"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet idamla mı gelecek-2

Ahmet BATTAL
24 Eylül 2024, Salı
Aynı başlıkla yayınladığımız son yazıya yapılan yorumlar hayli ilginç. Okuyucularımıza teşekkür ediyoruz.

Önce idam cezasının gerekliliği meselesini tekrar edelim (zaten yazmıştık):

“Aslında, bir müminin, belli suçlar için idam cezasına, Kur’an’ın açık hükmüne rağmen ve ilkesel olarak karşı çıkması kolay bir şey değil. Ancak idamın şartları konusu hem fıkıhta ve hem de pratik durumlar sebebiyle oldukça tartışılır. Bu tartışma o alanın uzmanlarının konusu. Biz pratik durumlar üzerinden bir değerlendirme yapabiliriz.”

Yani haddimizi ve hududumuzu biliyoruz.

Şu ya da bu sebeple idamı isteyen Yeni Asya okuyucuları genellikle cinsel suçlar ya da vahşice işlenen cinayetler sebebiyle idamı gerekli görüyorlar. Yani “siyaseten katl”e genellikle karşılar. Bu bakış açısı bugünkü insan hakları teorisi açısından fevkalade kıymetli. 

İdama tereddütlü yaklaşan okuyucularımız ise Türkiye gibi siyaseti dalgalı ülkelerde idam cezasının bilhassa siyasi saiklerle yaygın olarak kullanılmış olmasını kendilerine gerekçe yapıyorlar. 

Haklı olarak diyorlar ki; “siyaseten katl” yani siyasi sebeple ve fitne çıkardığı ya da çıkarabileceği gerekçesiyle asıp kesme işleri bizim tarihimizin malzemesidir. Kapı açılırsa bu da gelir. 

Bir orta yol bulunabilir mi? 

İdam cezasını sadece belli suçlar için ve sınırlı olarak getirmek elbette mümkün olabilir. Ancak bunun siyaseten esnetilmesini engelleme hususunda sağlam bir teminat elde edebilmek için Anayasa ile netleştirmek gerektiği de açık.

Bir de idam mahkumu ile ilgili olarak yargıda bütün aşamalar tamamlandıktan sonra, infaz için, önceden de olduğu gibi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin idam cezasını onaylaması da şart olmalı ve aksi halde ceza fiilen müebbet hapis cezasına dönmüş sayılmalı. Böylece en azından idamın infazı için bir tür jürili sistem işletilmiş olabilir. 

Diğer bir mesele de şu: Tefessüh etmiş şeytanları şartları tamamlandığında elbette asmak gerekir ama bazı adi suçları işleyen adi adamların cezalandırılması mı yoksa gerekirse zor kullanılarak tedavi edilmesi mi gerekir? 

Suçun türüne göre değişebilir ama makul ihtimalde tedavi şansı olan birinin hapsedilmesi ile yetinilmesi yanlış olduğu gibi “suçu çok ağır” denerek idam edilmesi de yanlıştır. 

Zira cezalandırmadaki öncelikli amaç mağdurun intikam duygusunu tatmin etmek değil suçluyu ıslah etmek ve yeni suçları önlemektir.

En ağır ceza idamdır denilebilir. Bu genel olarak doğrudur. Ancak istisnaen bazı suçlular için hapis idamdan daha ağır bir ceza olabilir.

Yine bazı ruh hastası suçlular var ki onlar için idam cezası tehdidi de bir anlam ifade etmez. 

Dolayısıyla bütün bu ihtimallerin hangi tür suçlarda ne ölçüde işe yarayacağı gibi hususların tesbit edilebilmesi için bilimsel metotlar ve modeller de kullanılarak genellemeler yapmaya ve diğer ülke uygulamalarından da faydalanmaya ihtiyaç var. 

Genellemeler için ise istatistik verilerine ihtiyaç var. 

Başta İzzet Özgenç olmak üzere çok sayıda ceza hukuku akademisyeninin istatistikî bilgilere ulaşamamaktan şikayetçi olduğunu unutmayalım. Bilgileri gizlemenin kime ne faydası varsa!

Dolayısıyla önceki yazımızda da dediğimiz üzere ceza adaletinin asıl meselesi cezaların türü ya da miktarı değil.

Asıl mesele devletin kurumlarının iyi yönetilememesi, yargı bağımsızlığının yerlerde sürünmesi ve üniversite özerkliğinin de güme gitmiş olması. 

Bu sebeple bu konuları gerçekten konuşabilmek için iktidar değişikliği şart.

Okunma Sayısı: 1875
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Evren

    25.9.2024 08:51:54

    Kısas da hayat vardır, hükmü ile ilgili de görüşlerinizi bekliyoruz. Çünkü farklı cemaat ve tarikatlardaki arkadaşlar da kısas meselesini çok söylüyor. Tabi mevcut kemalist rejimin kanunları altında iş görülmeye çalışıldığını söylesek de kimse ikna olmuyor. Kısas da Kısas deyip duruyorlar mesela.

  • A. AYDIN

    25.9.2024 04:01:07

    İslâm ceza hukukunda uzun süreli hapis cezasına da rastlanmaz.

  • Hüseyin İlhan

    24.9.2024 11:05:33

    Hele hele suçu olmayan,suç unsuru silah,bombaya hayatında el sürmemiş,bıçak gibi günlük ihtiyaçların dışında kullanmamış mütesettire insanımızdan hain,terörist üreten bir sapık ve sapkın haşhaşi iktidarı varken bu çok riskli bir kanun olur. Bugün ülkeyi iktidarın başının çektiği bir yağma,talan ve kendilerinin esen rüzgara göre suçlu addettiği vasattayız. Böyle bir kanun adil olarak tatbik edilse ilk önce bukanununu çıkartan bu iktidar olursa mensuplarının idamı gerekir olduğu kanaatindeyim. Hassas bir mevzu ve liyakatsiz,cadı avı yapan bir zulüm ve zalimlere kullanması teslim edilmeyecek kanun olduğu kanaatindeyim.

  • Mustafa Said Kara

    24.9.2024 10:28:13

    İdam cezası gelmesine dair yazdığınız bu yazıdan dolayı teşekkür ederim abi. Çok haklı gerekçeleriniz var. Katılıyorum.

  • A. Yılmaz

    24.9.2024 09:20:18

    Bu anlamda yazınız kıymetli. En azından teorik olarak nasıl ve hangi şartlarda uygulanabilir sorusuna cevap aramak dahi çözüm için atılmış bir adımdır.

  • A. Yılmaz

    24.9.2024 09:16:29

    Hocam Kur'an-ı Kerim'de "kısasta hayat vardır" diyor. Bugün bu hüküm uygulanamayacaksa Kur'an evrensel değil ve hükümleri kıyamete kadar devam etmiyor demektir. Bu ise batıldır. Sizin en azından teoide olsa bile kısası savunmanız beklenirdi.

  • Pelin Kurukahveci

    24.9.2024 05:48:28

    Bende size soruyorum Ahmet hocam: Evladı bir cani tarafından katledilen bir annenin yüreğini hangi ceza soğutur acaba? Verdiği vergilerle ömür boyu evladının katilini beslemek insanlık mıdır?

  • Said Emre Dağ

    24.9.2024 05:45:57

    Bakın artık ceza sistemleri iflas etmiş durumda. Caydırıcılık yok. Kahveye gider gibi hapise girip çıkıyorlar. İslamın getirdiği hangi ceza varsa insanlık ona muhtaç durumda. Birgün islamın getirdiği sisteme dönecekler. Geç olmadan dönmek lazım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı