Ramazan |
Orucun mükâfatı, Cenâb-ı Hakk’ın taahhüdündedir! |
Rabbimize şükürler olsun ki, bizi yine Ramazan’a kavuşturdu. Bunu söylerken, aklıma rahmetli annem de geldi. O, her Ramazan geldiğinde bizlere şunları söylerdi: “Yavrum! Allah’a şükür, bu sene de Ramazan’a kavuşturdu bizi. Geçen sene olup da kavuşamayanlar da var..” Bize, çocukluğumuzdan beri böyle söyleyen rahmetli anacığım da, Ramazan’a kavuşamayanlar sınıfına dahil olalı 23 sene oldu. Geçen sene; Türkiye’deki basında, değişik bir Ramazan sayfasının öncülüğünü yapan gazetemiz Yeni Asya’nın, bu sayfalarında sizlere “Geçmiş Zaman Olur Ki...” üst başlığıyla, yaklaşık yarım asırdır yaşadığımız eski Ramazanlarımızı anlatmaya çalışmıştım. Bu sene de, Allah nasip ederse, “Ramazan halleri” üst başlığı altında, nuruyla hallendiğimiz Ramazan’dan kesitler takdim etmeye çalışacağız. Cenâbı Hak’kın, biz Müslüman kullarına tahsis ettiği on bir ayın sultanı, seksen küsur senelik sevaplara nâil olunan “ümmet ayı”ndaki en mühim ve Ramazan’ın çekirdeğini teşkil eden oruç ibadeti, gerçekten ihlâsla îfâ edenler için çok enteresan bir şeydir. Sair zamanlarda birkaç saat açlığa tahammül edemeyen insanoğlu, bu mübarek ayda, 17-18 saat, sahursuz olarak da 24 saat açlığa tahammül ediyor. Tabiî, Rabbimizin rızasını kazanmak kolay değil. O’nun rızası için aç kalan kullarına da, Rabbimiz, sabır veriyor, mükâfat veriyor, nur veriyor, vesâire... Özellikle de, bu sıcak günlerde tutulan oruçlara, elbette Cenâb-ı Hak nice mükâfatlar, nurlar taahhüd ediyor! Bu garanti belgesinin, elli seneye yakın zamandır oruç tutan ve bundan 30-35 sene önce gençliğimizde, bir yaz mevsimi orucunu da idrak eden bizler şahidiyiz! Onun için, “Bu sıcak günlerde nasıl oruç tutacağız ya?” demeyelim, tutalım. Rabbimizden bizleri, elemi geçip lezzeti kalan nimetlere gark etmesi duâsıyla Ramazanı mübareğinizi tebrik ederim. |
OSMAN ZENGİN 21.08.2009 |