nispetindeki şahadetleri, kâinatın şahadetinin ikinci kana-
dını ispat ve teşkil ederler.
Madem risale-i nur bu büyük şahadeti ispat ve izah
etmiş, biz burada bu kısacık işaretle iktifa ederiz. İşte,
dünya seyyahının kâinattan aldığı ders-i imanîye kısa bir
işaret olarak,
Birinci Makamın On Sekizinci Merte-
besinde
böyle,
o
?Gn
ƒp
°SÉn
e t
?o
c o
øp
µr
ªo
ªr
dn
G o
?o
Ò/
¶n
f o
™p
æn
àr
ªo
Ÿr
G p
Oƒo
Lo
ƒr
dG o
Öp
LGn
ƒr
dG *G s
’p
G n
¬'
dp
G n
B ’
p
?p
ò'
g /
¬p
Jn
ór
Mn
h /
‘ p
?p
Oƒo
Lo
h p
܃o
Lo
h '
¤n
Y s
?n
O …/
òs
dG o
ón
Mn
’r
G o
óp
MGn
ƒr
dn
G
o
ºs
¶n
©o
Ÿr
G t
»p
fÉn
ª°r
ùp
÷r
G o
¿'
Gr
ôo
?r
dGn
h o
º°s
ùn
éo
Ÿr
G o
Ò/
Ñn
µ`r
dG o
ÜÉn
à`p
µ
r
dG o
äÉn
æp
F = Én
µr
dG
/
?p
Qn
ƒo
°S p
´Én
ªr
Lp
Ép
H o
ºn
¶n
àr
æo
Ÿr
G o
ºn
°ûn
à`r
ëo
Ÿr
G o
ón
?`n
Ñr
dGn
h o
ºs
¶n
æo
Ÿr
G o
øs
`jn
õo
Ÿr
G o
ô°r
ün
?r
dGn
h
/
?p
Qƒo
£o
°Sn
h /
¬p
Øo
ë°o
Un
h /
¬p
dƒo
°üo
an
h /
¬p
HGn
ƒr
Hn
Gn
h /
¬p
aho
ôo
Mn
h /
¬p
JÉn
ªp
?n
c
n
h /
¬p
JÉn
j'
Gn
h
/
¬p
Jn
Óp
ªn
à°r
ûo
en
h /
¬p
àn
æ`n
µ°n
Sn
h /
¬p
JÉs
«p
Fr
õo
Ln
h /
¬p
FBG n
õr
Ln
Gn
h /
¬p
YGn
ƒr
fn
Gn
h /
¬p
fÉn
c
r
Qn
G p
¥Én
Øu
Jp
Gn
h
p
çho
óo
?r
G p
án
?«/
?n
M p
án
WÉn
Mp
G p
án
ªn
¶n
Y p
In
OÉn
¡n
°ûp
H /
¬p
ap
QÉn
°ün
en
h /
¬p
JGn
Op
QGn
hn
h
p
In
OÉn
¡n
°ûp
Hn
h p
?n
Ón
µ`r
dG p
ºr
?p
Y p
ABÉn
ªn
?o
Y p
™«/
ªn
L p
´Én
ªr
Lp
Ép
H p
¿Én
µ
r
ep
’r
Gn
h p
ôt
«`n
¨s
àdGn
h
p
ój/
ór
én
Jn
h p
?Én
¶p
àr
fp
’r
Gn
h p
án
ªr
µ
p
?r
Ép
H /
¬p
Jn
Óp
ªn
à°r
ûo
en
h /
¬p
Jn
Qƒo
°U p
?j/
ór
Ñn
J p
án
?«/
?n
M
p
án
?«/
?n
M p
án
WÉn
Mp
G p
án
ªn
¶n
Y p
In
OÉn
°ûp
Hn
h p
¿Gn
õ«/
Ÿr
Gn
h p
?Én
¶u
ædÉp
H /
¬p
JÉn
ªp
?n
cn
h /
¬p
aho
ôo
M
p
án
¶n
aÉn
ëo
Ÿr
Gn
h p
án
fn
RGn
ƒo
Ÿr
Gn
h p
?o
NGn
ós
àdGn
h p
óo
fÉn
°ùs
àdGn
h p
Üo
hÉn
és
àdGn
h p
¿o
hÉn
©s
àdG
(1)
@ p
¿Én
«n
©r
dGn
h p
In
ón
gÉn
°ûo
Ÿr
Ép
H /
¬p
JGn
Oƒo
Lr
ƒn
e /
‘
denilmiştir.
