İman ve Küfür Muvazeneleri - page 212

ihtizazatından ve kâinatın kıyamet hengâmında zelzele-i
kübrasından müteellim oluyor. Ve nasıl ki hurdebinî bir
mikroptan korkar; ecram-ı ulviyeden zuhur eden kuyruklu
yıldızdan dahi korkar. Hem nasıl ki hanesini sever; koca
dünyayı da öyle sever. Hem nasıl ki küçük bahçesini se-
ver; öyle de, hadsiz ebedî cenneti dahi müştakane sever.
elbette, böyle bir insanın Ma’bud’u, rabbi, melcei, halâs-
kârı, maksudu öyle bir zat olabilir ki, umum kâinat onun
kabza-i tasarrufunda, zerrat ve seyyarat dahi taht-ı
emrindedir.
(1)
elbette öyle bir insan daima Yunusvari (
As
)
(2)
n
Ú
p
ªp
dÉs
¶dG n
øp
e o
âr
æ`o
c u
Êp
G n
?n
fÉn
ër
Ño
°S n
âr
fn
G s
B’ p
G n
¬ '
d p
G '
B
demeye muh-
taçtır.
(3)
o
º«/
µn
`?r
G o
º«/
?n
©r
dG n
âr
fn
G n
?s
fp
G BÉn
æn
àr
ªs
?n
Y Én
e s
’p
G BÉn
æn
d n
ºr
?p
Y '
’ n
?n
fÉn
ër
Ñ
°o
S
®
ebedî:
sonsuz, sürekli.
ecram-ı ulviye:
yıldızlar ve geze-
genler.
hadsiz:
sınırsız, sonsuz.
hak:
doğru, asıl.
halâskâr:
kurtarıcı.
hane:
ev, mesken.
hengâm:
zaman, an, sıra.
hikmet:
kâinattaki ve yaratılıştaki
İlâhî gaye, fayda.
hurdebinî:
gözle görülemeyecek
kadar küçük, mikroskobik.
ihtizazat:
hafif titremeler, sallan-
malar, sarsıntılar.
kabza-i tasarruf:
hüküm ve idare
eden el; yönetimi altında olma.
kâinat:
bütün âlemler, varlıklar,
evren.
kıyamet:
son derece büyük yıkım,
dünyanın eceli, sonu.
Ma’bud:
kendisine kulluk edilen
Allah.
maksut:
istenilen şey, gaye.
melce:
sığınılacak yer.
mikrop:
çıplak gözle görülmesi
mümkün olmayan küçük canlı.
müştakane:
şevkle, çok isteyerek.
müteellim olmak:
elem, acı
duymak.
noksan:
eksiklik, kusur.
rab:
her şeyin maliki, yaratan,
besleyen, terbiye eden Allah.
seyyarat:
gezegenler.
sıfât:
hâller, özellikler, vasıflar.
taht-ı emir:
emir altında.
tenzih etme:
uzak tutma, te-
miz görme, yüce tutma.
umum:
bütün, genel.
yunusvari:
Hz. Yunus gibi.
zat:
kişi, şahıs; azamet ve ulu-
luk sahibi olan Allah.
zelzele-i kübra:
en büyük sar-
sıntı.
zerrat:
zerreler, atomlar.
zuhur:
meydana çıkma, gö-
rünme.
zulüm:
kötülük, eziyet, hak-
sızlık.
1.
Âl-i İmran Suresi: 180; Zümer Suresi: 63; Şûra Suresi: 12; Hadid Suresi: 10.
2.
Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendi-
ne zulmedenlerden oldum. (Enbiya Suresi: 87.)
3.
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgi-
miz yoktur Sen her şeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Suresi: 32.)
B
irinCi
l
em
a
| 212 |
iMan ve küfür Muvazeneleri
1...,202,203,204,205,206,207,208,209,210,211 213,214,215,216,217,218,219,220,221,222,...412
Powered by FlippingBook