Ramazan ayında gemi aşçıları günde beş defa sofra hazırlamak zorunda kalırlar. Zira oruç tutmayanları da hesaba katmak gereklidir. Bununla birlikte sofra tertibini değiştirmeye gerek yoktur. Örneğin akşam yemeği ile iftar yemeği aynı mönüden oluşmaktadır. Sahur yemeğinde ise kahvaltı ile birlikte öğle yemeği bulunur.
Sonuçta aşçılar günde sadece iki defa yemek yaparlar. Fakat beş defa sofra kurulmuş olur. Sorun yemeğin sıcak verilmesi konusudur. Genellikle aşçılar oruç tuttuğu için oruçlu olanlar biraz daha şanslı olurlar.
Aşçıların birinci amiri olan 2. Kaptanlar yemek zamanı konusunda çok fazla ısrarcı olmazlar. Önemli olan yemeğin nefaseti ve zamanında çıkmasıdır. Genellikle aşçılar akşam yemeğini hazırlayıp istirahata çekilirler. Ertesi günkü öğle yemeğini ise sahur vaktine yakın hazırlamayı tercih ederler. Kamarotların işi ise gerçekten zordur. Günde beş defa sofra kurup kaldırmak onları daha fazla yorar.
Ne ilginçtir birlikte aynı gemide çalıştığım kamarotların tamamı oruçlarını tutuyordu. Bazıları Ramazan'ın son günlerinde bırakıyordu ama “kamara personeli” adı verilen aşçı ve kamarotların diğer denizcilere göre daha sebatkâr olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Her iftar sofrası gibi gemicilerin sofraları da zengin görünür. Gerçi diğer günlerdeki yemeklerden farklı şeyler yoktur lâkin açlığın katkısı ile kuru bir ekmek bile çok lezzetli olmaktadır. Zaten orucun bir hikmeti de kıymetini çoğu zaman bilemediğimiz nimetleri oruç vasıtası ile fark etmemizdir.
|