İman ve Küfür Muvazeneleri - page 249

Birden İhtar Edilen
Bir Mesele-i Mühimme
Ahirzamanın fitnesinde en dehşetli rolü oynayan, ta-
ife-i nisâiye ve onların fitnesi olduğu, hadisin rivayetle-
rinden anlaşılıyor.
evet, nasıl ki tarihlerde, eski zamanlarda Amazonlar
namında gayet silâhşör kadınlardan mürekkep bir taife-i
askeriye olarak harika harpler yaptıkları naklediliyor. Ay-
nen öyle de, bu zamanda, zındıka dalâleti, İslâmiyete karşı
muharebesinde, nefs-i emmarenin plânıyla, şeytan ku-
mandasına verilen fırkalardan en dehşetlisi, yarım çıplak
hanımlardır ki, açık bacağıyla, dehşetli bıçaklarla ehl-i
imana taarruz edip saldırıyorlar. nikâh yolunu kapama-
ya, fuhuşhane yolunu genişlettirmeye çalışarak, çokların
nefislerini birden esir edip, kalb ve ruhlarını kebâir ile
yaralıyorlar. Belki o kalblerden bir kısmını öldürüyorlar.
Birkaç sene nâmahrem hevesatına göstermenin tam
cezası olarak, o bıçaklı bacaklar, cehennemin odunları
olup en evvel o bacaklar yanacaklarını ve dünyada emni-
yet ve sadâkati kaybettiği için, hilkaten çok istediği ve
fıtraten çok muhtaç olduğu münasip kocayı daha bula-
maz. Bulsa da başına belâ bulur. Hatta bu hâlin neticesi
olarak, o ahir zamanda, bazı yerlerde nikâha rağbetsizlik
ve riayetsizlik yüzünden, kırk kadına bir erkek nezaret
Hidayet ve dalâlet Mukayeseleri
| 249 |
g
ençlik
r
ehBeri
ihtar:
dikkatini çekme, tenbih,
uyarma, uyarı.
islâmiyet:
Müslümanlık, semavî
dinlerin sonuncusu.
kebair:
büyük günahlar, cezası
büyük olan günahlar.
kumanda:
emir verme gücü amir-
lik, hüküm.
Mesele-i Mühimme:
mühim,
önemli mesele.
muharebe:
savaşma, savaş, cenk,
harp.
münasip:
uygun, yerinde.
mürekkep:
terkip edilmiş, iki veya
daha çok şeyin karışmasından
meydana gelen, birleşmiş, birleşik.
nakl:
anlatma, söyleme.
nam:
ad, isim.
namahrem:
mahrem olmayan.
nefs:
kötü vasıfları, nitelikleri ken-
disinde toplayan, kötülüğe sevk
eden, şehevî istekleri kamçılayıp
hayırlı işlerden alıkoyan güç.
nefs-i emmare:
insanı kötülüğe
sürükleyen nefis, insana kötü ve
günah olan işlerin yapılmasını em-
reden nefis.
netice:
sonuç.
nezaret:
idare.
nikâh:
İslâm hukukunda, tarafların
ve şahitlerin katılmaları ile meyda-
na gelen, icap ve kabulden ibaret
iki sözle akdedilen bir akit; şeriata
uygun şekilde evlenme.
plân:
bir şeyin, bir eserin düzeni,
tertibi, programı.
rağbet:
itibar etme, değer verme.
riayet:
uygun davranış.
rivayet:
bir haber, söz veya olayı
nakletme.
sadakat:
doğruluk.
silâhşör:
çok iyi silâh kullanan
kimse, savaşçı, cengâver.
şeytan:
Hz. Âdem’in üstünlüğü-
nün kabulü anlamında ona secde
edilmesi ile ilgili İlâhî emre uyma-
dığı için semadan kovulan ve o za-
mandan beri Âdem oğullarını doğ-
ru yoldan çıkartmaktan geri dur-
mayan lânetlenmiş varlık, iblis.
taarruz:
bir şeyin ve kimsenin
üzerine şiddetle saldırma.
taife-i askeriye:
askerler grubu,
asker sınıfı.
taife-i nisaiye:
kadınlar taifesi, ka-
dınlar grubu, kadın cinsi, bütün ka-
dınlar.
zındıka:
dinsizlik, inançsızlık.
ahirzaman:
dünyanın son za-
manı ve son devresi, dünya
hayatının kıyamete yakın son
devresi.
amazon:
Milâttan önceki de-
virlerde sadece kadınlardan
teşekkül eden savaşçı bir top-
luluk. İzmir kentinin kurucusu
kabul edilen savaşçı kadınların
kabilesi.
dalâlet:
iman ve İslâmiyetten
ayrılmak, azmak, doğru yol-
dan ayrılma, azma, batıla yö-
nelme.
dehşet:
büyük korku hâli,
korkma, ürkme.
ehl-i iman:
inananlar, iman
sahipleri, İslâm dinini kabul
edenler.
emniyet:
eminlik, güvenlik,
korkusuzluk.
esir:
kul, köle.
fırka:
insan kalabalığı, insan
topluluğu, grubu.
fıtraten:
fıtrî olarak, yaratılış-
tan, yaratılış itibariyle.
fitne:
arabozan, fesat, karıştırı-
cı.
hadis:
Hz. Muhammed’e
(a.s.m.) ait söz, emir, fiil veya
Hz. Peygamberin onayladığı
başkasına ait söz, iş veya dav-
ranış.
hâl:
durum, vaziyet.
hârika:
her zaman rastlanma-
yan, olağanüstü vasıflar taşı-
yan ve hayranlık hissi uyandı-
ran, âdet ve tabiat dışında
olan şey.
harp:
savaş, cenk, devletler
arasında meydana gelen kanlı
ve silahlı kavga.
hevesat:
hevesler.
hilkaten:
yaratılıştan, doğuş-
tan, fıtraten.
1...,239,240,241,242,243,244,245,246,247,248 250,251,252,253,254,255,256,257,258,259,...412
Powered by FlippingBook