Mesnevi-i Nûriye’yi müzakere eden bir grup kardeşlerimizden birisi, “Atâ, kaza kanununu; kaza da kaderi bozar’ ne demektir. Kader değişir mi?” diye sordu. Soruyu ihtiva eden paragraf şöyle:
“Cenab-ı Hakkın ata, kaza ve kader namında üç kanunu vardır. Atâ, kaza kanununu; kaza da, kaderi bozar. Mesela, bir şey hakkında verilen karar, kader demektir. O kararın infazı, kaza demektir. O kararın iptaliyle hükmü kazadan affetmek, atâ demektir. Evet, yumuşak bir otun damarları katı taşı deldiği gibi, ata da kaza kanununun kat’iyetini deler. Kaza da ok gibi kader kararlarını deler. Demek, atanın kazaya nisbeti, kazanın kadere nisbeti gibidir. Atâ, kaza kanununun şümulünden ihraçtır. Kaza da kader kanununun külliyetinden ihracıdır.” (Mesnevi-i Nûriye, Enst./inter., s. 175.)
Kader, bir şey hakkında verilen karardır. Kaza, kararın infazı, yerine getirilmesi, uygulanmasıdır. Atâ ise, bir şey hakkında verilen kararın iptali, hükmün kaldırılması, afvedilmesi, infazın durdurulması. Atâ, Allah’ın Rahîm-i Kerîm, Gafûru’r-Rahîm’in af ve ihsanıdır.
“Atâ, kaza kanununu, kaza da kaderi bozar.”, yani, atânın kaza kanununu, kazanın da kaderi bozması, delip geçmesi ise: Bir padişah veya kanun koyucu meclisin genel kanunları vardır. Ancak, belli zamanlar, özel günlerde de uyguladıkları ihsan, ikramiye, cülüs, af gibi özel kanunları da var. Kanun koyucu meclis özel günlerde suçlulardan bazılarını afveder. Umumi kanunla takdir edilen ceza; atâ kanunuyla yürürlükten kaldırılmış olur. Mesela, bir şakî, yani, teröristin işlediği suçtan dolayı 25 yıl hapis yatmasına karar verilmiş olsun. Atâ kanunuyla bu cezanın afvedilmesi hâlinde artık ceza infaz edilmez. Böylece atâ, kaza kanununu bozmuş olur.
İşte, insanların işledikleri günahlara karşılık, takdir edilen uhrevi cezalar Cenâb-ı Hakk’ın atâ kanunuyla, yani, af ve ihsanıyla infazlar durdurulursa, atâ kanunu, kaza kanununu bozar. Ve Kazanın, yani, infazın bozulmasıyla kader kanunu da bozulmuş, takdir edilen ceza değişmiş olur.
“Atâ, kaza kanununun şümûlünden (kapsamından) ihraçtır” cümlesine gelince: Bir suç veya günah için takdir edilen ceza külli, genel bir kanun iledir. Şöyle ki: “Şu suçu, şu günahı işleyene şu ceza verilir.” Böyle bir takdir, küllidir. Ancak, söz konusu suç ve günahı işleyen birisi, tevbe etmesi halinde, ceza ve günahının affedilmesi ile kaza kanununun şümûlünden, kapsamından ihraç durumu hasıl olur. Ve kader kanununun külliyetinden de ihraç olur, hariç tutulur.