DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Lübnan’a Türk askeri gönderilmesi konusundaki tartışmalarla ilgili soru üzerine, konunun yetkilisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu belirterek, son sözü söyleyecek olan kurumun TBMM olduğunu kaydetti.
Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesine gitmek üzere hava yoluyla Malatya’ya gelen Ağar, gazetecilerin sorularını cevapladı. Ağar, Lübnan’a Türk askeri gönderilmesi konusundaki tartışmalarla ilgili soru üzerine, konunun yetkilisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu belirterek, son sözü söyleyecek olan kurumun TBMM olduğunu kaydetti.
Hükümetin zor durumda olduğunun görüldüğünü ifade eden Ağar, Irak krizinde olduğu gibi şimdi de hükümetin bir yerlere bir takım sözler verdiğinin anlaşıldığını ileri sürdü. Ağar, şöyle konuştu:
‘’Anayasaya göre bu işte yetkili kurum Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Son sözü söyleyecek makam da TBMM’dir. Söylenen sözlerin doğruluğu, yapılan işlerin yanlışlığını değiştirmez. Bu durumda hükümetin zor durumda olduğu görünmektedir. Irak krizinde olduğu gibi hükümetin bu konuda da bir yerlere söz verdiği anlaşılıyor. Bu sözü yerine getirme aşamasında Türk kamuoyunun da zorlukları vardır. Bu zorlukları kaldırmak için bir takım kamuoyunu hazırlama çalışmaları yapılmaktadır. Hükümetin bir arzusu ve talebi varsa bunu meclise getirecektir. Bu talebin ülkenin hangi menfaatleri hakkında gerektiği konusunda meclisi ve Türk kamuoyunu ikna etmelidir. Gerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, gerek Avrupa Birliği’ndeki siyasi çevreler hükümetin bu konuda söz verdiğini söylemektedir.
“SEZER MECLİS’İN KARARINI BEKLEMELİYDİ”
Hükümet doğruları ve gerçekleri meclis ve kamuoyuyla paylaşamamaktadır. Hükümetin her zaman yaptığı yanlış dış politikayı iç politikaya alet etmektir.’’
‘’Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in meclisten bir karar çıkmamasına rağmen asker gönderilmemesi yönündeki açıklaması TBMM’yi etkiler mi?’’ sorusuna ise Ağar, şu cevabı verdi: ‘’Etkilememesi düşünülemez. Demokrasiyle idare edilen Türkiye’de her kurumun her karar merciinin yeri bellidir. Ama bu hükümet olduğu müddetçe, bu tür şeyler olacaktır. Çünkü bu hükümetin meseleye sahip olma gücü yoktur. Türkiye’nin sıkıntısı buradan kaynaklanıyor. Normal olarak açıklamadan önce meclisin kararı beklenmeliydi.’’
|