Güncel |
Haşim Kılıç: Derin devletten bu ülke çok çekti |
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Türkiye’nin bu zamana kadar derin devletten çok çektiğini, ancak derin demokrasiyle bunun ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, kendisinin de mezun olduğu Anadolu Üniversitesi’nin yeni akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada, öğrencilere ve öğretim üyelerine her zaman daha fazla demokrasi, hoşgörü, anlayış ve hukuktan yana tavır almalarını istedi. Üniversiteye başladıkları 1968 yılında, ‘’68 kuşağı olarak’’ çok talihsiz bir süreç yaşadıklarını işaret eden Kılıç, hep kavga ettiklerini, hiç konuşamadıklarını, birbirlerine sevgilerini anlatamadıklarını kaydetti. Artık bugün o kötü günlerin geride kaldığını, şöyle dedi: “Öğrenciler bugünlerin tadını çıkarmalıdır. Üniversitede konuşamayacaksak, hiçbir yerde konuşamayız. Hiçbir yerde konuşulamayan şeyler üniversitede konuşulur, burada paylaşılır. Bilimsel özerklik bunun için var. Üniversiteler ifade ve düşünce özgürlüğü, hatta gösteri ve yürüyüş hakkının yoğun olarak kullanıldığı mekânlar olarak tanınır. Özgürlükleri burada yaşayamıyorsak, üniversitelerin bu ülkeye katacağı hiçbir şey yoktur. Bu özgürlük alanının genişletilmesi yolunda gerekli her türlü gayretin, yasama, yürütme hem de yargıya düşen bir görev olduğunu ifade etmek isterim.’’ Kılıç, üniversitelerde ve devletin diğer işlerinde, kurumlarında özgürlüklere karşı çıkmanın, özgürlüklerle kavga etmenin ve savaşmanın kimseye bir şey kazandırmadığını ve kazandırmayacağını vurguladı. ‘’Tam tersine bunlarla iyi geçinemeyenler, bunlarla kavga edenler, toplumun dışında kalmaya ve artık hiçbir anlam ifade etmeme gibi bir sonuçla karşı karşıya kalıyorlar.” diyen Kılıç, özgürlüklerle, demokrasiyle ve hukuk devletiyle kavga edilmemesi çağrısında bulundu. Bunların derinleştirilmesi ve geliştirilmesi konusunda ne gerekiyorsa yapılması gerektiğinin altını çizen Kılıç, şöyle devam etti: “Derin devletten bu devlet çok çekti. Fakat derin demokrasiden, derin özgürlüklerden, derin hukuk devletinden hiçbir şey çekmedi. Bu ülke daha ileriye, daha güzele gitme konusunda bu erdemleri kullanmak zorundadır. Toplum, daha çok özgürlük, daha çok demokrasi, daha çok hukuk isteğiyle bugün ortaya çıkmıştır. Bunu karşılamayanlar, her zaman kaybetmeye mahkûmdur. Üniversitemizin, demokrasimizin, devletimizin bağışıklık sisteminin güçlenmesini istiyorsak, daha çok demokrasi ve özgürlük taleplerine kulak vermek zorundayız.’’
MGK GÜNDEMİ OLDU KÜRT sorunu çözüm planını ciddî şekilde değerlendiren Turgut Özal, kendisine gelen mektuptan sonra Org. Bitlis ile iki görüşme gerçekleştiriyor. Bitlis Paşa’dan planın nasıl uygulanması gerektiğine ilişkin ayrıntılı yeni bir çalışma yapmasını istiyor ve bu konuda bazı sivil isimlerden yardım alabileceğini belirtiyor. Turgut Özal, Bitlis’le yaptığı ilk görüşmeden sonra konuyu devletin zirvesinde tartışmaya açıyor. Planın içeriğini önce dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş ile değerlendiriyor. Konunun ayrıntıları daha sonra MGK toplantılarında ele alınıyor. Özal, Bitlis’in de tavsiyesine uyarak MGK’nın Ağustos 1992 tarihli toplantısını Diyarbakır’da olağanüstü topladı. 27 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen toplantı sonrasında 6 maddelik bir bildiri yayınlandı. Adeta “Kod Adı: Kale” planının izlerini taşıyan bildiride “terörle mücadelenin yasalar çerçevesinde yürütüleceği” ve “Bölge halkının yaşam seviyesinin yükseltilmesi için” çalışmalar yapılacağı vurgulandı. Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 1992 tarihli MGK toplantılarda da terör konusu ayrıntılı bir şekilde işlendi ve aynı şekilde bildirilere yansıtıldı. |
05.10.2010 |