Sizin mübarek Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyoruz. Cenab-ı Erhamü’r-Râhimîn bu Ramazan-ı Mübarekenin hürmetine, Rahmeten Li’l-âlemîn olan Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın ümmetine rahmetiyle imdat eylesin, âmin. Âsâr-ı gadab-ı İlâhî olan âfât ve dalâletlerden muhafaza eylesin, âmin. Ve Risale-i Nur Şakirdlerini neşr-i envar-ı Kur’âniyede muvaffak eylesin, âmin.
Kastamonu Lahikası, s. 162
***
Aziz, Sıddık Kardeşlerim!
Evvelâ: Bütün ruh u canımla mübarek Ramazanınızı tebrik ederim. Ve o mübarek şehirde ettiğiniz duaların, Cenab-ı Hak yanında makbul olmasını Erhamü’r-Râhimîn’den niyaz ederim.
Sâniyen: Bu seneki Ramazan-ı Şerif hem âlem-i İslâm için hem Risale-i Nur Şakirdleri için gayet ehemmiyetli, pek çok kıymetlidir.
Risale-i Nur Şakirdlerinin iştirak-i a’mâl-i uhreviye düstur-u esasiyeleri sırrınca, her birisinin kazandığı miktar, her bir kardeşlerine aynı miktar defter-i a’mâline geçmesi o düsturun ve rahmet-i İlâhiyenin muktezası olmak haysiyetiyle, Risale-i Nur dairesine sıdk ve ihlâs ile girenlerin kazançları pek azîm ve küllîdir. Her biri, binler hisse alır, inşaallah, emval-i dünyeviyenin iştiraki gibi inkısam ve tecezzî etmeden her birisine, aynı amel defterine geçmesi, bir adamın getirdiği bir lâmba, binler âyinelerin her birisine aynı lâmba inkısam etmeden girmesi gibidir.
Demek Risale-i Nur’un sadık şakirdlerinden birisi, Leyle-i Kadrin hakikatini ve Ramazanın yüksek mertebesini kazansa, umum hakikî sadık şakirdler sahip ve hissedar olmak vüs’at-i rahmet-i İlâhiyeden çok kuvvetli ümitvarız.
***
Aziz, Sıddık, Mübarek, Kahraman Kardeşlerim!
Evvelâ: Bu mübarek Ramazanda, iştirak-i a’mâl düstur-u esasıyla, her bir has kardeşimizin kırk bin dili bulunan bir melâike hükmünde, kırk bin diller ile, yani kardeşleri adedince manevî dilleri ile ettikleri ve edecekleri dualar, rahmet-i İlâhiye nezdinde makbul olmasını o lisanlar adedince, Cenab-ı Erhamü’r-Râhimîn’den niyaz ediyoruz. Bu mahiyetteki Ramazanınızı tebrik ediyoruz.
Kastamonu Lâhikası, s. 98-99
LUGATÇE:
âfât: afetler, büyük belâ ve musibetler.
âsâr-ı gadab-ı İlâhî: Allah’ın gazabının belirtileri.
defter-i a’mâl: amel defteri.
emval-i dünyeviye: dünya malları.
Erhamü’r-Râhimîn: merhamet edenlerin en merhametlisi olan Allah.
inkısam: bölünme, parçalanma.
iştirak-i a’mâl-i uhreviye: ahirete yönelik amellerde ortaklık, birbirinin sevabından hissedar olmak.
küllî: bütüne ait olan, umumî, genel.
neşr-i envar-ı Kur’âniye: Kur’ân nurlarının yayılması, neşredilmesi.
rahmeten li’l-âlemîn: bütün âlemler için rahmet.
sıdk: doğruluk.
tecezzî: parçalara ayrılma, bölünme.
vüs’at-i rahmet-i İlâhiye: Cenab-ı Hakkın rahmet ve merhametinin genişliği, büyüklüğü.