Şualar
Y
edinci
Ş
ua
| 241 |
AYETÜ’L-KÜBRA
ecza:
cüzler, parçalar.
enva:
cinsler, türler.
erkân:
parçalar, elemanlar.
fasıl:
kısım, bölüm.
hikmet:
İlâhî gaye, fayda.
hudus:
sonradan çıkma, sonradan
meydana gelme, sonradan peyda
olma, yok iken vücuda gelme.
icma:
fikir birliği etme, görüş birli-
ğine varma.
ihata:
kuşatma, içine alma.
iktifa etme:
yeterli bulma, kâfi
görme, yetinme.
ilâh:
ibadete lâyık olan.
ilm-i kelâm:
Cenab-ı Hakkın zat
ve sıfatlarından, nübüvvet, haşir,
kader gibi imana ait meseleler-
den İslâmî esaslar dairesinde delil
ve bürhana dayalı olarak bahse-
den ilim.
imkân:
yaratılma, sonradan ya-
pılma.
intizam:
düzgünlük, tertiplilik.
ispat:
delillendirme.
ittifak:
birleşme, birliktelik.
madem:
...den dolayı, böyle ise.
masarif:
masraflar, harcamalar.
masiva:
Allah’tan başka bütün
varlıklar.
mertebe:
derece, basamak.
mevcudat:
varlıklar.
mizan:
ölçü.
munazzam:
tanzim olunmuş, dü-
zen verilmiş, düzenli.
muvazene:
denge.
mücessem:
tecessüm etmiş, ci-
simlenmiş.
mümkin:
yaratılmış, yapılmış olan.
mümteni:
imkânsız, mümkün ol-
mayan, olamaz.
müştemilât:
şümulünde olan.
müzeyyen: süslü, ziynetli.
nazir:
benzer, eş.
nispet:
oran, ölçü.
sekene:
sakinler, oturanlar.
seyyah:
gezgin, yolcu.
suret:
şekil, biçim, görünüş.
şahadet:
şahit olma, şahitlik, ta-
nıklık.
tagayyür:
değişme, başkalaşma.
teavün:
yardımlaşma, birbirine
yardım etme.
tebdil:
dönüşüm, değişim.
tecavüp:
karşılıklı cevap verme,
cevaplaşma.
tesanüt:
dayanışma, birbirine da-
yanma, birbirinden destek alma,
omuzdaşlık.
teşkil:
vücut verme, şekillendir-
me.
Vacibü’l-Vücud:
varlığı zarurî ve
zatî olan.
Vahidü’l-Ehad:
var olan ve varlığı
her şeyde tecelli eden.
varidat:
gelirler.
vücub-i vücut:
varlığı gerekli ol-
mak, olmaması imkânsız olmak,
varlığı zarurî ve vacip olmak.
âlim:
ilim adamı.
ayet:
her bir Kur’ân cümlesi.
bab:
kısım, bölüm, bahis.
cüz’iyat:
parçalar, kısımlar.
ders-i imanî:
imana dair veri-
len ders.
1.
Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O öyle bir naziri mümteni ve bütün masivası mümkin olan
Vacibü’l-Vücud’dur ki; surelerinin ve ayetlerinin ve kelimelerinin, harflerinin, bablarının, fasıl-
larının, sayfalarının ve müştemilâtının icmaıyla; erkânının ve envaının ve eczasının ve cüz’iya-
tının, sekenelerinin ve müştemilâtının varidat ve masarifinin ittifakıyla; bütün ilm-i kelâm
âlimlerinin birleştikleri büyük ve ihatalı hudus, tagayyür ve imkân hakikatlerinin şahadetiyle,
suret ve müştemilâtının hikmet ve intizamla tebdili hakikatinin şahadetiyle, kelimelerinin ve
harflerinin intizam ve mizan içinde yenilenmesi hakikatinin şahadetiyle mevcudatındaki bil-
müşahede ve’l-ayan görünen büyük ve ihatalı teavün, tecavüp, tesanüt, tedahül, muvazene
ve muhafaza hakikatlerinin şahadetiyle büyük ve mücessem bir kitap, cismanî ve muazzam
bir Kur'an, müzeyyen ve munazzam bir saray, muhteşem ve muntazam bir şehir olan kâinat,
Onun vücub-i vücuduna ve vahdetine delâlet eder.