"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şeytan her insana nasıl yetişiyor?

Süleyman KÖSMENE
03 Ekim 2024, Perşembe
Önder Bey: “Bütün kötülüklerden şeytan sorumlu tutulur! Peki, şeytan o kadar güçlü mü ki, her zaman her yere ulaşabiliyor? Şeytan nasıl her insana yetişebiliyor? Ve nasıl kötülüğü tavsiye edebiliyor?”

Şeytan Kimdir?

İnsanın hilâfet makamını kıskanıp gurura kapılarak önce kendisini dalâlete atan Şeytan, ardından Allah’ın emrine âsî olmakla dalâletini dehşetli bir boyuta taşımış, daha sonra tövbe etmemekle ve Allah’ın tüm emirlerine karşı tavır içine girmekle dalâletini katmerleştirmiş, ve nihâyet insanları ve cinleri saptırmak gibi korkunç bir plânın kurucusu ve yöneticisi olmakla, saptırdığı insan ve cin sayısınca dalâletini katlamış olan bir ruh sahibidir. 

Şeytan güçlü ve kudretli değildir. Kâinât mülkünde tırnak kadar bir yere sahip değildir. Güçlü ve kudretli gibi gözükmesi, sadece dalâletteki ısrarından ve dalaletin cazibesinden ileri geliyor! Sâir cinlerden ve hattâ insanlardan peşine taktığı bir sürü ehl-i dalâletin yardımıyla da, bozguncu sesini ve fesatçı nefesini her istediği insana ulaştırabiliyor. Anlaşılıyor ki, bunun bir cezâsı olacağını düşünmüyor, yaptıklarını işin sonunu düşün-meden ve yanına kâr kalacağını zannederek yapıyor. Tıpkı her kötülük yapan insan gibi!

Şeytanın işi yıkmaktır, bozmaktır, var olanı alıp götürmektir, şüphe ve vesvese atmaktır. Yapmak, onarmak, var etmek, mevcudun üzerine koymak, binâ etmek, vücut vermek değildir. Şeytanın işi onun için kolaydır. Yıkmak için güçlü olmaya gerek yoktur. Bedîüzzaman Hazretlerinin ifâdesiyle, bütün hayırlar, iyilikler, mükemmellikler, güzellikler, sevaplar, İlâhî emirler vücûda aittirler, yapmakla ilgilidirler; özü, mayası, hamuru varlıktır, yapmaktır, onarmaktır. 

Bütün şerlerin, kötülüklerin, günahların, musîbetlerin, dalâletlerin, belâların ve çirkinliklerin ise esası, özü, özeti, mâyası, hamuru, harcı ademdir, inkârdır, yokluktur.  

Var Etmek Şeytanın İşi Değildir

Bir şeyi var etmek, bütün diğer varlık şartlarının bir araya gelmesiyle mümkündür. Onun için zordur. Onun için var etmek şeytanın harcı değildir. Fakat bir şeyi yok etmek tek bir şartın yerine gelmemesiyle meydana gelebilir. Bundan dolayı yok etmek var etmekten çok daha kolaydır. Yıkmak yapmaktan, bozmak onarmaktan, günah işlemek sevap işlemekten kolaydır. 

Güzel bir binâ, taşın, toprağın, kumun, çakılın, demirin, suyun, çimentonun, mîmarın, mühendisin, ustanın, işçinin...vs. bütün şartların bir araya gelmesiyle meydana gelir. Fakat aynı binâyı yıkmak için, bu şartların hiç birisine ihtiyaç yoktur. Bilgiye ve ehliyete de ihtiyaç yoktur. Bütün şartların bir araya gelmesiyle yüz günde yapılamayan bir binâyı, bir kibrit çöpü ile bir saniyede yakıp yıkabilirsiniz! 

İşte bundandır ki, insanî ve cinnî şeytanların dünyada müthiş bozgunculuk ve fesatçılık çıkarmaları, insanları dalâlete ve günaha atmaları kolaydır, çünkü işleri bir güce ve kudrete dayanmıyor. İşlerini güçle ve kudretle yapmıyorlar! Tam tersine terk ile ve tembellikle yaptırıyorlar! Meselâ, hayrı yaptırmaktan vazgeçirmekle şer yaptırmış oluyorlar! İbâdete karşı gevşeklik veya soğukluk vermekle, şer yaptırmış oluyorlar.1 

Şeytana Kulluk Etmeyin

Yıkmak kolaydır, fakat tehlikesi büyüktür. Bundan dolayı Kur’ân, şeytana uymamak için çok uyarıyor: “Muhakkak şeytanın hîlesi pek zayıftır.”2 “Ey Âdem oğulları! Ben size emretmedim mi, “Şeytana kulluk etmeyin! O sizin apaçık düşmanınızdır.” Diye.”3  

Öte yandan, Bedîüzzaman’a göre, insan sâbit makamlı yaratılmamıştır. İnsana yükselmeye, gelişmeye ve kemâle ermeye istidatlı bir ruh verilmiştir. İnsan ruhunun yükselmesine, gelişmesine ve kemâle ermesine hizmet eden sır ise, insan rûhunu şerden şerre atan şer davetçileridir, yani şeytanlardır. İnsan, şeytan ile boğuştukça ve şer davetçileri yendikçe, Allah katında derecesi ve makamı yükselmekte, değeri artmaktadır.4

Şeytanlar aslında farkında olmadan böyle bir sonuca hizmet etmektedirler.    

Dipnotlar:

1 Lem’alar, s. 77, 2 Nisâ Sûresi: 76, 3 Yâsîn Sûresi: 60, 4 Mektûbât, s. 47.

Okunma Sayısı: 3374
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı