"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

28 senedir unutulmayan 28 Şubat

Osman ZENGİN
28 Şubat 2025, Cuma
Evet, bir paşa efendi ”Bin sene sürecek” demişti. Bin sene sürmeden, onlar süründü o başka…

Ama bu, millete, dine yapılan alçak harekât da aziz milletimiz üzerinde, derin bir iz bıraktı. Ve 28 senedir unutulmadı, seneler geçse de, unutulacak bir alçaklık değildir.

O günler aklımıza geldikçe, hâlâ, yapılan bu haksızlığın ve zulmün rahatsızlığını hissediyoruz. O gün ben, arazide iş kontrolü yapıyordum. Bir ara, radyoyu açtık. Baktık, haberlerde şok bir anons!”28 Şubat hâin hareketi” yapılmış, milletin, yine anası ağlatılmıştı. Sadece anası olsa iyi. Bacısı, kızı, hanımı ağlatılmıştı. O günü tâkib eden zaman içerisinde, İslâmın şiarı olan (hakikî mânâdaki) başörtüsüne, başörtülülere karşı, harb ilân edilmişti. 

Ve Bursa’da, “pilot okul” olarak, Anadolu İmam Hatib Lisesi, liseden de, kızımın okuduğu sınıf seçilmişti. Normalde, usuldendir, ders esnasında, kapı çalınmadan sınıfa girilmez. Fakat o günkü Bursa valisi Orhan Taşanlar ve ekibi, “pat!” diye kapıyı açıp, kızların sınıfına baskın yapmıştı. Tabiî neticede, başörtülerini çıkarttırma operasyonları… (Taşanlar, daha sonra, zannedersem 2002 seçiminde DYP’den milletvekilliği adaylığı için müracaat etmiş, Bursa’da yaptığı bu başörtü düşmanlığı fiillerinden dolayı, milletten gelen infiâl neticesinde, o zamanki DYP Genel başkanı, onu veto etmişti) 

Çocuklarımız çok zahmet çekti, zulüm gördü. Bizler çok yorulduk. Mübarek Ramazan günü, sahurdan sonra okula gidiyor, çocuklarımıza moral vermeye çalışıyorduk. Fakat alçaklıkta had-hesab tanımayan 28 Şubatçılar, Yunan’ın yapmadığını, kendi milletine yapıyordu. Kızların başları zorla açılmaya çalışılıyor, Tahsil hayatlarına tahdit getirilip, mânia koyuluyordu.

Bir gün sabah okulun bahçesinde iken, oraya gelen polis ekibinin başındaki sivil herif, hepimizin duyacağı şekilde “Siz de kızlarınızı diskoteğe götürün!” demez mi? Artık, dişlerimizi gıcırdatıyoruz. Nurların üzerimizdeki tesiri olmasa, eski hâlimiz olsa, her şeyi göze alır, o lâfları ona yuttururdum ama işte, sabır, sabır, sabır… Vatan evlâdı Anadolu çocuğu, polis memurlarının bazılarının da buna canı sıkılmıştı. Birine ismini sordular. Normalde, bu gibi şeyde söylenmez, ama işte o memur da, canı sıkılanlardan olduğu için söyledi. “Serdal Ortaç” dedi. Bir şarkıcının ismi ile bir harf farkı olduğundan unutmamıştım. 

Tabiî, kızlar, idare mahkemesine müracaatla hakkını arıyor. “Sabri Bey” isminde bir hâkim, sağduyu ve adîl hakperestliğini kullanıp, birçok kızın hakkını iade edince, Çevik Bir bundan haberdar oluyor. Ve adama telefon edip, en galiz küfürlerle tehdit ediyor. Daha sonra adamcağız, emekliye ayrılmak mecburiyetinde bırakılıyor. Zulmün ve haksızlığın, bini, bir para.

Okuldan mezun olabilen kızlar, sadece ilâhiyata kanalize edildiğinden, ilâhiyatın puanı neredeyse, tıb fakültelerini geçmişti. Çocukların ekserisi, psikolojik rahatsızlığa girmişti. Hatta bir kızcağızın kafası, öyle dalmıştı ki, kaldırımdan karşıya geçerken, fark edemediği bir vasıtanın çarpması neticesinde ölmüştü.

Kız çocukları çaresiz, ne yapacaklarını bilemiyor… Okuma hevesi olanların yüzüne, kendi öz vatanlarında, kapılar kapanıyor. O arada, Süleyman Demirel, kendi felsefesine münâsib olmayan bir söz sarf ediyor: “Başörtüsü ile okumak isteyen Arabistan’a gitsin!” diye. Te’vile sebeb olan bu söz üzerine, bazı veliler, buna tersten bakıp, kızlarını, Mısır, Ürdün vs. gibi Arab memleketlerine okumaya yolluyorlar.

Ankara’dan, kadîm bir arkadaşımın oğlu, Bursa, Işıklar Askerî Lisesinde imtihana girecekmiş. Müracaat evrakları içinde, çocuğun annesinin resmini de istemezler mi? Arkadaşım şaşırıyor. Böyle şeytanî bir alçaklık olur mu? Tabiî, arkadaşım anlıyor. Annenin başörtüsü var mı, yok mu? Onu kontrol edecekler. Arkadaş da, başı açık olan sekreterinin (müsaadesiyle tabiî), resmini koyuyor. Çocuk, annesiyle beraber bize geldiler, bir-iki gün misafir ettik, imtihanlara girdi, ama tabiî, kazandırmadılar. Onların, derin taharrileri galip geldi.

