"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstanbul fethinin mu’cizâne haber verilmesi

Risale-i Nur'dan
29 Mayıs 2022, Pazar
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, İstanbul’un İslâm eliyle fetholacağını ve Hazret-i Sultan Mehmed Fatih’in yüksek bir mertebe sahibi olduğunu haber vermiş. Haber verdiği gibi zuhur etmiş.

Hem nakl-i sahih-i kat’î ile, “İstanbul fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.” deyip, İstanbul’un İslâm eliyle fetholacağını ve Hazret-i Sultan Mehmed Fatih’in yüksek bir mertebe sahibi olduğunu haber vermiş. Haber verdiği gibi zuhur etmiş.

Mektubat, On Dokuzuncu 

Mektub, s. 129

***

KEVSER SÛRESİNDE İSTANBUL FETHİNE İŞARET

Yirmi Dokuzuncu Mektub’un Sekizinci Kısmı’nın Altıncı Remzi

Sure-i “İnnâ a’taynâke’l-Kevser”in [Şüphesiz Biz sana Kevseri verdik. (Kevser Sûresi: 1)] pek çok esrarından tevafuk sırrıyla münasebettar birkaç sırrına dairdir. O esrar sarihan gösteriyor ki, “İnnâ A’taynâ” tek başıyla bir mu’cizedir. Numune için letafetlerinden iki üç küçük nüktelerine işaret etmek münasiptir.

.......

Üçüncüsü: Kevser kelimesi kudsî, câmi’, küllî, nuranî bir kelime olduğundan mana-yı lügavîsi olan hayr-ı kesîrden ve uhrevî havz-ı Kevser’den ve manevî bir havz-ı Kevser olan Kur’ân’dan tut tâ hayr-ı kesîr ıtlakına mâsadak olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma i’ta edilen bütün hedâyâ-yı Rahmaniye ve fütuhat-ı Rabbaniye, tâ feth-i Mekke ve feth-i Beytü’l-Makdis ve feth-i Şam ve feth-i İstanbul’a kadar manaları olduğu gibi o manalara da işârâtı var.

.......

Dördüncüsü: Madem “El-Kevser” bir küllîdir, bir ferdi de İstanbul’dur.

Ve madem bu sure, fütuhat-ı İslâmiyeyi ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ihsan edilen atiye-i İlâhiyeyi haber veriyor.

Ve madem “El-Kevser”in makam-ı ebcedîsi 757 olup Sultan Orhan zamanında Süleyman Paşa kumandasında “Erler” tabir edilen 40 kahramanın şahit olmasıyla İstanbul’u, Hükûmet-i İslâmiye akdi altına girmeye ve Fatihasını o tarihte 757’de muhasara ile okumuştur.

Ve madem Kevser kime verildiğini ifade için “İnnâ A’taynâke”deki “ke (kef)”, ne için verildiğine delâleten “Fesalli”deki [Namaz kıl] “fe” zammıyla 857 adediyle Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın vekili olan Sultan Fatih’in eliyle İstanbul daire-i İslâmiyet’e ve bir mescid-i ekber ve bir mahall-i salât-ı kübra olarak 857’nin tarihine tevafuk ediyor.

Elbette bu sûre, şu kevser-i hilâfet-i İslâmiyeye sarahate yakın işaret eder, denilebilir.

“Ya Rabbi! Kevser Sûresi’nin sırrıyla ve Sahibü’l-Kevser Peygamber Efendimizin (asm) hürmetine, Mahşer gününde bize ve arkadaşlarımıza Kevser suyundan içmeyi nasip eyle. Âmin.”

Zülfikar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul-2017, s. 430-31

Okunma Sayısı: 3920
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    30.5.2022 10:05:29

    İnceden inceye açılması gereken hakikatler. Her cümlesinde ayrı bir hadise, hakikat gizli...

  • Abdullah

    29.5.2022 13:01:56

    Erler” tabir edilen 40 kahramanın şahit olmasıyla. Şahit mi şehit mi?

  • Oğuz Yiğiter

    29.5.2022 08:35:07

    Çok sırlı ve tam mutabık ders seçimi yapılmış. Tebrikler, dualar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı