"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Trump, çağımızın Neron’udur

Robert MİRANDA
17 Aralık 2016, Cumartesi
Bu son seçimler Amerikan tarihindeki en çekişmeli seçimlerden bir tanesi olarak şok edici bir sonuçla bitti: Donald Trump, artık ABD’de Obama’dan sonra gelecek başkan seçildi. Dünyanın geri kalanı bundan sonra olacaklar için çözüm üretmeli.

Seçim gecesi Trump ipi göğüslemeden önce yürütülen seçim kampanyaları dahi ABD politikasının çirkin yüzünü bütün dünyaya göstermiş ve Amerika’nın itibarını sarsmıştı.

Trump’ın Müslümanlar, göçmenler ve kadınlar hakkındaki görüşleri ona kötü bir şöhret kazandırdı. Aynı zamanda Trump fikirleriyle ABD’nin bir çok kilit destekçisini NATO ve nükleer silâhların kullanımı konusunda alarma geçirdi. Demokratların Adayı Hillary Clinton ise Trump ve diğerleri tarafından güvenilmez ve eğri damgalarına maruz kaldı.

Trump’a oy veren birçok Amerikalı, Obama’nın Amerikan ekonomisine katkıda bulunmadığına inandıkları için kızgındı. Aynı durumu Hillary Clinton’da da devam edeceğini hissettiler.

Ek olarak, Trump’a giden birçok oy, yozlaşmış politik sisteme karşı bir kinin dışavurumuydu. Bu sistem Hillary Clinton’ın temsil etmiş olabileceği sistemdi.

Trump’ın seçmenleri aslında Clinton’a karşı oy kullandılar. Çünkü Amerikalı seçmenler Beyaz Saray’da Clinton’u görmek istemediler. Trump’a verilen oyların büyük çoğunluğu, ABD genelinde ve dünyada yok sayılan küstahça hor görülen grupların öfkesinin bir dışa vurumuydu.

Birçoğu için Trump’a atılan bu oylar güncel siyasete, Obama yönetimine, sosyalleştirilmiş sağlık hizmetine, sınırların açılmasına, hükümetin düzenlemelerine ve haksız müdahalelerine, dış hükümetlere karşı üstünlük ve yalakalıklarına ve İslâma karşı bir duruştu.

Trump, cami karşıtı protestolarda sergilenen nefret dolu dili kucakladı. Müslümanların ABD’ye girişini engellemeyi planlayan Trump, ülke genelindeki mitinglerinde de camileri kundaklamaktan ve Amerika’daki camileri gözetim altında tutmaktan bahseden eğitimsiz kitleler gibi konuştu. 

Bu başkanlık kampanyası, gelecekte neler olacağını öngörebilmemizi sağladı. Amerika genelinde Müslümanlara yönelik nefret suçları artış göstermeye devam edecek. Trump’ın başkanlık zaferi, İslâm karşıtı cahil insanların Amerikalı Müslümanlara yönelik şiddet muhtevalı eylemlerinin artacağının kesin bir işareti.

Ayrıca Trump’ın başkanlığı, vatandaşlarını daha çok gözetleme ihtiyacı duyan bir ABD ile karşılaşmamızı sağlayacak. Müslüman topluluklarına yönelik baskılar daha geniş kapsamlı hale gelecek. Bu da Müslümanların dinî inançlarının gereğini özgürce yerine getirebilmelerini zorlaştıracak. Müslümanlığın en bilindik işaretleri de diğer insanlar tarafından şüpheyle karşılanmaya başlanacak.

Müslüman göçmenlere karşı “aşırı güvenlik araştırması” yapmaya başlayacak olan ABD, savaştan zarar gören ülkelerden göçen insanların ülkeye girişini tamamen engellemeye de kalkabilir. Ülke sınırlarında geçerli olmak üzere tam teşekküllü bir Müslüman yasağı da yürürlüğe girebilir.

Trump, içinde bulunduğumuz modern çağın Neron’udur. Çapkınlıklarıyla, siyasî gaflarıyla ve Müslümanlara yönelik zulüm politikasıyla Amerika’nın yanışını izlerken, hayali bir keman resitali eşliğinde dans edecektir.

Okunma Sayısı: 2973
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı