Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dizi Yazı

Umut YAVUZ

Üsküp’te Müslümanlara ikinci sınıf muamele

MOSTAR

Saray Bosna’ya 1 saatten az bir mesafede bulunan Mostar’da savaşın izlerini daha yakından görmek mümkün oldu. Henüz yaralar tam anlamıyla sarılmış değil. Hırvatların kendi topraklarına katmak için şehrin asıl sahibi olan Boşnaklara yapmadıkları zulmün kalmadığı Mostar’da, savaştan sonra Hırvat nüfus artmış. Mostar Köprüsü yıkılınca, Türkiye’nin girişimleri ile yeniden yapılmıştı. Yeniden yapılan köprü bugün yine turist akınına uğruyor. Mostar’daki yüzücülük kulübündeki gençler, geleneksel olarak köprüden nehre atlıyorlar. Köprünün en yüksek yerinde bekleyen yüzücü Boşnak genç, turistlerden yeterince para toplanınca, kendini nehrin sularına bırakıyor. Eskiden kalma bu gelenek, şimdi para kazanmak için bir yol olmuş durumda. Köprü aslına uygun restore edilmiş ve gayet ihtişamlı bir şekilde varlığını sürdürüyor. Bunun yanında, yıkıntıları da ibret olması için köprünün civarında sergilenmeye devam ediyor. Bu arada köprüyü yıkan tabyaların konulduğu dağın tepesine, bugün bir de haç dikmişler. Artan Hırvat nüfusu varlığını bu şekilde hissettirmeye çalışıyor.

Ancak buna mukabil, Mostar’da tek minareli camiler yükseliyor dört bir yandan. Şehrin çok iyi bir restorasyona ihtiyacı olduğu açık. Biz oradayken Cuma ezanı okunuyor ve namaza gidiyoruz. Bu sırada inanılmaz bir yağmur başlıyor. Mostarlıların alışık olduğu bu sağanak ötesi yağmur, bizi şaşırtıyor ve korkutuyor biraz da. Ancak bu coğrafya için böylesi bir yağmur oldukça normal.

Dağları yeniden aşıp bu güzel şehri de terk ediyoruz. Şimdiki hedefimiz geldiğimiz yolları geri dönüp doğuya doğru sürmek ve E-75 karayoluna ulaştıktan sonra, yeniden güneye yönelerek bu sefer direkt Makedonya’nın başşehri Skopje’ye, yani Üsküp’e gitmek. Nitekim zorlu bir yolculuktan sonra büyük karayoluna varıyoruz. Burada artık Türk kamyonları ve gurbetçilerle karşılaşmak oldukça olağan. Çünkü bu karayolu gurbetçilerimizin en sık kullandığı yol. Karayolları buralarda çok pahalı. Çünkü bu ülkelerin en büyük gelir kaynaklarından biri. Dümdüz olan yoldan kolaylıkla Üsküp’e varıyoruz.

ÜSKÜP

Üsküp tam bir Müslüman şehir. Şehre girer girmez camiler karşılıyor bizi. Makedonya, tıpkı Bosna gibi, Türklere vize uygulamıyor. Zaten buraları hâlâ birer Osmanlı şehri gibi. Üsküp’te, özellikle başörtülü Müslüman bayanların sayısı gözle görülür derecede fazla. Camilerin sayısı da öyle. Tek tek camileri ziyaret ediyoruz. Burada da Mostar’da gördüğümüz haç uygulaması var. Dağın en yüksek zirvesine koskocaman bir haç dikilmiş. Caminin birinde Arnavut bir Müslüman, bu haç hikâyesini anlatıyor bize. Söz konusu haç, milenyum hatırasına 2000 yılında dikilmiş. Halbuki şehirde Müslümanlar azımsanmayacak derecede fazla. Bu sebeple, dikilen haç büyük tepki çekmiş. Bir Ramazan ayında, Ramazan hilâli tam da bu dağın ardından haçın üstüne gelecek şekilde zuhur etmiş. Bunu da o zamanki gazeteler birinci sayfalarından haber yapmışlar. Bir Makedon gazetesinde “Hilâl haça üstün geldi” yorumu bile yapılmış. Associated Press’in arşivinde bu tarihî fotoğrafa ulaşmak mümkün. “Allah’ın takdiri” diyor Muhammed ismindeki Arnavut genci. Bu arada Üsküp’te Müslüman mahallelerin bulunduğu perişan vaziyeti soruyoruz kendisine. O da belediyenin ayrımcılık yaptığını ve Müslüman mahallelerdeki çöpleri zamanında toplamadıklarını ve hizmet getirmediklerini anlattı bize.

Makedonya’nın başşehri olan Üsküp’te Hıristiyan ve Müslümanlar bir arada yaşıyorlar. Şehrin nüfusu 750 bin civarında. Şehrin ortasından geçen Vardar nehri, şehri Müslümanların oturduğu eski şehir ile Hıristiyan ağırlıklı yeni şehir diye ikiye ayırıyor. Şehrin kalesi güzel bir şehir manzarası sunuyor. Osmanlı döneminde Rumeli Beylerbeyliğinin en gözde şehirlerinden biri olan Üsküp, bugün Hıristiyan Makedon yönetimleri yüzünden eski görkemini ve ihtişamını kaybetmiş, yaralı bir şekilde varlığını sürdürmeye çalışıyor.

TETOVO-KALKANDELEN

Tetovo, Makedonya’nın kuzeyinde bulunmaktadır. Çoğunluğu Arnavutların oluşturduğu bu bölge, Üsküp’e göre tamamen Müslüman ve Osmanlılık havasını muhafaza etmektedir. Ayrıca ülkenin ikinci büyük şehridir. Şehri Kosova’dan Şar Dağı ayırmakta. Arnavutlar, bu şehre çok önem vermektedirler. 2001’de savaş sırasında UÇK milisleri bu şehri de kuşatmışlar, ancak Makedon hükümeti hemen bir anlaşma talep ederek şehrin ellerinden gitmesine göz yummamışlardır. Şehirde bir çok Osmanlı eseri halen sağlam olarak durmaktadır. Bunun yanında Harabati Baba Tekkesi de görülmeye değer eserlerden biridir.

—Devam Edecek—

Umut YAVUZ

01.02.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Dizi Yazı

  (31.01.2007) - Kosova’da Türk gücünün varlığı çok önemli

  (30.01.2007) - Osmanlı şehri Belgrad

  (29.01.2007) - Süslü bir Avrupa şehri: BUDAPEŞTE

  (28.01.2007) - Karpatlar turizmin gözdesi

  (27.01.2007) - Türkiye, Kırım’da söz sahibi olmalı

  (26.01.2007) - Romanya şantiye gibi-3

  (25.01.2007) - AB Bulgaristan’ı kalkındırıyor

  (24.01.2007) - Osmanlı orada artık azınlık

  (11.01.2007) - Türkmenler yardım istiyor

  (10.01.2007) - Iraklıya bayram zehir oldu

 

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004