Hayatımızda birçoğumuz acaib tevafuklarla karşılaşmışızdır. Bazen bakıyorsunuz umulmadık yerden, umulmadık hadiselerle bu tevafuklarla karşılaşabiliyoruz.
Geçenlerde bir takvimin 23 Ağustos günkü yaprağında ilk İslâm Halifesi Hz. Ebubekir (ra) ile son Halife Abdulmecid’in aynı günlerde vefat ettiğini gördüm ve çok şaşırdım. İçimden, “Fesubhanallah! İlk Halife de, son Halife de, aynı günde vefat etmiş, ne tevafuk!” dedim.
“Halife” kelimesi “başkasının yerine geçen” demektir. Çocukken bazı mağaza ve dükkanların levhalarına bakardık; “Ahmed Nurlusoy ve halefleri” yazardı. Tabiî sonradan “halife” nin ne manaya geldiğini öğrenince, “halefleri” ibaresinin “Ahmed Ulusoy’un evladları veya yerine geçenler” olduğunu anlamış olduk.
Neyse, tekrar halifeler meselesine dönecek olursak, Peygamber’den (asm) sonra onun yerine geçen ilk İslâm Halifesi olan Hz. Ebubekir (ra) aynı zamanda İslâm’ın ilk Cumhuriyet misali, yani halkın/cumhurun reyleriyle o makama gelmiş, getirilmiştir.
İlk Dört Halife Efendilerimiz (radyallahu anhum) seçimle gelip gerçekten dinî bir Halife iken, (Hz. Hasan’ın kısa bir müddet hiláfetini saymazsak) onlardan sonra gelenlerin hilâfeti saltanata dönüşmüştür. İçlerinden “2. Ömer (ra) ünvanını alan Ömer bin Abdulaziz gibi bir iki zatı saymazsak umumiyetle öyle olmuştur. Zaten ilk dört Halifelerin dışındakilerin çoğu da İslâmî bir sistem olmayan babadan-oğula geçen saltanat şeklinde olmuştur.
Bu hilafeti devam ettiren beş hanedanın da, Halife rakamları şöyledir: Emevîler 14, Abbasîler 37, Fatimîler 14, Memlüklular 18 ve Osmanlılar 29 ve toplam halife sayısı da 116 dır. Osmanlı’nın 29 Halifesinden hepsinin kabri kendi vatanlarında bulunurken sadece son ikisi, Sultan Mehmed Vahdeddin ve Halife Abdulmecid Efendi, M. Kemal tarafından, kendi memleketlerinden ecnebi memleketlerine sürgün edilmiş ve oralarda perişan bir şekilde vefat etmişlerdir. İkisi de yine iki İslâm devletinde medfundur; Suriye Şam’da Sultan Vahdeddin, Medine’de Abdulmecid Efendinin kabirleri bulunmaktadır.
Başlıktaki tevafuka bir daha işaret ederek makalemizi hitama erdirelim. İlk ve son halifeler aynı günde (1290 sene arayla) vefat ettikleri gibi ikisinin kabri de Medine-i Münevvere’de bulunmaktadır. Ve şu da manidardır ki, İlk Dört Halifeden sonra sadece Abdulmecid Efendi TBMM marifetiyle yapılan seçimle o makama getirilmişti. Yani 4 Halifeden sonra seçimle halife olan son Halife Abdulmecid Efendidir. Ve de, 29 Osmanlı Halifesi içinde bir tek sultan/padişah olmayıp sadece “halife” ünvanı olan da Abdulmecid Efendidir.
Tabiî, Hilafetin yıkılıp Osmanlı’nın gücünün azaltılması, İslâm devletlerinin dağınıklığına sebebiyet vermesi, başta İngiliz ve Yahudîlerin İstediği bir şeydi. Bunu da tahakkuk ettirdiler. Bu vaziyeti tasvib etmeyen Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, saltanat kalksa da Hilafetin TBMM eliyle tekrar devam ettirilmesini arzulamışsa da bu arzusu maalesef tahakkuk edememiştir. Ve şu andaki İslâm âleminin sıkıntılarının sebebi de Hilâfetin lağvedilmesinden dolayı meydana gelmiştir, getirilmiştir. Aslında, bu hususta yazılacak çok şey var.
Allah, din-i mübin-i İslâm’a hizmet eden halifelerin hepsine rahmet eylesin.