"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Somut suç yargılaması, nihayet-3

Ahmet BATTAL
10 Ekim 2024, Perşembe
“FETÖ/PDY davaları” kapsamında gerçekleştirilen ve AİHM’in de görüp gösterdiği kitlesel zulümlerle ilgili son yazımızı da şu cümlelerle bitirdik:

“En çok da olan ‘cemaat kavramı’na oldu. Bu zararlarda kusurun büyüğü hangi tarafta? Biz kalbimizi hükümden uzak tutmaya çalışıyoruz zira nihaî hükmü Allah verecek! Biz şunu ya da bunu değil, cemaat kavramının hukukunu korumakla meşgulüz.” 

Bu cümleleri izah edebilmek için önce “biz” derken kimleri kast ettiğimizi ve sonra da bu mevzuda neyle mükellef olduğumuzu anlatalım. 

Bunun için de Bediüzzaman’ın, 31 Mart ayaklanması sonrası İstanbul’da ilan edilen sıkıyönetim (Örfî İdare) sonrasında Örfî İdare Kumandanlığınca kurulan “Divan-ı Harb”de yargılanırken, mahkemece ağır suç (cinayet) sayılan hizmetlerini anlattığı kısımda yer alan Yedinci Cinayet’ten istifade edelim.

Bediüzzaman’a yapılan isnatlar arasında, ayaklanmanın mimarı gibi görünen İttihad-ı Muhammedî cemiyetine üyelik de var. 

Oysa o, -diğer bazı kurucular ve üyeler gibi- bu derneğin bir kanadının siyasete girmesinden rahatsız ve derneği “sırf ibadete ve Sünnet-i Seniyyeye tebaiyete nakletmiş” olan, “o siyasî cemiyetten kat-ı alâka” eden ve “siyasete karışmayacak” olan üyeleriyle birlikte hareket etmiş.  

Bediüzzaman orada “tarif ettiğim ve dahil olduğum ittihad-ı Muhammedînin (asm) tarifi budur ki” diyerek bir ittihad-ı İslam ve buna vesile olmak üzere kurulmuş bir dernek olarak İttihad-ı Muhammedî tarifi yapıyor.

Ardından, “İşte ben bu ittihadın efradındanım. Ve bu ittihadın tezahürüne teşebbüs edenlerdenim. Yoksa, sebeb-i iftirak olan fırkalardan, partilerden değilim. ” diyor.

Tarife göre bütün müminler o derneğin mensubudur: “Müntesipleri, kàlû belâdan dahil olan umum mü’minlerdir. Defter-i esmâları da Levh-i Mahfuzdur.”

Bütün dinî yayınlar bu derneğin yayınıdır: “Bu ittihadın nâşir-i efkârı, umum kütüb-ü İslâmiyedir. Günlük gazeteleri de, i’lâ-i kelimetullahı hedef-i maksat eden umum dinî gazetelerdir.”

Derneğin tuttuğu yol ise şudur: “Ve mesleği, herkes kendi nefsiyle mücahede, yani ahlâk-ı Ahmediye (asm) ile tahallûk ve sünnet-i Nebeviyeyi ihyâ ve başkalara da muhabbet ve -eğer zarar etmezse- nasihat etmektir.” 

O zamanın İttihad-ı Muhammedi’si bu zamanın Yeni Asya’sıdır. Yeni Asya’nın yazarları ve sahiplenicileri bu ittihad için çalışır. 

Elli beş senelik mazisi de gösterir ki; Yeni Asya, bugüne kadar siyasî ya da gayr-i siyasîhiçbir kavganın tarafı olmamıştır. (Yeni Asya’nın kendi siyasî tercihini ısrarla savunması bir kavga değildir. Dünyevî bir maksatla da değildir. Bu tercihi kavga sebebi yapanlarla da kavga etmez.) 

Yeni Asya mü’minlerin birliği ve ittihadı için çalışır. Bu yönden bakıldığında Yeni Asya ve okuyucuları bir cemaat değil, bizzat yaşadığı ve neşrettiği ihlas ve uhuvvet prensipleriyle umum ehl-i iman cemaatinin temel değer yargılarını muhafaza ve müdafaa eden ve din hizmetlerinin sivil yönünü temsil ve teşvik eden bir ekiptir. 

Başkaları bunun böyle olduğunu bilmiyorsa kusur o şaşı bakanlarındır. Ki zaman onlara da kendi bakışlarının hatasını göstermektedir. 

Birbiriyle kavgaya tutuşturulan ehl-i iman gruplar arasındaki kavgaları dünya çapında önlemek ve manevî sulhü temin etmek Yeni Asya’nın asıl vazifelerinden birisidir. 

Bunu yapmanın yolu da bellidir: Zarar vermeyecek şekilde nasihat etmek. Yani damara dokundurmadan doğruları söylemek. 

Sözümüzü yüksekten söyleriz, “beğenen alsın” diye bekleriz. Abartmaya da süslemeye de ihtiyaç duymayız. 

“Mağdur edebiyatı” yapmayız. Buna davet edenlere de “sadece bizden yana ol” diyenlere de kanmayız. 

Zira biz mahkeme ya da hâkim değiliz. Sadece dileyenlerin arasında gönüllü hakemiz. Büyük mizandan en çok biz korkarız. 

Zira mü’minler ancak ve sadece kardeştir ve dargın kardeşlerin arasını nasihatle düzelterek ittihad-ı İslam’ın yolunu açmak bu zamanın en mühim farz vazifesidir.