Evet, 28. senesinde, 28 Şubat hâin hareketi için yazılacak çok şeyler, hatıralar var da, bu sütunları fazla işgal etmek istemiyorum. Cenab-ı Hak, bu aziz millete, bir daha öyle, meş’um, hâin günleri yaşatmasın! Millete musallat olan o alçakları da hem dünyada, hem ukbada, rezil-rüsva eylesin!

Okunma Sayısı: 1384
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Çaloğlu

    1.3.2025 06:38:30

    Aynı zulümleri yaşadık. Küçük kızım depremden sonra Kırklareli imam hatip lisesi'nde okumaya başladı. Baskılar artınca tekrar izmit imam hatibe döndük aynı sıkıntı oradada olunca, gölcük imam hatibe geçmek zorunda kaldık. Orada nisbeten serbestlik devam ediyordu, elhamdülillah kızım başörtülü olarak liseyi bitirdi. Ama üniversite imtihanlarına giremedi. Eğitimi yarıda kaldı. Sebep olanlarla ahirette hesaplaşacağız. Küfür devam eder, zulüm devam etmezmiş. Zalimlerin esamesi kalmadı.

  • [email protected]

    28.2.2025 16:25:26

    Çevik bir malum siyasetçinin danışmanı idi.

  • Hüseyin İlhan

    28.2.2025 12:39:39

    BOP Eşbaşkanı değil veya YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ namlı siyasetçi değil de herhangi bir kişinin iktidarın başında olduğu bir zaman acaba bu müslüman ülkeden ,din kardeşini katledenlere uçak yakıtı,bomba mühimmatı,dikenli tel,sağlıklı beslensinler diye binlerce ton gıda ve hala petrol sevkşi yapılabilirmiydi. Ve bu mal+malzemeleri güya müslüman işdamları birliğince satılması olabilirmiydi. İşte 28 Şubat ve ardından getirilen bugünkü iktidarın asıl gaye ve marifetinin fiiliyatlar ile ortaya çıkması bizi iyi düşünmek ve yılana tekraaar tekrar ısırılmaktan korunmamız gerektiğini gösteriyor.

  • Cengiz A.

    28.2.2025 11:51:48

    Rabbim bu topraklarda böylesi bir kısır döngüyü tekrar göstermesin. Artık gençlerimizin geleceğine, eğitime, kalkınmaya, sağlığa, dünyanın her yerinde barış ve huzura çalışalım. Böylesi adi yaklaşımlar artık önümüzü kesmesin. Biz böyle isteyince tabiiki böyle olmayacak. Öyleyse her alanda çok uyanık olalım. Öncelikle Neslimize sahip çıkalım. Komünizmi ve diğer zararlı akımları ülkemize sokmayalım.

  • Doğukan Pamir

    28.2.2025 11:41:32

    28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezası almış ve tutuklu olan emekli askerler Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Çetin Doğan ve Çevik Bir'in kalan hapis cezalarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yetkisine dayanarak kaldırdı yani 28 şubatçıları affetti. Kaynak:Resmi gazete /17.05.2024 -Kim kiminle beraber, kim kiminle kolkola? Bu millet gerçekleri ne zaman idrak edecek? Affederken mazlum ve mazlumelere sordunuz mu?

  • Salih baş

    28.2.2025 10:52:20

    Şimdi yağmurdan kaçtık doluya tutulduk

  • erhan

    28.2.2025 10:45:42

    O dönemin 28 Şubatçıları, bu dönemin yurtta sulhçuları, eksik bırakmış oldukları işleri, zulümleri, şimdi dindar kardeşlerimiz tamamlıyor Maşallah.

  • Sertaç LÜSER

    28.2.2025 08:24:57

    2- "ilâhiyatın puanı neredeyse, tıb fakültelerini geçmişti. " yazınızdaki bu kısım işte benim gibi İlahiyat'a gitmeyi canı gönülden isteyen binlerce öğrenciyi kırdı geçirdi.O dönem İmam hatip mezunu olupta İlahiyata gidemeyen fakat şimdi o dönemin İlahiyat mezunu görünen hocaları nasıl dini tahrip edici açıklamalar yaptığını 28 Şubat bize anlatacaktır.Şu an hormonlu sera meyveleri o kadar çok olduğundan, alnının teri ile belli yere zor bela gelen bir kaç hakikat ehlide maalesef Siyasal İslam rüzgarına uzaktan bakıyor.

  • Sertaç LÜSER

    28.2.2025 08:19:12

    1- Zahiri zaman ciheti ile bin sene olmasa da Siyasal İslam,Demokrasi,Hürriyet,Adalet ,vb. tüm kavramları birbirine karıştırmış.Müslümanların terazisini bozmuş.Zahircilik furyasını ön basamaklara taşıyıp yanlış yönde harekete meydan vermiş bir Fitne hareketi olarak mana itibari ile nesilleri ve şu an bile içinde bulunduğumuz menfi durumları geniş sahalara ve evlerimizin içine sinsice sokmuş bir hareket idi.Etkisi nesillere sirayet ederek,açık darbenin izlerinin kapalı ve içsel yaşanmasına sebep olmuştur.Şu an hakiki manada bir müslümanın 28 Şubat deyince içten ağladığını yüz çehresi size anlatacaktır.

  • H.Osman

    28.2.2025 07:21:05

    Amiiinn...

  • Niyazi Budak

    28.2.2025 07:19:26

    Amin.

  • Salih...

    28.2.2025 01:10:35

    28 Şubat davasında "darbeye teşebbüs" suçundan müebbet hapis cezası almış olan emekli askerler Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Çetin Doğan ve Çevik Bir'in kalan hapis cezaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla kaldırıldı. Resmi gazete /17.05.2024 Not:Kim kiminle beraber. Bu millet gerçekleri ne zaman sahiplenecek?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı