Kendinizi bize tanıtır mısınız?
Dursun Gök, 1942-Turhal, işçi emeklisiyim.
Yeni Asya ile ilk, nerede ve nasıl tanıştınız?
Haftalık çıkan, İttihad ve Zülfikâr okuyordum. Bu mecmuaları yeğenim Dursun Gürlek İstanbul’dan adresime postalıyordu. Aynı çizgiyi devam ettiren günlük Yeni Asya yayınlanmaya başlayınca tereddüt etmeden ona başladım. İlk Yeni Asya’ya başladığım yıllarda İstanbul’a da gelip gidiyordum. Orada Mehmet Kutlular, Ahmet Şahin Ağabeylerle de tanışma fırsatı buldum. Hatta bir keresinde dersanede Mehmet Fırıncı Ağabey oturmam için sandalye getirdi, çok mahcup oldum. Kendisine söylediğimde, Fırıncı Abi “Kardeşim, sen ta Tokat’tan ve ta Turhal’dan bu hakikatları duyayım diye kalkıp gelmişsin, ben bitişik odadan bir sandalye getirmişim çok mu?” demişti.
Kırk sene boyunca sizi Yeni Asya’ya bağlayan sebepler nelerdir?
Yeni Asya’yı tercih sebebimiz, bizleri, biz Müslümanları birbirimize bağlıyan bağları en güzel şekilde ifade edebilmiş olmasıdır. Kıblemizin bir oluşu, Peygamberimizin ve Kitabımızın bir oluşunu, aynı kıbleye yönelişimizi en güzel şekilde ifade etmiş oluşundandır. Hatta ben memlekette olmadığım zamanlarda abonemi, devam ettirip, başka birisinin adresini verip, başka bir insanın okumasını, Yeni Asya’yla tanışmasını sağlamaya çalışıyorum.
Sabah güne başlamadan önce gazetemi okumadan rahat edemiyorum. Gazeteme göz gezdirince rahatladığımı huzur bulduğumu hissediyorum.
Yeni Asya’yı tercih sebebiniz veya diğer basın organlarından ayıran sebepler olarak neleri sıralayabilirsiniz?
Bâtılı, kötü şeyleri fazlaca tarif etmemesi. Müsbet hareketi bizlere tavsiye etmesidir. Gündemi belirleyecek başlıklar atması. Çünki ehl-i dünya gündemi saptırmak için, sun’î gündemler ortaya koymaktadır. Halbuki Yeni Asya daima ahirete ışık tutarak, fani şeylere bel bağlamamıza engel olmaktadır.
Yeni Asya’nın size ve ailenize kazandırdığı en önemli değerler nelerdir?
Namazı bizlere sevdirdi. Kardeşlik duygularımızın artmasına ve pekişmesine vesile olmuştur. İmanımızı güçlendirmiştir. Takviye etmiştir. Toplumumuzun bel kemiği olan aile müessesesinin güçlenmesini, ayakta durmasını sağlamıştır. Büyüklere saygı, küçüklerimize sevgi ile dolu olmamızı temin etmiştir.
Yeni Asya ile ilgili ilginç bir hatıranızı anlatır mısınız?
Yeni Asya’nın her sayısı ilginçtir. Her sayısı ayrı bir ekoldür. Dişçi Mustafa Ağabeyin, gazete 25 kuruş iken, 3 liraya adam tutup, Vazanyalı (yeni ismi Ayranpınar Köyünden) Hüseyin Abiye gazete göndermesi. Dağıtıcıya da “Gazeteyi muhakkak Hüseyin Abiye teslim edeceksin” diye sıkı sıkı tembihlemesi. Öğütlemesi. Eğer tarlada ise tarlada, evde ise eve. Ama muhakkak kendisine teslim edeceksin diye. Bu şekilde ehl-i aşiret, ehl-i Beyt bir kişi kazanılmıştır.
Daha sonra gazetenin dağıtımını bir müddet ben yaptım. Bizim Mehmet Kalpak Ağabeyimiz artan gazeteleri alır, kahvelere ve okumaları için resmî dairelere gönderirdi. Böylece geri iade etmeyi önlerdik.
Gazete konusunda en çok bize destek olanlar Demokratlardı. Onlar bize destek olurlarken bir kısım arkadaşlarımız tedbir olsun diye gazetemizi saklarlardı.
|