"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mele-i A’lânın sakinleri, Risale-i Nur’u alkışlıyor

Risale-i Nur'dan
27 Mart 2022, Pazar
“Bu insanlar ne zaman Risale-i Nur’u dinleyecekler?” diye ümitsizliğe düşme, merak etme! Kat’iyen bil ki: Mele-i A’lânın hadsiz sakinleri, bugün Risale-i Nur’u alkışlıyorlar.

Vazifemiz hizmettir; muvaffak olmak, insanlara kabul ettirmek Cenab-ı Hakkın vazifesidir. Biz vazifemizi yapmakla mükellefiz. Sen orada, “Bu insanlar ne zaman Risale-i Nur’u dinleyecekler?” diye ümitsizliğe düşme, merak etme! Kat’iyen bil ki: Mele-i A’lânın hadsiz sakinleri, bugün Risale-i Nur’u alkışlıyorlar. Onun için, hiç ehemmiyeti yok. Kıymet kemiyette değil, keyfiyettedir. Bazen bir hâlis ve fedakâr talebe, bine mukabildir.

Tarihçe-i Hayat, s. 476

***

Madem hakikat budur; insan kendi vazifesini yapıp Cenab-ı Hakkın vazifesine karışmamalı.

Meşhurdur ki, bir zaman İslâm kahramanlarından ve Cen­giz’in ordusunu müteaddit defa mağlûp eden Celâleddin-i Harzemşah harbe giderken, vüzerası ve etbâı ona demişler: 

“Sen muzaffer olacaksın. Cenab-ı Hak seni galip edecek.”

O demiş: 

“Ben Allah’ın emriyle, cihad yolunda hareket etmeye vazifedarım. Cenab-ı Hakkın vazifesine karışmam. Muzaffer etmek veya mağlûp etmek Onun vazifesidir.”

İşte o zat bu sırr-ı teslimiyeti anlamasıyla, harika bir surette çok defa muzaffer olmuştur.

Evet, insanın elindeki cüz-i ihtiyârî ile işledikleri ef’allerinde, Cenab-ı Hakka ait netâici düşünmemek gerektir. Meselâ kardeşlerimizden bir kısım zatlar, halkların Risale-i Nur’a iltihakları şevklerini ziyadeleştiriyor, gayrete getiriyor. Dinlemedikleri vakit, zayıfların kuvve-i maneviyeleri kırılıyor, şevkleri bir derece sönüyor. Halbuki üstad-ı mutlak, mukteda-i küll, rehber-i ekmel olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, [”Peygambere düşen ancak tebliğ etmektir.” (Mâide Suresi: 99)] olan ferman-ı İlâhîyi kendine rehber-i mutlak ederek, insanların çekilmesiyle ve dinlememesiyle daha ziyade sa’y ve gayret ve ciddiyetle tebliğ etmiş. Çünkü [“Sen sevdiğin kimseyi hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediğine hidayet verir.” (Kasas Suresi: 56)] sırrıyla anlamış ki, insanlara dinlettirmek ve hidayet vermek, Cenab-ı Hakkın vazifesidir; Cenab-ı Hakkın vazifesine karışmazdı.

Öyle ise, işte ey kardeşlerim! Siz de, size ait olmayan vazifeye harekâtınızı bina etmekle karışmayınız ve Hâlık’ınıza karşı tecrübe vaziyetini almayınız.

Lem’alar, s. 228

LÛ­GAT­ÇE:

etbâ: tâbiler, hizmetkârlar.

kemiyet: miktar ve sayı durumu, nicelik.

keyfiyet: nitelik, özellik, durum.

mele-i a’lâ: peygamber ruhları ile büyük meleklerin bulunduğu ulvî topluluk.

mukteda-i küll: her şeyde herkesin uyması gereken kimse olan Hz. Peygamber (asm).

netâic: neticeler, sonuçlar.

sa’y: çalışma, çabalama.

vüzera: vezirler.

Okunma Sayısı: 3409
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    27.3.2022 23:51:11

    "Öyle ise, işte ey kardeşlerim! Siz de, size ait olmayan vazifeye harekâtınızı bina etmekle karışmayınız ve Hâlık’ınıza karşı tecrübe vaziyetini almayınız." Sayı ve sonuç odaklı çalışmıyoruz. Vazifemezi ne ise ona odaklanmalıyız. Aksi takdirde vazifemizin hakkını veremeyiz. Hesap gününde kaç kişiyi yanında getirdin diye değil, vazifeni yaptın mı diye hesap vereceğiz...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı