"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzamân’dan talebelerine

Rüstem GARZANLI
25 Nisan 2017, Salı
Bediüzzaman, talebelerine gönderdiği mektupların başında “Aziz, sıddık, fedakâr, gayretli, kahraman kardeşlerim” gibi terimlerle her bir muhatabın fıtratına uygun hitap ettiği gibi, manen muhataplarına da, siz de aralarınızda hoşgörü, muavenet, yardımlaşma, dayanışma, yakınlık, muhabbet ve sevgiyi gösteriniz, demiş.

Şöyle ki:

Sıddık, kelime anlamı itibariyle çok doğru, çok dürüst demektir. Terim anlamı ise, hakta ve doğrulukta sebat ve sarsılmamak demektir. Nübüvvetten sonra, Sıddıkiyet makamı geliyor ki, bu makamın piri de Hz. Ebubekir’dir (ra).

Bedîüzzamân Hazretleri, ilmini manen Hazreti Ali’den (ra) aldığı gibi, sıddıkiyet dersini de, manen Hz. Ebubekir’den (ra) almıştır. 

Hz. Ebubekir: “Yâ Râb! Cehennemde vücudum büyüsün tâ ehli imana yer kalmasın.” 1, şefkat ve Sıddıkiyeti göstermiş. İşte o şefkat kahramanından manen ders alan Bedîüzzamân Hazretleri de, “Milletimin imanını selâmette görürsem, Cehennem alevlerinde yanmaya razıyım.”2, şeklinde Sıddıkiyetini tasdik etmiştir. 

Ayrıca,“Peyman ve yeminimiz imandır.”3, diyen Bediüzzaman, kalben mutmain olabilmek için, bir kısım saff-ı evvel talebelerini de yemine dâvet etmiştir.  

İşte, Sadâkat abidesi! Zübeyir Gündüzalp: “Risâle-i Nurların neşri için, mümkün olsa derimizi kâğıt, kanımızı mürekkep yapacağız.”4, demiş. Dâvâ şehitleri Hafız Ali ve  Binbaşı Asım Bey ve daha isimlerini sayamadığım nice Zübeyir bin Avvam gibi “Aziz ve sıddık” kahramanlar…

Bediüzzaman Hazretleri talebelerine yazdığı mektuplarında, talebelerin Üstadlarına yazdıkları mektuplarında öylesine muhabbet görünüyor ki, adeta aralarında ki, muhabbetten muhabbet doğuyor. İşte bu muhabbetin içinde yatan iki önemli husus: 

Doğruluk ve teşvik.

Doğruluğun ihtiva ettiği husus: Dinsizliğin kol gezdiği, dindarlığın gericilik kabul edildiği bir zamanda Nur Talebeleri iman hizmetine çalışmışlar. İşte Hz. Bedîüzzamân, talebelerini lâyık gördüğü bu kelime ve terimlerle taltif ve motive etmiş.

Teşvik ise, “Aziz ve Sıddık” terimleriyle hatırlatma ve ikazda bulunmuştur. Meselâ, Hacı Ali’ye yazdırdığı mektupta: “Ben her sabah haslar içinde onun ismiyle bütün mânevî kazançlarıma, defter-i a’malime geçmek için hissedar ediyorum. Öyleyse o da bütün hayatını Risâle-i Nur’a vermeye mükelleftir.”5, Mükellef bir nevi ikaz ve hatırlatma olduğu anlaşılmaktadır.  

Üstad, talebelerine daima pozitif (müsbet) yaklaşmış ve önem vermiştir. “Kardeşim” demekle dostluğu, uhuvveti ve sadâkati işaret ettiği cihetle, “Laakal on beş günde bir İhlâs Risâlesi’ni okuyunuz” tefrikaya girmeyiniz, birbirinizi gıybet etmeyiniz, hal ve ahvalinizle sair insanlara örnek olunuz, ikaz ettiğini düşünüyorum. Vesselâm…

Dipnotlar: 1-Müsnedi Ahmet, 3/186-281 2- Tarihçe-i Hayat, s.630 3-Tarihçe-i Hayat, s.741, 4-“ Konferans, 5-Emirdağ Lah. Mek. 340,

 

Okunma Sayısı: 2494
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah TUNÇ

    25.4.2017 08:20:18

    Bir kısım saffı evvel Nur talebeleri,çok ağır şartlar altında,büyük riskleri göyüsleyerek,hizmeti imaniye ve Kur'aniyeyi yapmışlar.Üstadlarına sadık kalmış,büyük fedakârlıklarda bulunmuşlar.Tarihin şeref levhalarına inciler dizmiş,hakkıyla hizmetlerini ifa edip,hüsnü imtisal olmuşlar.Birer kahraman ve feda-i olarak tarihe geçmişler.Bir o halis ve serden geçtilere bakıyor,birde bugünkü hali pürmelalimize,dağınık ve parçalanmışlıklara,manasız,çekişme ve nizalara bakıyorum...İçim yanarak Va esefa,va hasreta diyorum...Ve kalbimin derinliklerinden şöyle feryat ederek Allah'a yalvarıyorum; Ya Rabbi! bizi bu perişan,dağınık halden kurtar.Ya Rabbi! üstümüzdeki kara bulutları dağıt. İftirakı,ittifaka çevir.Kardeşlerin kalplerini birbirine karşı muhabbetle doldur. Ve Ya Rab! bu kötü rüyayı hayra tebdil et..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı