"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

'AKP kadar İslam’a ve Müslümanlara zarar veren bir iktidar olmadı'

06 Ocak 2019, Pazar 11:06
Saadet Partisi milletvekili Cihangir İslam Artı Gerçek'e verdiği röportajda, "AK Parti iktidarı kadar İslam’a ve Müslümanlara zarar veren bir iktidar hiç olmadı. Ne ülkemizde ne dünyada." dedi.

Son zamanlarda Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hüda Kaya ve sizin gibi dindar, muhafazakâr isimler çok ön plana çıktı. Dindarlar olarak dincilere karşı İslam’ın namusunu mu kurtarmaya çalışıyorsunuz?

"Sadece biz değil bu görüşte olan büyük bir çoğunluk var Türkiye’de. AK Parti iktidarı kadar İslam’a ve Müslümanlara zarar veren bir iktidar hiç olmadı. Ne ülkemizde ne dünyada. Bizler bu farkın her zaman bilincindeydik ve o hareketin hiçbir zaman içinde olmadık. Sadece bunun farkına varanlar zaten bu hareketin dışında isimler olmalı. Bu da olumlu bir aşamadır.    

Samuel Huntington’ın ‘Medeniyetler Çatışması’ kitabında bizim ülke için köyden kente göç edenlerin çok dışlandığını ve toplum dışına itildikleri için bildikleri tek unsur olan dine sığındığından ve bununla beraber İslamcı bir otoritenin oluşmasının kaçınılmaz olduğundan bahseder. Siz ne diyorsunuz? 

Köyden kente hızlı bir göçün yaşandığı Müslüman bir coğrafyada İslamcılık adı altında bir şemsiyenin altına girmeleri çok doğal değil mi? İnsanların İslam’a doğru yönelmelerinin sebebi eşitliği aramalarıdır, bu insiyaki bir harekettir. İnsanlar opera ve bale binasında eşit bir ilişkide değillerdir ama mabetlerde öyledir. Bu insanın varoluşunun dünyaya bir cevabıdır. Din tarih boyunca en çok kullanılan araç olmuştur ama dinleri ortadan kaldıralım zihniyeti de kısa devre yapan bir zihniyettir. Kullanacak bir araca ihtiyacı olanlar başka bir araç zaten bulurlar. Bir şey piyasada güçlüyse bunun kullanılması işten bile değildir. Mesela Atatürkçülük de kullanılmıştır bu ülkede, 90’lı yıllarda. O zaman güçlü unsur oydu. Bugünkü iktidara bakın, 16 yıl içerisinde katmanlar arasındaki farkı arttırmaktan başka geçerliliği olmayan, kültürel faunada herhangi bir üstünlük elde edemeyen sözüm ona bir elit sınıf kurmaya çalışmıştır ama sonuç felakettir.    

İttifaklarda farklı ideolojilere sahip partiler bir araya gelebiliyor artık. Yani sağ ve muhafazakâr bir parti sol ve demokrat bir partiyle ittifak kurabiliyor.

Sol-Sağ diye bir şey var mı siyasette artık? Yeni bir siyaset kuruluyor, bu da daha farklı bir modele evriliyor. Dünyada da durum böyle. Bir tarafta otoriter yönetim isteyen ve tek kişi yönetimine destek veren kitleler var, diğer tarafta demokrasiye inanan, insan haklarına odaklı, bir arada yaşamak ve eşitlik isteyen bir kitle var. Bizim seçimde de bunu yaşadık. İlginçtir, ülkede sağ demokrasinin itici gücü olmuştur hep. Merkez sağdan, Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi geleneğinden bahsediyorum. Mili Görüş geleneğini de buna katabilirsiniz. Çok partili sisteme geçtiğimizden itibaren sağın öyle bir anlamı vardı; büyük kitleleri arkasına alarak ilerlemek sağ partilere nasip oldu. Bugün yeni dünya düzeninin ne yaptığına bakarsanız, bizdeki gibi iktidarlar üzerinden kendini güçlendirmek, vahşi kapitalist bir anlayışla kendini tahkim etmek istiyor. Bunun karşısında da daha demokrat bir cephe oluşuyor.

Soruşturmanızda son durum nedir?

Bana daha bir şey gelmedi. Eğer varsa bir şey, öncelikle Meclis Başkanlığı'na gelecektir, dosyalar orada birikiyor. İktidar da aklına estiği zaman o dosyaları harekete geçiriyor. İşin o tarafıyla ilgilenirseniz, hiçbir şey yapamazsınız. Bir hedefe koşuyorsanız önünüze bakmanız gerekir, takılıp düşmemeniz için. Arkamdan kim geliyor, beni kim kovalıyor diye arkanıza bakarak koşarsanız, hedefe ulaşmanız mümkün olmaz.

Korku ve panik durumu var mı bu cezalandırmalarda?

E tabii, sistem insanları korkutmak üzerine kurulu. Görünüşte bir demokrasi dekoru oluşturarak ama sufleyle de insanları sindirerek yol almak istiyor. Bugünü Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder olarak anamayız sadece; Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Mehmet Altan… Bakın ne kadar farklı kesimlerden ne kadar çok insan sayıyoruz ve bunlar göz önünde olanlar sadece.

‘İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ ZATEN SİZİN ONAYLADIĞINIZ DEĞİL ONAYLAMADIĞINIZ İNSANLARIN KONUŞMASI İÇİN GEÇERLİ BİR ŞEYDİR’       

Hakaretâmiz bir dil derken, 15 Temmuz hakkında söyledikleriniz yüzünden siz de bayağı kötü yorumlara maruz kaldınız.

Ben insanın her halini gördüm. Tıp mesleğinden gelen biri olduğum için gerçekten de her halini gördüm ve her şeyin insan tarafından yapılabileceğini idrak ettim. Yaşım da artık belli bir noktada, o yüzden o kötü üslubun bana hissettirebileceği fazla bir şey yok! O sözleri söyleyenler daha büyük bir problem bence. Bir şeye üzüleceksek o sözlere değil, o sözler söylenebildiği için üzülmeliyiz.

Siyasetteki zarafet kayboldu.

Türkiye’de değil sadece, dünyada durum böyle artık. Toplumlar sultanın dinindendir diye bir laf vardır. Halklar liderini taklit ederler. Bizim en üst merciiye baktığınızda, referandumda ‘Hayır’ diyenlere hain diyen, karşısındaki ittifaklara isim ve lakap takan, sıfatlarla suçlayan bir otorite var ve gelenekte bir başkasına isim, lakap takmak kötü bir şeydir. Meclis kürsüsünde de söyledim bunların hepsini. Bizim cenahımızdan çok şükür insanlara küfür ve hakaret duymazsınız. Niye? Çünkü yıllarca bizim önderliğimizi yapan Erbakan’ın ağzından bir tane bile kötü söz çıkmamıştır. Başkanımız Sayın Karamollaoğlu da böyledir. Hayatın da içinden bir insan. Endüstri mühendisi, İngiltere’de tahsil görmüş, ahlakından ödün vermeyen bir insan… Liderlik böyle bir şeydir; içimizdeki en olgun, en vasıflı kişi lider olmalıdır.

 

 

Okunma Sayısı: 11791
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı