Mektubat - page 793

HakikatÇekirdekleri
OtuzbeşseneevveltabedilenHakikatÇekirdekleri
namındakirisaledenvecizelerdir.
W
m
ó s
ªn
ëo
e Én
fp
óp
q
«°n
S '
¤n
Y o
?n
Ó° s
ùdGn
h o
Iƒ '
?° s
üdGn
h n
Ú
p
ªn
dÉn
©r
dG u
Ün
Q! o
ó r
ªn
ër
dn
G
(1)
n
Ú
p
©n
ªr
Ln
G =
p
¬p
Ñ r
ë°n
Un
h
p
¬p
d'
G = '
¤n
Yn
h
1.
Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçe-
tesi, ittiba-ı kur’ân’dır.
2.
Azametli, bahtsız bir kıt’anın; şanlı, tâli’siz bir devle-
tin; değerli, sahipsiz bir kavmin reçetesi, ittihad-ı İs-
lâmdır.
3.
Arzı ve bütün nücum ve şümusu tesbih taneleri gibi
kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele malik olma-
yan kimse, kâinatta dava-i halk ve iddia-i icat ede-
mez. zira her şey her şeyle bağlıdır.
4.
Haşirde bütün zevilervahın ihyası, mevtâlûd bir nevm
ile kışta uyuşmuş bir sineğin baharda ihya ve inşasın-
dan kudrete daha ağır olamaz. zira kudret-i ezeliye
zatiyedir; tagayyür edemez, acz tahallül edemez, ava-
ik tedahül edemez. onda meratip olamaz; her şey
ona nispeten birdir.
kavim:
insan topluluğu, aile, ak-
raba.
kudret:
güç, kuvvet.
kudret-i ezeliye:
başı-sonu ol-
mayan sonsuz İlâhî kudret, kuv-
vet.
kıt’a:
yer yüzündeki yedi büyük
kara parçasından her biri.
malik:
sahip.
mariz:
hastalıklı; maddî ve mane-
vî hastalıklı, sıkıntılı, illetli.
meratip:
mertebeler, basamak-
lar.
mevtâlûd:
ölümlü; ölü gibi.
nam:
isim, ad.
nevm:
uyku.
nispeten:
kıyasla, oranla.
nücum:
yıldızlar.
Rab:
besleyen, yetiştiren, verdiği
nimetlerle mahlûkatı ıslah ve ter-
biye eden Allah.
Rahîm:
acıyan, merhamet eden,
şefkat eden Allah.
Rahman:
rahmeti bütün herkese
yayılan ve bütün yaratılmışların
rızıklarını ve geçim şekillerini içi-
ne alan rahmetin sahibi Allah.
reçete:
ilâç listesi.
risale:
bir konuda yazılan küçük
kitap, mektup.
salât:
dua; Hz. Muhammed’e, as-
habına, ailesine Allah’ın rahmet
ve mağfiretini, meleklerin istiğfa-
rını ve mü’minlerin dualarını dile-
me.
şümus:
güneşler.
tab etmek:
yazmak, basmak.
tagayyür:
değişme, başkalaşma.
tahallül:
araya girme, değişme.
tâli’siz:
tâli’siz, kısmetsiz, bahtsız,
mutsuz.
tedahül:
içine girme, müdahale
etme.
unsur:
millet, kavim.
uzuv:
organ.
vecize:
kısa fakat ifadece kuvvet-
li söz, özdeyiş.
zatiye:
zatla ilgili, kendisinden
olan.
zevilervah:
ruh sahipleri, canlılar.
zira:
çünkü.
Mektubat | 793 |
H
akikaT
ç
ekirdekleri
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. • Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Salât ve
selâm da Efendimiz Muhammed (a.s.m.) ve onun bütün Âl ve Ashabı üzerine olsun.
acz:
güçsüzlük.
Âl ve ashap:
Peygamberimi-
zin aile fertleri ve Sahabeler.
âlem:
tüm kâinat, cihan.
alil:
hasta, hastalıklı.
arz:
yer, dünya.
asır:
yüzyıl.
avaik:
engeller, zorluklar.
azamet:
büyüklük, yücelik.
bahtsız:
tâli’siz, kısmetsiz.
dava-i halk:
yaratma iddiası.
hakikat:
gerçek, doğru.
hamd:
övme, yüceltme.
haşir:
ikinci diriliş, Allah’ın,
ölüleri diriltip mahşere çıkar-
ması.
iddia-i icat:
yaratma, icat et-
me iddiası.
ihya:
diriltme.
inşa:
kurma.
ittiba-ı kur’ân:
Kur’ân’a tâbi
olma.
ittihad-ı İslâm:
İslâm birliği.
kâinat:
evren, varlıklar.
1...,783,784,785,786,787,788,789,790,791,792 794,795,796,797,798,799,800,801,802,803,...1086
Powered by FlippingBook