Prof. Dr. Baskın Oran, 2007’de Türkiye’nin bir korku tüneline girdiğine dikkat çekerek, “Fener Patrikhanesi Vatikan gibi devlet olacak” iddialarına karşılık, Türkiye’de sadece 1.473 Rum kaldığını, “Misyonerler Anadolu’yu Hıristiyan yapacak” iddialarına rağmen, İçişleri Bakanlığının resmî rakamlarına göre son 15 yılda 244 kişinin Hıristiyan olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Baskın Oran, kavramları yeniden sorgulamak gerektiğini belirterek, sermayenin devletlerle ilgisi olmaksızın dünyayı etkisi altına almasının ulusal, dinsel, bireysel kimlikleri tehdit edişine dikkat çekti. Oran, 2007’de Türkiye’nin bir korku tüneline girdiğine dikkati çekti.
İzmir Mülkiyeliler Birliği’nin düzenlediği “Farklı Bakış Açısından; 2007 Türkiye’si Korku Ve Umut” konulu söyleşiye konuk olan Prof. Dr. Baskın Oran, sözlerine cumhuriyet, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, devrimcilik, laiklik, milli iktisat, 301, başörtüsü, Türk, Kürt ve vatandaşlık kavramlarını sorgulayarak başladı. Oran, tarih kitaplarından öğrendiğimiz bilgilerin, bu kavramları açıklamaya yetmediğini ve günümüz şartlarında yeniden sorgulanmalarının gerekliliğini ifade etti.
Anayasanın 66. maddesindeki “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” tanımının, vatandaşa eşit muamele yapan içeriği sebebiyle, devletler hukuku ve devletler özel hukuku açısından modern bir tanım olmakla birlikte, vatandaş ve Türk sözcüklerinin tanımlamasında din ve ırk unsurlarının yer alıp almadığı konusundaki cevapsız sorulara dikkat çekti.
“TÜRKİYE KORKU TÜNELİNE GİRİYOR”
2007’de Türkiye’nin bir korku tüneline girdiğine vurgu yapan Oran, “Fener Vatikan gibi devlet olacak” iddialarına karşın, Türkiye’de sadece bin 473 Rum kaldığını, “Misyonerler Anadolu’yu Hıristiyan yapacak” iddialarına karşın, İçişleri Bakanlığının resmî rakamlarına göre son 15 yılda 244 kişinin Hıristiyan olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Oran, “Dönmeler her yere egemen olurlar” savına karşılık, dönme denilen insanların 17. yüzyılda Müslüman olduğunu belirtip Müslüman olarak kabul edilmek için kaç yüzyıl geçmesi gerektiğini sordu.
“BURJUVAZİNİN DİNİ, MEZHEBİ, MİLLİYETİ YOK”
Oran “şeriat istiyor” denilenlerin Türkiye ortalamasından çok daha hızlı burjuvalaştığının ve burjuvazinin tek ilkesinin de “kârın maksimizasyonu” olduğunun, üstelik de burjuvazinin dininin, mezhebinin, milliyetinin olmadığının altını çizdi. Anadolu’daki gençlerin aldıkları eğitimin Emin Oktay tarih kitaplarıyla sınırlı olduğunu, İnternet’teki sitelere giren gençlerin birbirine “ırkdaş” diye hitap ettiğini de söyledi. Bütün dünyada, en azından Avrupa’da küreselleşmeye karşı tepkilerden de söz eden Oran, “Sermayenin hiçbir devletle ilgisi olmaksızın bütün dünyayı etkisi altına alması ve arkasından da Batı kültürünü üstyapı olarak sürüklemesi olayı, bugün ulusal kimlikleri, dinsel kimlikleri, bireysel kimlikleri feci halde tehdit ediyor” dedi.
“Ayrıca önemli olan tehdit edip etmediği değil, insanların ne hissediyor, nasıl algılıyor olduğudur” diyen Oran, geleceğe dair umutlu olduğunu söyleyerek konuşmasını bitirdikten sonra, izleyicilerin sorularını cevapladı.
|