Muhammed Bey: “Cehennemden çıkış yok diyorlar. Bu konuda doğru inanç nedir? “
Ehl-i Sünnet İtikadı
Ehl-i sünnet itikadına göre imanla ölenler, günahları derecesinde Cehennem’de ceza görseler bile, nihayetinde Allah’ın izniyle Cehennem’den çıkarılarak Cennet’e gireceklerdir. Biz ehl-i sünnet görüşüne itibar eder ve itikat ederiz. Çünkü ehl-i sünnet bütün görüşlerini Kur’ân’a ve sünnete dayandırmıştır.
Cehennemden çıkışın olmadığını savunanlar kendi batıl görüşlerini ve fasit zanlarını öne sürüyorlar. Ne Kur’ân’dan, ne sünnetten destek bulmaları mümkün değildir. Tekrarlayıp durdukları şey batıl yorumlarından başka bir şey değildir. Sıklıkla dayandıkları Cehennem’in ebedî olduğu ile ilgili âyetler, âyet metninin açık delâletinden de anlaşılacağı üzere kâfirlerle ilgilidir. Günahkâr mü’minlerle ilgili değildir.
Allah Hakkında Su-i Zan Etmemeli
Bir defa Cehennem’e her girenin oradan çıkamayacağı meselesi tamamen dramatik bir kurgudur. Rahmeti, mağfireti kısıtlamaya, adaleti yönlendirmeye, Allah’a akıl vermeye kimin hakkı ve haddi vardır? Bu nasıl lâftır?
Allah dilediği gibi muamele yapar; kim bunu sorgulayabilir ve şimdiden, ne mahşeri, ne sıratı, ne Cehennemi görmeden ve Cehennem’e girmeden kim ve hangi cüretle ahkâm kesmeye kalkabilir? Kim Allah adına konuşabilir?
Bu lâfı konuşan arkadaşımız Cehennemden çıkmak istemeyebilir! Buna kimse karışmaz! Ama rahmet-i İlâhiye’nin tecellisi olacaksa, bu günden “olmayacak” gibi bir işgüzarlığı Allah adına kimse yapamaz! Onca âyetin ve hadislerin gizli veya açık işareti varken… Bu iddia bir deli saçmasıdır! Bu iddianın ne adalete, ne merhamete, ne mağfirete sığar yanı yoktur.
Dünyevî mahkemelerde de “ceza indirimi”, “iyi hal indirimi” “erteleme” gibi bidünya tabir vardır. Dünyada bile adalet kurumu sanık lehine tasarrufta bulunacak; Ama dilediğini yapan Cenab-ı Allah, Rahman, Rahim ve Ğafur iken, ahirette bulunmayacak, kulunu o gayyaya atacak, bir daha çıkarmayacak!
Hayır, bu batıl bir vehimdir! Bunu böyle düşünmek Allah hakkında su-i zan etmektir, günahtır!
Kur’ân Ne Diyor
Kur’ân diyor ki: “O gün geldiğinde hiç kimse Allah’ın izni olmadan konuşamaz! Onlardan kimi şakidir, kimi said! Şaki olanlar ateştedirler. Orada onlar her nefeste acıdan inleyip feryat ederler! Gökler ve yer durdukça, Rabbinin dilediği hariç, o ateşte ebedî kalacaklardır. Şu gerçek ki, Rabbin dilediğini yapar!”1
Son âyette geçen “illâ mâ şâe rabbüke” ifadesi ile Kur’ân, ateşte ebedî kalmayacakların olacağını, bunların kimler olacağı konusunda tek yetkinin Cenab-ı Allah’ta olduğunu, Allah’ın dilediklerinin ateşten çıkarılacağını, Allah’ın dilediğini yapacağını açıkça ifade ediyor.
Bu âyetler nadanlara ve Cehennem’i savunanlara söz bırakmamıştır. Cehennem’den kimlerin çıkarılacağını ancak Cenab-ı Allah bilir. Ama Allah’ın takdiriyle bölük bölük insanların Cehennem’den çıkarılacağı mesajını bu âyet veriyor.
Bu konuyu daha açık ifadelerle bildiren hadisler de vardır. 2
Resulullah Efendimiz (asm) buyurmuştur ki: “Cennetlikler Cennete, Cehennemlikler de Cehenneme girdikten (ve ancak Cenab-ı Hakk’ın bildiği bir müddet geçtikten) sonra, Yüce Allah: ‘Bir hardal tanesi kadar imanı olanları Cehennem’den çıkarın’ buyuracak ve onlar Cehennem’den çıkarılacaklardır…” 3
“La ilahe illallah diyen ve kalbinde bir arpa ağırlığında hayır bulunan kimseler ateşten çıkarılır. La ilahe illallah diyen ve kalbinde bir zerre ağırlığınca hayır bulunan kimseler ateşten çıkarılır. Daha sonra La ilahe illallah diyen ve kalbinde bir tek küçük karınca ağırlığınca hayır bulunan kimseler ateşten çıkarılır.” 4
Ateşte kalmanın savunulur tarafı yoktur. Rabbim cümlemizi ateşten çıkanlardan eylesin. Âmin.
Dipnotlar:
1- Hud Sûresi: 105, 106, 107. 2- Bakınız: Buhari, Tevhid 19, 31, 36, 37; Müslim, İman 322, 334; Muvatta, 1/212. 3- Buharî, İman, 15; Müslim, İman, 147-149. 4- Müslim, İman, 325.