri önde, biri arkada iki kişi...

Çiçekler, böcekler...

Yapraklar, dağ meyveleri...

Kokular almış başını gitmiş.

Bu yola girenler dönmeyecek gibi...

Sürüp gidecek gibi yol...

Aralardan koca bir ay doğsa...

Yıldızlar kır çiçeklerinin gözlerine…

G-izlerine dolsa...

Kuşlar…

Telaşlı (telaşsız) kuşlar!

Hoş geldiniz, nerdesiniz; sıkılmıştık, deseler.

Alıp götürseler bizi yuvalarına;

Kuş sütüyle besleseler!

Geliyorum, be!

Söz, be!

Okunma Sayısı: 966
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Emre Dağ

    1.9.2024 13:20:41

    Allah razı olsun müstefid olduk hocam.🤗💐

  • Ömer

    1.9.2024 11:27:11

    Kaleminize yüreğinize sağlık.👏👏👏

  • Abidin

    1.9.2024 11:21:29

    Çoook özel ve anlam yüklü! Sağolunuz...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı