MİNİ HİKÂYELER - NEVİN ALAN |
Psikolog fobisi Etrafımızda çeşitli sebeplerden dolayı ruhsal ve psikolojik problemler yaşayanlar var. “Neden tedaviye gitmiyorsunuz?” diye sorduğumuzda “Çevremizde duyanlar deliler gider, aklını mı kaçırdın ki gidesin. Kendi kendini ‘iyileşirim’ diye şartlandır, ‘bu sıkıntımı da atlatırım’ vs. diye” Bütün bu insanı yıldıran telkinlerden sonra insan iyice agresif davranışlara bürünüyor. Oysa doktor tedavisi sebepler doğrultusunda ilâçla bütünleşen kendini rahatlatmadır ve çare aramaktır. Düşünürüz... Doktora gittim, ilâçları kullanıyorum, gerisi şifa verecek olan Yaratıcıya kaldı. Özellikle ruhsal bunalımlarımızın başvuracağımız merkezi psikolog veya psikiyatristler, bizlerin başkalarına anlatamadıklarımızı dışarıya aktarmamıza, böylece rahatlamamıza zemin oluyor. Yakında görüştüğüm tekstil mühendisi, mânevî kızıma verdiğim tavsiyeyi acizane paylaşmak istedim. Tekstilci olduğu için onun mesleğinden misâl verdim. Diyelim ki kıyafetleri biçtiniz, dikilmese öylece işe yarar mı? Hayır. Biçilmesinin devamında onların makinelerde dikilmesi gerekiyor. Dikildikten sonra tamam diyebilir miyiz? Hayır. Ütüyle son aşaması yapılmalı. Bu işlemden sonrada mağazalara dağılımı ve reyonlarda sunumu yapılacak. İşte doktora gitmeyi, elbiseleri biçme dönemi diyebiliriz. Terapi seansları, kumaşların dikişlerinin makineyle tamamlaması olsun. Ütü de, verilen ilâçlarla telkinlerin örtüştüğü bir yapıştırıcı olabilir. Kendimizi de mağaza olduğumuzu düşünürsek, sergileyeceğimiz pozitif düşünceli sunumların güzelliği mükâfatımız olacaktır. Sonuçta bu işlemlerin devamında topluma her yönden kendini iyi hisseden, başkalarının sıkıntılarında yol gösteren fertler oluruz. Bizler çözümlerin sebeplerini biliyoruz, başvuracağımız merciler noktasında pasifiz. Galiba yakınmak hoşumuza gidiyor. Her konuda işlerimizi ehillere bırakmak sünnete de uymuyor mu? |
14.09.2009 |