Evİne kedi istiyordu. Bu yüzden anne ve babası alana kadar hiç konuşmayacaktı. Kendince bu şekilde kedi alacaklardı.
İlk gün surat astı, ikinci gün de surat astı, ama üçüncü gün olunca babası gerçekten de bir kedi getirmişti. “Babacığım seni çok seviyorum, alacağını biliyordum.” dedi ve konuşmaya başladı. Kedi ile birkaç saat oynadılar, ama sonra minik kedi kumuna tuvaletini yapmıştı. Onu kendisi temizleyecekti.
Gece uyuduğunda yanına gelmişti ve tüyleri yüzünü gıdıklıyordu. Evine koyuyordu, ama kedicik geri geliyordu. Sıkılmıştı ve salona uyumaya gitti.
Üçüncü günün sonunda sabah kalktığında ilk işi; “Anneciğim özür dilerim, sizi dinlemedim ve şımarıklık yaptım. Allah, dediğiniz gibi kedileri dışarıda yaşaması için yaratmış. Artık kedilere dışarıda bakacağım. Böylelikle Mırmır’da sıkılmamış olur ve benim de kedim olur” demek oldu. Mırmır, bahçeye çıkınca etrafta mutlu mutlu koşturmaya başlamıştı. Evini de yağmurdan korunaklı bir köşeye koydular ve artık ikisi de çok mutluydu.