"Gerçekten" haber verir 24 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Röportaj

CİHAT ERDOĞ

Gazetemi okumadan rahat edemiyorum

Kendinizi bize tanıtır mısınız?

Dursun Gök, 1942-Turhal, işçi emeklisiyim.

Yeni Asya ile ilk, nerede ve nasıl tanıştınız?

Haftalık çıkan, İttihad ve Zülfikâr okuyordum. Bu mecmuaları yeğenim Dursun Gürlek İstanbul’dan adresime postalıyordu. Aynı çizgiyi devam ettiren günlük Yeni Asya yayınlanmaya başlayınca tereddüt etmeden ona başladım. İlk Yeni Asya’ya başladığım yıllarda İstanbul’a da gelip gidiyordum. Orada Mehmet Kutlular, Ahmet Şahin Ağabeylerle de tanışma fırsatı buldum. Hatta bir keresinde dersanede Mehmet Fırıncı Ağabey oturmam için sandalye getirdi, çok mahcup oldum. Kendisine söylediğimde, Fırıncı Abi “Kardeşim, sen ta Tokat’tan ve ta Turhal’dan bu hakikatları duyayım diye kalkıp gelmişsin, ben bitişik odadan bir sandalye getirmişim çok mu?” demişti.

Kırk sene boyunca sizi Yeni Asya’ya bağlayan sebepler nelerdir?

Yeni Asya’yı tercih sebebimiz, bizleri, biz Müslümanları birbirimize bağlıyan bağları en güzel şekilde ifade edebilmiş olmasıdır. Kıblemizin bir oluşu, Peygamberimizin ve Kitabımızın bir oluşunu, aynı kıbleye yönelişimizi en güzel şekilde ifade etmiş oluşundandır. Hatta ben memlekette olmadığım zamanlarda abonemi, devam ettirip, başka birisinin adresini verip, başka bir insanın okumasını, Yeni Asya’yla tanışmasını sağlamaya çalışıyorum.

Sabah güne başlamadan önce gazetemi okumadan rahat edemiyorum. Gazeteme göz gezdirince rahatladığımı huzur bulduğumu hissediyorum.

Yeni Asya’yı tercih sebebiniz veya diğer basın organlarından ayıran sebepler olarak neleri sıralayabilirsiniz?

Bâtılı, kötü şeyleri fazlaca tarif etmemesi. Müsbet hareketi bizlere tavsiye etmesidir. Gündemi belirleyecek başlıklar atması. Çünki ehl-i dünya gündemi saptırmak için, sun’î gündemler ortaya koymaktadır. Halbuki Yeni Asya daima ahirete ışık tutarak, fani şeylere bel bağlamamıza engel olmaktadır.

Yeni Asya’nın size ve ailenize kazandırdığı en önemli değerler nelerdir?

Namazı bizlere sevdirdi. Kardeşlik duygularımızın artmasına ve pekişmesine vesile olmuştur. İmanımızı güçlendirmiştir. Takviye etmiştir. Toplumumuzun bel kemiği olan aile müessesesinin güçlenmesini, ayakta durmasını sağlamıştır. Büyüklere saygı, küçüklerimize sevgi ile dolu olmamızı temin etmiştir.

Yeni Asya ile ilgili ilginç bir hatıranızı anlatır mısınız?

Yeni Asya’nın her sayısı ilginçtir. Her sayısı ayrı bir ekoldür. Dişçi Mustafa Ağabeyin, gazete 25 kuruş iken, 3 liraya adam tutup, Vazanyalı (yeni ismi Ayranpınar Köyünden) Hüseyin Abiye gazete göndermesi. Dağıtıcıya da “Gazeteyi muhakkak Hüseyin Abiye teslim edeceksin” diye sıkı sıkı tembihlemesi. Öğütlemesi. Eğer tarlada ise tarlada, evde ise eve. Ama muhakkak kendisine teslim edeceksin diye. Bu şekilde ehl-i aşiret, ehl-i Beyt bir kişi kazanılmıştır.

Daha sonra gazetenin dağıtımını bir müddet ben yaptım. Bizim Mehmet Kalpak Ağabeyimiz artan gazeteleri alır, kahvelere ve okumaları için resmî dairelere gönderirdi. Böylece geri iade etmeyi önlerdik.

Gazete konusunda en çok bize destek olanlar Demokratlardı. Onlar bize destek olurlarken bir kısım arkadaşlarımız tedbir olsun diye gazetemizi saklarlardı.

Yeni Asya, iman ve terbiye ekolüdür

Yeni Asya gazetesi ile nerede ve ne zaman tanıştınız?

