Şu altı cümle manen birbirine netice, hem birbirinin bür-
hanı; müselseldir berâhin, müretteptir netaiç şu sure-
de karargâh.
demek, şu sure-i İhlâs’ta, kendi miktar-ı kametinde, mü-
selsel, hem müretteb otuz sure münderiç; bu, bunlara
sehergâh.
(1)
*G s
’p
G n
Ör
«n
¨r
dG o
ºn
?r
©n
j n
’
é®è
berahin:
deliller, hüccetler,
bürhanlar.
bürhan:
delil, ispat, hüccet.
karargâh:
durulan veya kalı-
nan yer.
manen:
mana bakımından,
manaca.
miktar-ı kamet:
boyu nispe-
tinde, uzunluğu ve büyüklü-
ğü nispetinde.
münderiç:
içine bulunan,
içinde yer almış, içindeki.
mürettep:
tertip olunmuş, di-
zilmiş, sıralanmış.
müselsel:
silsileli, zincirleme,
ardı ardına, peş peşe.
netaiç:
neticeler, sonuçlar.
sehergâh:
seher vakti, seher
zamanı, sabahın erken saati.
sure:
Kur’ân-ı Kerîm’in ayrıldı-
ğı 114 bölümden her biri.
sure-i ihlâs:
İhlâs Suresi;
Kur’ân-ı Kerîm’in 112. suresi.
Mekke’de nazil olmuştur. 4
ayettir.
1.
Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez
| 254 | K
astamonu
L
âhiKası