Okunma Sayısı: 2157
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    11.10.2024 00:18:38

    Yeni Asya gazetesi ve camiasını takip etmediğiniz belli. Biz herkesin mağduriyetini gidermek için demokrasi kuralları içinde hak,hukuk Risale-i nur ölçüsünde destekliyoruz , açın bir bakın bugüne kadar tarihin tozlu raflarına öyle konuşun. İsimlere, resimlere göre hareket etmediğimizi size anlatamıdıysak kime anlatalım.

  • Necati

    10.10.2024 21:49:21

    İstibdat en büyük tehlikedir. Bu tehlike karşısında tüm müslümanlar ittifak etmesi gerekirken gereksiz tartışmalar ançak zındıkanın işine yarar. Siyasi oyunlara ve tuzaklara düşmeyelim. 15 Temmuz fitnesi bahanesi ile yapılan zulümleri görmezden gelerek de istibdat ile mücadele edilmez.

  • Eda Gül Beyaz

    10.10.2024 14:25:16

    Fethullah gülen bir risk aldı. Devletle mücadeleye girdi. Bunu yaparken de nurculuğu olabildiğince kullandı. Üstadımızın Şeyh Said'e karşı tutumu ortada duruyor. Aynı olay yaşanıyor. Sırtımızdaki hizmeti bırakıpta gülencilerin mağduriyetleriyle uğraşacak ne vaktimiz var ne de vazifemiz! Kendileri yaptı kendileri buldu! Ne demişler hamama giren terlermiş!

  • Ömer

    10.10.2024 13:02:16

    Ferasetle hakikati indirmeyen sinesine, tavlanır fitnebazın sinsi sesine, şaplaklar indirilir ensesine, gezer hayat boyu sine sine, rezilcesine! Zira mü’minler ancak ve sadece kardeştir ve dargın kardeşlerin arasını nasihatle düzelterek ittihad-ı İslam’ın yolunu açmak bu zamanın en mühim farz vazifesidir.Kaleminize sağlık hocam tebrikler 👏👏👏🌅

  • Ömer

    10.10.2024 12:54:46

    Mağdur edebiyatı” yapmayız. Buna davet edenlere de “sadece bizden yana ol” diyenlere de kanmayız. 4/

  • Ömer

    10.10.2024 12:53:50

    Sözümüzü yüksekten söyleriz, “beğenen alsın” diye bekleriz. Abartmaya da süslemeye de ihtiyaç duymayız. 4/

  • Ömer

    10.10.2024 12:53:16

    Başkaları bunun böyle olduğunu bilmiyorsa kusur o şaşı bakanlarındır. Ki zaman onlara da kendi bakışlarının hatasını göstermektedir. 3/

  • Ömer

    10.10.2024 12:52:13

    Yeni Asya mü’minlerin birliği ve ittihadı için çalışır. Bu yönden bakıldığında Yeni Asya ve okuyucuları bir cemaat değil, bizzat yaşadığı ve neşrettiği ihlas ve uhuvvet prensipleriyle umum ehl-i iman cemaatinin temel değer yargılarını muhafaza ve müdafaa eden ve din hizmetlerinin sivil yönünü temsil ve teşvik eden bir ekiptir. 2/

  • Ömer

    10.10.2024 12:51:41

    zamanın İttihad-ı Muhammedi’si bu zamanın Yeni Asya’sıdır. Yeni Asya’nın yazarları ve sahiplenicileri bu ittihad için çalışır. 1/

  • Süleyman alıç

    10.10.2024 12:13:17

    Binlerce Tebrikler ve Teşekkürler Ahmet hocam biz Nur talebeleri tüm olaylara Kur'an'ın ve Kur'an'ın bir mucize i manevisi olan Risale-i Nurun mizanlari ile bakar öyle hareket ederiz Kaderin Adaleti yanında Beşerin Zulmünü de görürüz İfrat ve tefritten Uzak muktezayı hâle mutabık hareket ederiz hiç kimsenin haksızlığını yanlışını savunmayız görmezden de gelmeyiz gelemeyiz yüce Rabbimiz zerre kadar iyiliği ve kötülüğü görüp ona göre adalet ediyorsa biz bu adaletten bigane olamayız vesselam

  • HASAN DOĞAN

    10.10.2024 10:09:37

    Evet işte işin nirengi noktası tam da budur.Yani biz bu malum cemaate yapılan zulüm ve hukuksuzlukları dile getirdiğimizde bizi ...öcü gösterenler neden haksız oldukları tam da buradan anlaşılıyor.Yani karşıdaki menhus yapı zaten böyle yaparak aslında cemaat yapısını tümden ortadan kaldırmak istemektedir.biz ise Üstad'ın:''Bir rafizi bir hadise yanlış bir mana verdiğinde o hadisi inkar mi edeceği;yada o hadisin namusunu kurtarmak için o rafiziyi yalancı mı olduğunu ispat edeceğiz''sözü muvacehesinde malum cemaatin varsa yanlış ve hataları tabii ki de onları reddedip o cemaatin şahsında tüm cemaatleri yok saymaya çalışan zihniyete bir ders mi vermeliyiz.Ayrıca malum cemaat ile şu an kavga etmemiz velev ki hatalı da olsalar,ehl i zındıkayı sevindirecektir ki Aydınlık ve Oda tv'nin bu hususlardan nasıl nemalandıkları gün gibi de ortadadır.

  • Müjdat Bayar

    10.10.2024 08:52:17

    Hak yola bâtıl yolla gitmeye çalışan kim varsa muvaffak olamayacaktır. Kur'an ve sünnet umdeleri bellidir. Buna göre her şahıs ve cemaat kendini tartabilir. Hakk'ın hatırını âlî tuttuğunuzu yazılarınız gösteriyor. Rabb'im çizginizde sâbit eylesin.

  • Burhan Kula

    10.10.2024 00:56:43

    Zulme rıza zulümdür, taraftar dahi olsa zalim olur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı