Hani derler ya, anlamak için yaşamak gerekir diye.
Zannediyorum ki Hüseyin Dursun Ağabeyin hatıralarında hep güzel anılar oluşacaktır onu yakînen tanıyanlarda. Elbette herkes gibi bende de. Bizlere karşı olan iyiliklerinden bahsetmeliyim oysa! Ruhunda belki de çok az insanda bulunan merhamet ve sabır duygusu olan bir insanın hangi güzel hâlini anlatabiliriz ki? Hüseyin abimi tanıyan herkese soruyorum: İçinizi ısıtan gülüşünü unutabilecek misiniz?
Son karşılaştığımızda sordum: “Nasılsın, nasıl oldun?” Sadece gülerek cevap ver-di: “İyiyim.” Halbuki o kadar çok zayıflamıştı ki, hastalığı yüzünden okunuyordu. Allah’a tevekkül eden insanların yüzündeki o tebessüm, Allah’tan gelene sabrettiklerini gösteriyor. Bizlerin, kitap gibi okuyup ders almamız gereken güzel insanlar...
Babam boşuna “Oğlum” demedi Hüseyin Ağabeye. Huyları o kadar çok benzerdi ki... Ancak babam kekeme olduğu için herkesten çekinirdi konuşmaya. Ne mutlu bizlere, böyle güzel insanlar ile zamanlar geçirmişiz. Güler huylu olmayı miras bıraktılar bizlere. Mekânları Cennet olsun.
Cenazede, cemaatten biriydi, ama kim olduğunu bilmiyorum, “Senin Hüseyin Abiyle kan bağın var mı ki cenazeye geldin?” diye sordu. Ben de, “Babamın ‘oğlum’ dediği, bizim kardeş diye bildiğimiz bir insan... İnsan kardeşinin cenazesine gelmez mi?” dedim. Karşımızdaki insanı Allah’ın bir kulu olarak gördüğümüzde kan bağını aramayız çünkü. Bizler, cemaat olup, grup olup, topluluklar oluştururken neden birbirimize kardeş diyoruz?
Hüseyin Ağabey ablam ile aynı yaştaydı. Ablamın hastalığında (hem kanser, hem de felç olmuştu) geldiğinde ablama o kadar güzel nasihatler veriyordu ki… Sabrın bizlere ne kadar şu zamanda gerekli olduğunu uzun uzun anlatırdı. Allah razı olsun. Ba-bam Haris Öncel vefat ettiği zaman Hüseyin abi, “Babanız öldü, siz üç kadın kaldınız. Sakın yalnız kaldığınızı zannetmeyin. Her ne işiniz olursa olsun, beni aramaktan çekinmeyin,” diyerek bizleri manen rahatlatmıştı.
Bize yaptığı her iyiliği anlatamıyorum, çünkü o kadar çok ki... Şunu da iyi biliyorum: Onun tutumu yalnızca bize değil, tüm insanlara karşı aynıydı. Allah kendisinden razı olsun.
Ben, imamın “Hakkınızı helâl ediyor musunuz?” diye sorduğunda “Evet, helâl ediyorum.” diyebilmek için cenazesine bilerek gittim. Allah kendisinden razı olsun. İnşallah evlâtları da babalarının ve annelerinin güzel huyları ile hayatlarını devam ettirirler...