Her yıl 23 Mart’ta Bediüzzaman Said Nursî’yi vefat yıldönümünde rahmetle anarken, onun mesajlarını ve mücadelesini daha iyi anlamaya çalışıyoruz.
Said Nursî, hayatını iman, Kur’ân ve hakikat davasına adamış bir şahsiyettir. O, yalnızca bir dönemi değil, kıyamete kadar sürecek iman temelli bir hareketi esas almıştır. Bu hareket, sadece ilmî bir çaba değil, aynı zamanda sosyal ve içtimaî yönleriyle de değerlendirilmesi gereken bir harekettir.
Bediüzzaman Said Nursî, hayatını, Kur’ân’ın hakikatlerini anlamaya ve anlatmaya adamıştır. Son müceddittir.
Bediüzzaman Said Nursî, en büyük mücadelesini iman hizmeti üzerine vermiştir. Onun temel mesajı, imanın kurtarıcı gücü ve insanlığın maddî ve manevî buhranlardan kurtuluşunun yolu olarak Kur’ân’ın rehberliğine dikkat çekmektir. Risale-i Nur Külliyatı, bu mesajın en belirgin tezahürüdür. Bu eserler, iman hakikatlerini akıl ve kalp bütünlüğü içinde ele alarak, modern dünyanın sorularına cevap vermektedir.
Ona göre en büyük tehlike, toplumun imanını kaybetmesi ve maneviyattan uzaklaşmasıydı. Risale-i Nur Külliyatı’nı telif ederek Kur’ân’ın çağlar üstü hakikatlerini anlatmaya çalıştı. Risaleler, aklı ikna eden ve kalbi tatmin eden bir üslupla yazılmış eserlerdir.
Said Nursî, ilmin ve irfanın ışığında iman esaslarını açıklarken, aynı zamanda zulüm ve baskılara karşı toplumun hürriyetini savundu. Özellikle hürriyet İslâmiyet’in bir gereğidir düsturu, onun en önemli prensiplerinden biriydi. Meşrutiyet ve demokrasi gibi kavramları İslâmî çerçevede değerlendirerek hukukun üstünlüğünü savundu.

Bediüzzaman, Osmanlı’nın son dönemlerinden Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar zor şartlar altında yaşamış, defalarca sürgüne gönderilmiş ve hapis yatmıştır. Ancak bu baskılar onu haklı davasından vazgeçirmemiş, aksine iman hizmetine daha da sıkı sarılmasına vesile olmuştur. Onun en büyük mücahedesi, materyalizmin ve dinsizliğin karşısında iman hakikatlerini savunmaktı.
Özellikle tek parti döneminde maruz kaldığı baskılar, ona geri adım attıramamış, hukuksuz tarassudlar, sürgünler ve zindanlara rağmen hakkı savunmaya devam etmiştir.
Gazetemiz de buradan hareketle, Bediüzzaman’ın fikirlerini ve mücahadesini günümüze taşıma noktasında önemli bir misyon üstlenmektedir. Bediüzzaman Said Nursî’nin ortaya koyduğu esas ve ölçülerin bir tezahürü olarak 1970 yılında kurulan Yeni Asya gazetesi, onun mesajlarını topluma ulaştırma noktasında önemli bir görev üstlenmiştir. Kuruluşundan itibaren, Risale-i Nur’a sadık kalarak, hürriyet, demokrasi, adalet ve iman hizmeti noktasında yayın yapmıştır.
Yeni Asya’nın en büyük misyonu, “Risale-i Nur çizgisinde, hürriyetçi demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde bir medya anlayışı” ile hareket etmektir. Bu bağlamda, sadece haber vermekle kalmamış, aynı zamanda bir fikir ve dava gazetesi olarak da toplumun nabzını tutmuştur.
Bugün, Türkiye’de demokrasi, adalet ve hukuk mücadelesi devam ederken, Yeni Asya da bu mücadelenin içinde aktif bir rol almaktadır. Bediüzzaman’ın “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” prensibini kendine rehber edinerek, haksızlıklar karşısında hakikati savunmaktan çekinmemektedir.
Yeni Asya, Bediüzzaman’ın “müsbet hareket” anlayışını benimseyerek, toplumda kutuplaşmayı değil, diyaloğu öne çıkarmaktadır. Yeni Asya, Risale-i Nur’un ışığında, insanlığın karşı karşıya olduğu problemlere çözüm teklifleri sunmakta, imanî bir bakış açısıyla toplum barışına katkıda bulunmaktadır.
Bediüzzaman’ın mesajı günümüz dünyasında geçerliliğini koruyan cihanşümul hakikatler taşımaktadır. Onun “İman, ibadet, nübüvvet, haşir hürriyet, adalet ve hukuk” temelli davası, Yeni Asya ile gelecek nesillere aktarılmaktadır.
Bugün, 23 Mart Bediüzzaman Haftası çerçevesinde onu anarken, esas olan onun fikirlerini yaşatmak ve mücadelesini devam ettirmektir. Gazetemiz de bu noktada üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirmeye devam etmektedir.
*
23 MART ÖZEL SAYIMIZ BEĞENİLDİ
Üstadın vefatının 65. Yılı dolayısıyla 23 Mart’ta hazırladığımız özel sayımızı okuyucularımız takdirle karşıladı. Bediüzzaman’ın hayat devrelerindeki imanî ve içtimaî hizmetlerinden kesitler sunulan özel sayımızda yukarıda belirttiğimiz hususlara vurgu yapıldı.
*
18. RİSALE-İ NUR KONGRESİ
Bediüzzaman Haftası çerçevesinde Türkiye’nin birçok yerinde anma programları devam etmektedir. Yine bu çerçevede 12 Nisan’da Ankara’da Risale-i Nur Kongresi masa çalışmaları yapılacak. 13 Nisan’da ise “Kâinattaki en yüksek hakikat: İman” temalı bir panel gerçekleştirilecek. Bu programın detaylarını önümüzdeki haftalarda sizlerle paylaşacağız.