Yeni Asya gazetesini ilk çıktığı günden beri okuyorum. O yıllarda Konya Yüksek İslâm Enstitüsü’nde öğrenciydim. Zaten Yeni Asya gazetesi çıkmadan önce Yeni Asya gazetesinin alt yapısını oluşturduğuna inandığım haftalık çıkan ‘İttihad’ gazetesini alıyordum. Isparta İmam Hatip Okulunda (Lise) öğrenciyken İttihad gazetesi çıkmadan önce ‘Büyük Doğu’ gazetesini okuyordum. İttihad gazetesi çıkmaya başlayınca İttihad gazetesini okumaya başladım. Bu arada ‘Seher Vakti’ gibi haftalık gazeteleri de okuyordum.

Sizi Yeni Asya gazetesine bağlayan esas sebepler nelerdir?

Yeni Asya Gazetesinin çıktığı yıllardan önce haftalık İttihad gazetesini okuduğumu söylemiştim. Ayrıca Konya Yüksek İslâm Enstitüsü’nde öğrenci olduğum yıllarda genellikle Cuma akşamları yapılan öğrenci derslerine katılıyordum. Risâle-i Nur’u okumaya başlamıştım. Yeni Asya gibi benim dâvâmı savunan bir gazetenin çıkması beni fevkalâde sevindirmişti.

Yeni Asya gazetesini farklı kılan, önde gelen ayırt edici özellikleri nelerdir?

Yeni Asya gazetesinin en önde gelen özelliği çıktığı günden beri zikzak çizmeden hak ve hakikati ve Risâle-i Nur’un prensipleri çerçevesinde gerçekleri yazmasıdır.

Yeni Asya gazetesi; Risâle-i Nur’un hakikatlerini matbuat lisanıyla konuşturmasıdır. Ayrıca diğer ülkelerde okuyan öğrencilerin Risâle-i Nur ile tanışmasının öncülüğünü yapmıştır.

Yeni Asya gazetesinin size ve ailenize kazandırdığı en önemli değerler neler olmuştur?

Yeni Asya gazetesinin ilk çıktığı anda bekârdım. Daha sonra evlendiğimde eşimin ve çocuklarımın eğitiminde ve İslâmî şuuru almalarında bana rehberlik etmiştir. Benim nasihatimden ziyade gazetenin verdiği misyon ve vizyon aile fertlerim üzerinde, çocuklarımın terbiyesinde ve bugünkü konumlarında etkili olmuştur. İki çocuğumun her ikisinin de hafız olmalarında ve gerek üniversite hayatlarında ve gerekse özellikle lise yıllarında tam bir şuur almalarını gazetenin misyon ve vizyonuna bağlıyorum.

Yeni Asya gazetesi ile ilgili yaşadığınız hatıraların en ilgincini bizimle paylaşır mısınız?

İstanbul Tuzla Piyade Okulu’nda yedek subay öğrencisi olduğum yıllarda, özellikle hafta sonlarında arkadaşlarla birlikte izne çıktığımızda dershaneye uğrardık. Yine dershaneye uğradığımız bir gün yemek vaktiydi. Dershanede talebelerle birlikte Necmettin Şahiner Beyefendi de bulunuyordu. Yemek ortaya konduğunda hep birlikte oturmuştuk. Yemeğin tuzu ve yağı tam kıvamında değildi. Yemek yenmeye başlandığında Necmettin Bey; “Kardeşim, ne böyle ihlâssız yemek mi olur?” demişti. Ben de zaman zaman patenti Necmettin Bey’e ait olan bu cümleyi o günden beri kullanırım.

Bu noktada bir gerçeği ifade etmek istiyorum: Bizi, jenerasyonun Risâle-i Nur çerçevesinde konumumuzu muhafaza ettirerek devamını sağlayan en önemli husus; derslerin sonunda hizmette saff-ı evvel konumunda olan ağabeylerimizin hatıralarının canlı olarak anlatılmasıdır. Ufuk açma adına ve geleceğe hazırlama adına yapılan bu dersler ve sohbetler hep bizim için geleceğimize ışık tutan nasihatler olmuştur.

MİTHAT YANMAZ-NİYAZİ BUDAK

24.03.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Röportaj

  (23.03.2009) - ‘Beşleme’ Türk klasikleri arasına girecektir

  (22.03.2009) - Yeni Asya Risâle-i Nur dâvâsını savunan gazetedir

  (21.03.2009) - Gazetemiz için kaset doldurdum

  (20.03.2009) - Hissiyatımıza tercüman oluyor

  (19.03.2009) - Gazetemizi, ‘hakikatin gür sesi’ olarak görüyoruz

  (18.03.2009) - Gazetem, Risâle-i Nurun sözcüsü

  (17.03.2009) - Yeni Asya’nın hediye ettiği kitaplar kütüphanemizi süsledi

  (16.03.2009) - Ergenekon devlet içi hesaplaşma

  (15.03.2009) - Pek çok kişi Risâle-i Nurları Yeni Asya ile tanıdı

  (14.03.2009) - Yeni Asya, yazarı Bediüzzaman olan tek gazete

 

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis