Trump’ın bu saçma kararı Birleşik Devletler Federal Mahkemesi’ne takıldı ve ABD’nin çoğu büyük şehrinde Amerikalılar tarafından protesto edildi. 

Başkan Trump’ın Suriyeli mültecilerin ABD’ye yerleşmelerine engel olma kararı, anavatanında katliâm ve baskı yönetimine maruz kalan insanların hayal kırıklığına uğramasına yol açmış bulunuyor. Üstelik şimdi de onların tekrar katliâma maruz kalmaları için Suriye’ye geri gönderileceği söyleniyor.

Amerikalıların çoğu Trump’ın Müslüman yasağının bağnazca, korkakça ve nefret dolu olduğu noktasında hem fikir. Neyse ki Brooklyn’deki bir federal yargıç, Müslümanları memleketlerine geri dönmeye zorlayan bu kararı engelledi. Ancak Trump’ın bu Müslüman yasağı Amerika’da yaşamak için gerekli vize işlemlerini tamamlamış yüzlerce, binlerce mültecinin hayatını ve kariyerini mahvedeceğe benziyor.

Trump bu insanlık dışı kararını savunmaya devam ederken bütün ülke genelinde Amerikalılar toplu protestolar düzenleyerek çeşitli şehirlerde yasağa karşı yürüyüşler yaptı. Ancak bundan daha fazlası lâzım.

Trump’ın yasakladığı Müslüman ülkeler arasında Trump Organizasyon’un iş yaptığı veya gelecekte iş yapmayı planladığı Müslüman nüfusu yoğun ülkeler yer almıyor. Bu ülkelerden birisi golf kurslarının bulunduğu Birleşik Arap Emirlikleri, diğeri de iki lüks kulenin inşa edildiği Türkiye.

Trump, Ortadoğu’daki ticarî girişimlerinden hatırı sayılır miktarda gelir elde ediyor.

Türkiye ve Ortadoğu’daki Suudi Arabistan, Dubai, Katar gibi ülkeler Trump’a ait şirketlerin bütün ticarî girişimlerine engel olmak için harekete geçmeliler. 

Nitekim Başkan Trump’ın kızı ve Trump Organizasyon şirketinin başkan yardımcısı Ivanka Trump, Ortadoğu’nun Trump’ın iş imparatorluğu için hayatî derecede önem taşıdığını kabul etti.

Zaman, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkelerdeki hükümetlerin bir araya gelme zamanıdır. İslâm dinine inananların Trump’ın ABD’deki Müslümanlara yönelik bu saçma politikasında piyon olarak kullanılamayacağını açıklamalılar. 

Trump’a ait şirketlerin ülkelerinde iş yapmalarına engel olmalılar.

Tercüme: Mücahit Çakır