"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hz. Muhammed’in (asm) mazhariyeti ve Cin Mescidi

Süleyman KÖSMENE
30 Haziran 2014, Pazartesi
HAZRET-İ MUHAMMED’İN MAZHARİYETİ UMUMÎDİR
İzmir / Çamdibi’nden Muzaffer Kılınç: “Bediüzzaman’ın şu cümlesini açıklar mısınız: “Şu bürhanın suğrâsı, nübüvvet-i mutlakadır. Kübrası ise, nübüvvet-i Muhammed’dir (aleyhissalâtü vesselâm).”1
Konunun başında Bediüzzaman “Peygamberimiz, Sâniin bir bürhanıdır.” diyor ve bir salâvat ile söze başlıyor. Salâvat mealen şöyledir: “Allah’ım, Senin Vücub-u Vücuduna delâlet eden Hazret-i Muhammed’e (asm) salât ve selâm et.”
Adı geçen burhan, Hazret-i Muhammed’dir (asm). Nübüvvet-i mutlaka, yani genel peygamberlik gerçeği bu burhanın küçük delili, tek başına Hazret-i Muhammed’in (asm) Peygamberliği ise bu burhanın büyük delilidir.
Çünkü Hazret-i Muhammed’in (asm) dini diğer dinlere göre daha umumîdir, daha geniştir, cihanşümuldur, zaman ve mekânla sınırlı değildir, diğer dinlerin tamamlayıcısıdır. Peygamber olarak Hazret-i Muhammed de (asm) diğer peygamberlerden daha üstündür, dini ve dâvâsı daha kapsamlıdır. Bediüzzaman’ın ifadesiyle, Hazret-i Muhammed (asm) diğer peygamberlere nispeten “daha ziyade rahmete mazhardır ve daha büyüktür.2 Nitekim Kur’ân,  “O, Resulünü hidayet ve hak dini ile gönderdi, ta onu her dinin üstüne yükseltti.” buyuruyor.3  

CİN MESCİDİ
Yozgat / Boğazlıyan’dan Bekir Ceylan: “Peygamberimizin (asm) Cin Mescidi hakkında bilgi verir misiniz?”
Cin Mescidi, Mekke’de Cennetü’l-Mualla adlı mezarlıktan Harem-i Şerif’e doğru giden caddenin hemen sağında yer alıyor. Burası, Peygamber Efendimiz’in (asm) cin kavmiyle buluşup tebliğde bulunduğu, cinlere namaz kıldırdığı ve Kur’ân’da yer alan Cin Sûresinin nazil olduğu yerdir.
Burası Harem-i Şerif’e 2 km kuzeyde şehre hâkim bir tepenin üzeridir. Başlangıçta burada mescit yoktu. İlk dönemlerde Ferhadiye denen bu yerde gece bekçileri toplanır ve nöbet değiştirirlerdi.
Hicri 5 Zilhicce 1072 (22 Temmuz 1662) tarihinde burayı ziyaret eden Faslı Ayyaşi bu tepenin ağaçlık olduğunu ve üzerindeki düzlükte fakirlere yemek verildiğini gördüğünü söylemektedir.  
Malûm Peygamber Efendimiz (asm) aynı zamanda cinlerin de peygamberidir. Kur’ân’da, “Ben cinleri ve insanları ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım”4 buyruluyor. Resul-i Ekrem Efendimiz (asm) onlara da tebliğde bulunur, Kur’ân’dan âyetler okurdu. Peygamber Efendimiz (asm) 619 yılında İslâm’ı tebliğ için gittiği Taif şehrinden dönüşünde, Mekke’de Batn-ı Nahle de denilen bu yerde namaz kılmıştı.
Bir defasında geceleyin Abdullah ibn-i Mesut (ra) ile birlikte Hacun yakınlarında bulunan bu yere geldiler. Orada Peygamber Efendimiz (asm) toprağa bir daire çizip, Abdullah ibn-i Mesud’a (ra) dairenin içinde kalmasını emir buyurarak daha ileride cinlerle toplantı yaptı. Cinlere Kur’ân okudu ve onları imana dâvet etti. Peygamber Efendimiz’in (asm) cinlere Kur’ân okuyup imana dâvet ettiği ve cinlerin burada Müslüman oldukları Cin Sûresinin 1-16. âyetlerinde belirtilmektedir. Burada Müslüman olan cinlerin sayısının yedi olduğu ve Nusaybin cinlerinden olduğu rivayet edilir.
Cinlerden iman edenler kavimlerini de imana dâvet etmek üzere yurtlarına döndüler. Şafak sökünce Peygamber Efendimiz (asm) görüşmesini bitirdi ve İbn-i Mesut (ra) ile birlikte Mekke’ye döndüler.
Bu tepeye ilk mescit, 5 Temmuz 1700 (18 Muharrem 1112) tarihinde buraya gelen Mimar İbrahim Ağa tarafından yer altında, kubbesiz ve minaresiz olarak yapılmış ve adına Cin Mescidi denmiştir. Mescit kuzey ve güney taraflarından 8, batı tarafından 16 ve doğu tarafından 11 adım uzunluğunda idi. 1943 yılında yeniden onarılan cami, nihayet 2000 yılında modern bir cami olarak ve minareli bir biçimde yer üstünde yeniden inşa edilmiştir.
Günümüzde modern bir cami görünümünde bulunan Cin Mescidi, yakınında yer alan Cennetü’l-Mualla kabristanı ile birlikte hacılar tarafından ziyaret edilmektedir.
Bununla beraber Cin Mescidini ziyaret etmek haccın bir menasiki değildir.

Dipnotlar:
1- Muhakemat, s. 122. 2- Bediüzzaman, Şuâlar, 6. Şuâ, s. 88. 3- Fetih Sûresi: 28. 4- Zariyat Sûresi: 56.
Okunma Sayısı: 35778
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı