"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir yalnızlık şarkısı ve çare

MUHAMMED ŞEVİKER
13 Ağustos 2024, Salı
Pek çok şeyimiz gibi köylerimiz de değişiyor.

Köy denilince biz coğrafyacıların aklına nüfus azlığı, sosyologların aklına da işlerin para karşılığı değil de imece ile yapıldığı yerler gelirdi.

Pek çok köy nüfus açısından ‘köy’lüğünü koruyor, en azından Ege’de, nüfus artmıyor ama işin iş bölümü kısmı yavaş yavaş terk ediliyor. Düğünler de bu iş bölümüne geçişten nasibini almış gibi.

Eskiden kardeş, bacı, emmi, dayı, enişte baldız olmak üzere özellikle gençler gelenlere hoş geldin demek, yemek ve içmek için yer göstermek, yemeklerini getirmek, masalarda eksik varsa tamamlamak gibi işlerde koştururlardı.

Yakınlarda düğününe gittiğim akraba, işi bir organizasyon şirketine (İngiltere’de event creator derlerdi) vermiş. Bu işi Avrupa’da lisans seviyesinde öğreten bölümler varken burada henüz yeni yeni yaygınlaşıyor.

Akrabalar, dostlar baston yutmuş ya da kazık gibi ayaktalar, gelen misafirlere, heyet hâlinde gelen şirketin elemanları hizmet ediyor.

İmece, makineli tarımın, mono kültürün; yani tek tarım ürününün ekilip biçilmesiyle aynı köyde yaşayan insanlar arasında zaten zayıflamıştı.

Şöyle ki; bir yerde birden fazla tarım ürünü ekilip biçildiği zaman, hele iklim şartları mülayim ise bir yılın dokuz veya on ayı tarımın çeşitli meşguliyetleriyle geçer. Hasan Ahmet’e tütün fidesi dikimi zamanında yardım ederse, ikinci de birinciye pamuk ekimi zamanında yardım eder. Ayşe Fatma’ya pamuk çapasında yardım ederse, o da diğerine nar kesme ve toplama zamanında yarım ederdi.

Monokültürün yaygınlaşması ile bir tarım ürünü bütün bir mekânda aynı anda olgunlaşacağından, hemen herkes de bu ürünü ekip biçiyorsa hasadı için mutlaka dışarıdan işçi getirilmesi gerekiyor. Yalnızlığı besleyen unsurlar-dan birinin bu olduğunu düşünüyorum.

Ticari yönden en çok yarar sağlayan tek ürünün ekilip biçilmesi öne geçilemez bir trend olup yaygınlaşmışken, insanları bir araya getiren düğün gibi sevinç günlerinin de dayanışmaya vesile olmayışı iyi bir gelişme değil. Akraba arasındaki yakınlık güçlü olmalı ve bu ihtiyaç ortaya çıkmamalıydı. İşe sadece ihtiyaç yönünden bakılsa bile gidiş iyi değil.

Aidiyet hissi, derdini bir gönüldeş ile paylaşma, sıkıntıları bir bilen ile çözmeye çalışma en insani ihtiyaçlardan biri. Yalnızca psikolog ve doktorla çözülecek bir iş mi bu?

Her değişim faydalı değildir, yumurtanın sağlam iken cılk olması gibi. Sinir ve hassasiyetlerimiz bu tür şeylere hoş bakmamalı değil mi?

Daha da can yakıcı olanı değerlerimizin unutulmuş olması. Camiler cemaatle namaz kılmanın yanında insanların sosyalleştiği, kendi dert ve sıkıntılarını meşru dairede paylaştığı ve bilenlerin de işe çare olmaya çalıştıkları birer külliye olma özelliğini tekrar kazanmalı. Cami görevlileri cemaat cem’ olmanın, yani toplanmanın hakkını verecek faaliyetlerde bulunmalı.

Değilse Teksaslı bir mümin bacımızın dediği gibi özgürleştikçe yalnızlaşan bir topluluk olup çıkacağız.

Çare cami etrafında bütünleşen bir cem’iyet olmak; beş vakit O’nun huzurunda bütünleşmek ve rızası dairesinde bir hayat tarzı inşa etmektir.

Okunma Sayısı: 719
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı