"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AİHS, ifade özgürlüğü ve Türkiye

Yunus İkbal Kaya
14 Ağustos 2024, Çarşamba
Geçtiğimiz günlerde Türk halkı Instagram’a getirilen erişim yasağını büyük bir şaşkınlıkla izledi.

Instagram’ın katalog suçlara karşı politikası sebebi ile yapılan bu müdahale hem ülke medyasında hem de uluslararası medyada büyük yankı uyandırdı. Bu yasaklamanın ifade özgürlüğüne müdahale olduğunu savunanlar ile bu kapatmanın gerekli olduğunu savunanlar günlerdir bu hususu tartışıyor.

Peki bu müdahale gerçekten ifade özgürlüğünü ihlal ediyor muydu? Başka bir çözüm yolu bulunabilir miydi? 

Türkiye’nin de taraf olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesinde; “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar.” denilerek ifade özgürlüğünün kapsamı belirtilmiştir.

Açık hak ihlali

Bu kapsama göre, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin getirmiş olduğu bu erişim engeli, vatandaşların düşüncelerini ifade etme, haber ve görüş alma haklarını  açık şekilde ihlal etmektedir. Öte yandan, hükümetin de dediği gibi, İnstagram üzerinden terör örgütü propagandaları ve katalog suçların işleniyor olması da ciddi bir sorun teşkil etmektedir.

Burada akıllara gelen soru ise “neden sadece suç unsuru olan gönderilere erişim engeli getirilmiyor?” oluyor.

Toptancı zihniyet

Sanırım bu sorunun cevabı, son yılların Türkiye’sinin “topyekün yok etme politikası”nda gizli. 

Darbe oldu, darbenin sorumluları aranmaktansa yüzbinler hatta belki de milyonlar terörist ilan edildi. Darbe kelimesinin anlamını bilemeyecek yaştaki askeri okul öğrencileri, hayatlarını mahvedecek, gençliklerini ellerinden alacak hapis cezalarına mahkum edildi.

Sosyal medyada bir zamanlar Youtube, bir zamanlar Twitter ve şimdi de İnstagram kapatıldı. Yani uzun lafın kısası, hükümet, bünyesinde tehdit unsurları bulunan bir grubun içindeki tehdit unsurlarını temizlemekle uğraşmak yerine, o yapıyı tamamı ile ortadan kaldırmayı tercih ediyor. Bu durum da sıkça insan hakları ihlallerine sebep oluyor.

Hukuk devleti imajı

AİHM hali hazırda Türkiye’den gelen FETÖ yargılamaları, ifade özgürlüğüne ilişkin ihlaller ve daha nicesine ilişkin başvurular ile doluyken, şimdi bunlara bir yenisi daha eklendi. Hükümetin bu topyekün ortadan kaldırma politikası ülkemizin hukuk devleti imajını ise, artık ayağa kaldırılamayacak derecede yerlere düşürdü.

Bu tutumla devam edilirse, Türkiye, Avrupa’nın ucuza alışveriş yapıp turistik ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir konum olmaktan öteye gidemeyecek. 

Türkiye Batı’nın yani Hür dünyanın bir parçası olmak istiyorsa; hukuk güvenliğini sağlamalı ve kendisinin stratejik bir ortak olabileceğini Avrupa’ya ispatlamalıdır. 

Okunma Sayısı: 890
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Said Kara

    14.8.2024 08:48:58

    AB'ye girmeyi daha iyi hukuk standartları için isteyebiliriz. Ama zenginleşme ile doğrudan bir sebep olamaz. Halihazırda AB'ye üye ülkelerin hepsi bizden zengin değil. AB üyesi olmayan ama zengin olan dünyanın çeşitli bölgelerinde ülkeler var. Demek ki ekonominin dinamiği daha farklı işliyor. Zenginleşmek için bol bol üretmek lazım. Üretmeye yönelik planlamalar yapmak lazım.

  • Burhan Kula

    14.8.2024 08:08:25

    AİHM kararlarını uygulamayan KHK hukuksuzluğunu yapan bir ülkenin AB gibi bir derdi yok demektir, buna sessiz kalan destekleyen toplumun da demek ki refah huzur adalet hürriyet gibi bir derdi yok zaten.

  • Semanur Tunoğlu

    14.8.2024 00:13:20

    İmkan olsa da şu sosyal medyayı toptan hayatımızdan çıkarsak. O kadar bir pislik çukuru olmuş durumda ki nice hayatlar batıp gidiyor. Nice çocuklar, nice gençler nice aileler sosyal medya çukurunda batıp boğuluyorlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı