Güncel |
Depremler sürecek, tedbirli olmalıyız |
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, Marmara Denizi’nde önceki akşam saatlerinde meydana gelen depreme ilişkin, ‘’Sismoloji bilimi ve teknoloji henüz depremin ne zaman olacağını ve hangisinin öncü olduğunu tespit edemedi. Ama burası deprem bölgesi ve dikkatli olmak zorundayız’’ dedi. Erdik, depremin Silivri ile Bandırma arasında meydana geldiğini ve bu noktaya en yakın yerin 35 kilometre uzaklıktaki Silivri ilçesi olduğunu belirtti. Erdik, ‘’Deprem Silivri ile Bandırma arasında oldu. Yani Marmara Denizi’nin ortası diyebiliriz. Sismoloji bilimi ve teknoloji henüz depremin ne zaman olacağını ve hangisinin öncü olduğunu tespit edemedi. Yani ‘deprem öncesi’ kavramını doğru bir tanımlama olarak değerlendirmiyorum. Depremin şiddetine ‘hafif’ diyebiliriz. Bu şiddette herhangi bir yıkım olabileceğini düşünmüyorum. Ama burası deprem bölgesi ve dikkatli olmak zorundayız’’ şeklinde konuştu. Prof. Dr. Erdik, Marmara Bölgesi’nin deprem bölgesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti: ‘’Yaşanabilecek deprem büyük şiddette de küçük şiddette de yaşanabilir. Bu bölgede yaşayan herkes depremle yaşamayı öğrenmeli ve gerekli önlemleri almalıdır. Ama daha önce de belirttiğim gibi maalesef teknoloji henüz depremin şiddeti ve zamanını belirtme konusunda hâlâ yetersiz. Bunun için bilimin dışında tedbirlerimizi de almak zorundayız.’’
KORKULACAK BİR DURUM YOK
TÜRK Kızılayı Genel Başkan Başdanımanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara da depremi Çengelköy’deki evinde hissettiğini belirterek, öncü deprem olup olmadığına yönelik, ‘’Öncü deprem kavramı çok doğru bir kavram değil. Çünkü böyle olduğu zaman depremin de saatini bilmek ve bildirmek zorundasınız’’ dedi. Depreme hazırlıklı bir toplum için büyük bir deprem ve korkulacak bir durumun olmadığını söyleyen Prof. Dr. Işıkara, ‘’Korkulacak bir durum yok. Marmara Denizi’nde potansiyel bir tehlike var ve çok sık deprem oluyor. Olmaya da devam edecektir. Korkulacak bir rakam da değil ayrıca. Yani bu ölçekteki bir depremde hasar ve can kaybı olmaz. Ama depreme hazır bir toplumun bu sarsıntılara hazır olması ve korkmaması gerekir. Çünkü burası zaten deprem kuşağında bulunan potansiyel bir yer’’ diye konuştu. Deprem büyüklüğünü büyük bir hızla ulaştıran Kandilli Rasathanesi ile iftihar ettiğini de dile getiren Işıkara, toplumun depremle yaşamaya alışması gerektiğini hatırlattı.
ARTÇI SARSINTI KAYDEDİLDİ
MARMARA Denizi’nde önceki gün 20.49’da meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremin ardından, bir adet artçı sarsıntı kaydedildiği bildirildi. Deprem sonrası büyüklüğü 2.5 olan ‘’çok hafif şiddette’’ bir artçı deprem meydana geldiği, bölgenin birinci derece deprem bölgesi içerisinde yer aldığı, ancak bu büyüklükteki bir depremin hasara ve can kaybına sebep olmasının beklenmediği kaydedildi. |
05.10.2010 |