İmâm-ı A’zam Ebû Hanife Hazretlerinin dehrîlerle birçok münâzarası vardır. Yine bir dehrî ile belli bir vakitte münâzara için buluşacaktı. İmâm-ı A’zam, kasten toplantıya biraz geç geldi. İmamın geciktiğini gören dehrî, alaycı bir ifadeyle böbürlendi:
“Bakın! İmamınız korktu, gelemiyor!”
Az sonra İmâm-ı A’zam çıkıp geldi. Dehrî sordu:
“Niye geç kaldın?”
İmâm-ı A’zam cevap verdi:
“Nehrin karşısından geliyordum. Baktım, sahilde kayık yoktu. Nehirden geçemedim. Bir de baktım ki, ağaçtan kopan dallar kendiliğinden bir kayık oluverdi! Ben de binip geldim, ondan geciktim!”
Dehrî gülmeye başladı:
“Gördünüz mü?” dedi, “Karşıma çıkardığınız adama bakın! Nasıl yalan söylüyor? Hiç kendiliğinden, bir ustası olmadan kayık yapılır mı? Hiç kayık kendi kendine olur mu?”
İmâm-ı A’zam Hazretleri, hemen dehrîyi susturan cevabını verdi:
“Be hey ahmak!... Bir kayık ustasız kendiliğinden olamazsa, bu koca kâinat kendiliğinden nasıl var olur?”
Dehrî birşey diyemedi. Dehrînin pes etmesiyle münâzara başlamadan bitmişti.
|