"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da tasavvuf ve tecdid

Ali FERŞADOĞLU
04 Temmuz 2015, Cumartesi
Tasavvuf, hal/beden ve yaşayış diline bağlı İslâmî bir düşünce ve disiplindir. İslâm hikmetinin/felsefesinin derûnî, iç boyutu, hal diline yansımış şekli olan tasavvuf, nefis terbiyesi, ruh, kalb ve vicdan temizliğidir.

Bediüzzaman, bir müceddid/yenileyici, bir müçtehid, çağdaş ve modern bir mutasavvıf olarak, tasavvufa da yeni açılımlar, bakış açıları ve metotlar getirir.

Tasavvuf ve tarikatı; velâyet, seyr ü sülûk namları altında şirin, nuranî, neşeli, ruhanî bir kudsî hakikat” (Mektûbât, s. 428.) diye tarif eder.

Ayrıca, “Marifet, yâni, Allah’ı isim ve sıfatlarıyla tanıyıp imân hakikatlerini, Peygamberimizin (asm) Mî’rac mu’cizesinin gölgesi ve mânevî gözetimi ve koruması altında, kalb ayağıyla ruhânî bir yolculuk neticesinde, zevkî, hâlî (yaşanarak) ve bir derece imân ve Kur’ân hakikatlerine mazhariyettir” diye tanımlar. Tasavvufun gayesi, insanın yaratılış sırrı ile olgunluğunun, kemalinin tahakkuk etmesidir. Tarikatın maksadı marifet (Allah’ı bütün isim ve sıfatlarıyla bilme) ve imân hakikatlerinde inkişaf etme, gelişmedir. Diğer bir ifâdeyle, bütün tarikatlerin gayesi, imân hakikatlerinin açığa çıkmasıdır. Tasavvuf; saadet, haz ve mutluluğa ulaşmak için, kötülüklerden arınarak, nefsi terbiye etmek, ruhun yüce duygularını inkişâf ettirmek, ahlâkî olgunluğa erişmek demektir.

Eski zamanın ilim, anlayış ve mantığına göre sistemleşmiş, kurumlaşmış tarikatlar, kendilerini yenileyemedikleri için, çağdaş insanlara hitap edemiyorlar. Bid’a rüzgârlarını durduramıyorlar. Nefislere, arzulara gem vuramıyorlar. Bunun sebeplerinden birisi de, gayr-i meşrû hayatın, günahların, teknolojik vasıtalarla yayılmasıdır. Muhabere vasıtaları artık uydularla umûmilik kazanmış olmasındandır.

Başta iman-ı billah, marifetullah, muhabbetullah, zikir, ihlâs, tefekkür, seyr ü sülük, irşad, muhabbet, aşk, tarikat, tasavvuf, ilham, keramet, vera, gayb, vecd, istiğrak, vahdet-i vücud, yakaza, bast-ı zaman, tayy-ı mekân gibi tasavvuf literatüründe geçen bütün mefhumları, kelimeleri kullanır ve hakikatlerini açıklar.

Okunma Sayısı: 2685
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı