Yirmi Birinci Söz
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
424
İki Makamdır
BİRİNCİ MAKAMI
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
424
Namazın o kadar güzel bir tarzda kıymetini ve fay-
dasını gösterir ki, en tembel ve en fasık adama da-
hi namaza karşı bir iştiyak verir ve gayrete getirir.
İKİNCİ MAKAMI
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
433
Şeytanın çok istimal ettiği mühim desiselerini ip-
tal ediyor. Ve vesvesesiyle mü’minlerin kalbinde
açtığı yaraların beşine, güzel merhemler tarif edi-
yor.
Yirmi İkinci Söz
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
442
(2)
m
Ar
?n
T u
? o
c o
?p
dÉn
N*n
G
(1)
@*G s
’ p
G n
¬
'
d p
G n
B’ o
¬s
fn
G r
º n
? r
YÉ n
a
mealin-
de ve tevhid-i hakikî hakkındaki yüzer ayatın mü-
him bir hakikatini İki Makam ile tefsir eder.
BİRİNCİ MAKAM
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
442
Gayet güzel ve parlak ve muhkem bir hikâye-i
temsiliye ile on iki basamak hükmünde On İki
Bürhan ile vahdaniyet-i İlâhiyeyi o kadar kat’î bir
surette ispat eder ki, en mütemerrit müşrikleri de
tevhide mecbur ediyor. Ve kolay, fakat kuvvetli; ve
basit, fakat parlak bir surette Vacibü’l-Vücud’un
vücudunu ve vahdetini ve ehadiyetini bütün sıfât
ve esmasıyla ispat eder.
metot, üslûp.
sıfât:
sıfatlar.
tarif:
tanım.
tarz:
biçim, şekil.
tefsir:
açıklama.
tembel:
çalışmayı sevmeyen.
tevhid-i hakikî:
Cenab-ı Hakkın
varlığını ve birliğini kanıta dayalı
bir şekilde kabul etme ve bunu
anlayabilme.
tevhid:
Allah’ın bir olduğuna
inanma.
Vacibü’l-Vücud:
“varlığı başkası-
nın varlığına bağlı olmayıp ken-
dinden, ezelî-ebedî olan” anla-
mında, Allah’ın bir sıfatı.
vahdaniyet-i İlâhiye:
Allah’ın bir,
tek olması.
vesvese:
şüphe.
vücut:
varlık.
ayat:
Kur’ân ayetleri.
basit:
yalın, sade; kolay.
bürhan:
delil, kanıt, tanık.
define:
kıymeti ve değeri
yüksek olan.
fasık:
günahkâr.
esmâ:
isimler.
ehadiyet:
Allah’ın birliği.
gayet:
son derece.
gayret:
çalışma.
hakikat:
gerçek.
hikâye-i temsiliye:
örnek hi-
kâye.
iptal:
bozma, çürütme.
ispat:
doğruyu delillerle gös-
terme, kanıtlama.
istimal:
kullanma.
iştiyak:
aşırı istek.
kalb:
insanın manevî bünye-
sindeki hislerin ve duyguların
merkezi.
kat’î:
kesin, şüphesiz.
kıymet:
değer.
meal:
anlam, mana, kavram.
mecbur:
zorunda bırakılma.
merhem:
acıyı dindiren şey.
muhkem:
tam, eksiksiz.
mühim:
önemli.
mü’min:
Allah’a, Onun birliği-
ne inanan.
müşrik:
Allah’a şirk koşan.
mütemerrit:
inatçı.
suret:
biçim, tarz, yol, usul,
1.
Bil ki: Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. (Muhammed Suresi: 19.)
2.
Allah her şeyin yaratıcısıdır. (Zümer Suresi: 62.)
SÖZLER | 1269 |
F
İHRİST
